Evğlwnmegden Olmaaaz

284 22 2
                                    

Benim yazarken anlamsızca güldüğüm  bir bölümdü. Hayır yani komikmi emin  değilim ama çok eğlendim.  Umarım sizde eğlenirsiniz. Eeee nasılsınız napıyorsunuz bakalım ifinim.




Tulumumu alıp salona indim. Salonda ise Denki ve Bakugo yapışmış kalmıştı. Salaklar ne var bu kadar içecek. Denkiyi bildiğiniz sırtıma alıp odasına yatırdım.

Arada ufak bi uyandı. Kafasına vurunca geri yattı. En zoru Bakugo.   Onu sırtlayamam biraz fazla ağır.  "Şşşt Bakugo kalk."  Hemen bu durumu kameraya aldım.   "Ne işğin var ulayn odamda."      "Burası salon, odana götürücem seni."     "Evğlenmeğden olmaaaz."  

"Hoşt lan köpek.  Seni kendi odana götüreceğim orda uyuyacaksın."   Koluna girip onu odasına götürdüm.

Fazla ses çıkarmamaya çalışıyordum. Onu yatağına yatırdım.  Beni yanına yatırdı.  "Lan napıyosun!"      "Nişğanlıyız bihz birşeey olmaz."    Namus elden gidecek.   " Seni köpek seni. Bi ayık olupta bunları söyleseydin görürdüm ben seni.  Saçmalama dangalak herif. İyiki  etrafta birisi yok."

Hemen kaydı durdurdum. Kafasını duvara vurdum. O zaman uyudu.  Yani ayıp ama kenarda defter tarzı birşey vardı. Onu alıp bakmaya başladım.

Kawaiii! Bende iyice Urarakaya benzedim. Ama hepimizin tatlı fotoğrafları altında ise düşünceleri yazıyordu. Benim altımda ise

Garip düşünceleri olan sessiz bir piç. Güçlü gözüksede aslında çok güçsüz biri. Korkusuz gözüksede çok korkak. Garip biri. Ha bana bağırabilen tek kişi. Banada böyle arkadaşlar lazım zaten. Birde sessiz bir piç olmasa daha iyi olacakta.

Birtek Midoriyanın üzerini  karalamıştı.    Bende daha fazla kurcalamayıp aşşağıya indim. Tulumumun  içine yattım.

Yarın Sabah

"AAAAAAA YERDE SARI BİRŞEY YATIYOOOOOOR."    HAH. Noluyor savaş mı çıktı.   Yattığım koltuktan yere düşmüşüm. Minada hâlâ çığlıklar atıyordu.

"Sero bantla şunuuuuuu."    Etrafımı bantladılar.   "Lan durun. Benim ben Shira. Ayrıca şurdan kurtulayım uykumu böldüğün için seni öldüreceğim Mina!"   

Birileri hemen gelip beni çözdü.  "Çok özür dilerim. Hem sen neden odanda değilsin."    Lanet-lanet-lanet.       "Şey burdan... Yıldızlar, yıldızlara bakması daha rahat oluyordu. Bende bakmaya geldim uyuyup kalmışım."

Herkes anlamış gibiydi.  Hemen odama koşarak girdim.  Todoroki hâlâ uyuyordu. Onu hemen uyandırdım.

"Hıh ne oldu."    "Todoroki hemen gitmelisin."     O daha yenice kendine gelmeye başladı.  " Sen gitsene benim odamdan ben niye gidiyorum." 

Derin nefes verdim.   "Todoroki burası benim odam."    Hemen ayağa kalktı.  "Ben niye senin odandayım!"     "Nerden bileyim. Gece içmiş içmiş gelmişsin. Birşeyler zırvaladın sonrada yığıldın kaldın."    

Utancından kıpkırmızı olmuştu.    " Ben gidiyorum şimdi. Eğer benim odamdan çıktığını birine bile belli edersen ruhunu içerim Todoroki Shoto."

Hemen odadan çıktım. Telaşlı halimi belli etmemeliyim.  "Kahvaltı hazır!"     Hemen masaya gittim.  "Ellerine sağlık Lida-Kun."   Lida gülümseyerek herkese yemek servis etti.

Denki sersem şekilde   konuştu.   " Ben nasıl odamda uyandım ya. Burda uyudum hatırlıyorum."     Gülerek konuştum.  " Seni odana ben götürdüm Denki. Bakugoyuda gidip odasına yatırdım. İkinizde uyumuş kalmışsınız."

"Ah teşekkürler. Ayrıca Bakugo hâlâ uyuyor."    Hemen ayağa kalktım.  Onunla dalga geçmem gerek."   Hemen odasına daldım.

Hâlâ uyuyordu. Görüntüler elimdeydi. Siler diye başka yerlerede kaydettim. "Nişanlım hadi uyaaan."   Bakugo yavaşça uyandı.  " Ne nişanlısı lan."    

Gülerek cevap verdim.  "Biz nişanlıyız ya. Sen öyle söyledin. Dün akşam burdayken söyledin."

Bakugonun gözleri pörtledi.   "Naptık  lan biz!"      "Birşey yapmadık salak. Sayemde birşey olmadı."     "Noldu lan  o zaman."  

Hemen ona kaydı açtım. Tamamı ile kızarmıştı. Sonra aynı gevşeklik ile devam etti.  " Ben olsam benimle yatma fikrini kaçırmazdım."      "Salaksın sen. Hem salak hemde sapıksın. Ayrıca az sonra bunları herkes görecek."    

"Yapamazsın öyle birşey."     "Nedenmiş o?"     "Seni gebertirim."      "O zaman bu bilgiler elimde kalsın.   Hal ve tavırlarına göre değişir."

Korkmuş gözüküyordu.  " Tamam git üzerimi değiştireceğim."    "Hmmm hayır."    Şeref yoksunu. Gene aynı şeyi yaptı.  " Lan yapma demiyor muyum ben sana."

"Hadi şimdi çık odamdan."

1 Gün Sonra

"Bu kamp hepinize iyi gelecek."    Evet bir eğitim kampına gidiyoruz.    "Eee biz burda niye durduk peki?"      "Bundan sonrası artık sizin işiniz kampa engelleri aşarak gideceksiniz."

Öne atıldım. "Hani araba varya onla gideriz. Ayrıca beni şurdan şuraya götüremezsiniz ben tatil için geldim canım."      "Öyle mi canım.  Çabuk gelin yoksa yemek yok."    Bi anda altımız çöktü.

"Lanet gelsin sana."   Herkes yere çakıldı. Karşımıza garip garip yaratıklar gelmeye başladı.  "Ben bunu yerim lan."   Bakugo tek bir vuruş ile devirdi. 

Hepimizin zihnine bir ses geldi.  'Bunlardan sadece bir tane yok.'  Yüzlerce var!      "Koda birşeyler çağır burda en rahat sensin."   Koda sürekli hayvanları çağırıyordu. Ojiro ağaçtan zıplaya zıplaya dikkat dağıtırken biz hallediyorduk işi.

Birkaç Saat Sonra

Bir taraflarımdan bile ter çıkmaya başladı.   "Ahaha çok geç kaldınız 1-A ahahahah. Acaba güçsüz müsünüz  siz ahahaha."    Azcık enerjim olsa döverdim seni Monoma.

"Hoşgeldiniz çocuklar."    Pixie Bob bizi gülerek karşıladı. Hepsi tek tek kendini tanıttı.  Birde yanda minik bir çocuk vardı. 

Midoriya gidip el uzattı.  "Merhaba ben Mi-"    ufff çocuk Midoriyanın şeyine tekme attı. Kolu kırılsa bu kadar acımazdı bence.

"Gelin bakalım yemeklerinizi yiyin. Zaten sadece bu gün biz yapacağız yemekleri diğer günler sadece siz."    Haydaa olmaz ki böyle.

En azından ben yemek yapmayı biliyorum. Ayrıca ben öğretmen kızıyım.

Herkes yemeğe yumuldu.  "Ay yani hayatımda bu kadar güzel yemekler yemedim."      "Sana katılıyorum Mina. Yani  babamınkiler kadar olmasada nefis yani yemekler."    Diğerleri konuşamıyordu bile yemekten. 

"Az daha boğuluyordum.  Vrak."     Herkes daha 25 Dakika kadar yemek yedi o kadar güzeldi yemek.   

Denki konuşmaya başladı.  "Bu yemekleri kim yaptıysa beni evlat edinebilir."     Herkes güldü.

Böylece 1-A ve 1-B ilk defa birbirlerini değil hep beraber yemeklerini yediler.
Not: Monoma dayak yediği için susmuştu.





Öyle mi cınım sustular mı.  Her neyse birazda Monomadan nefret etme konuları üzerine konuşalım. Kendisi tam bir piç. Zengin zübbe, zorba, sıkıntılı, hastalıklı,  deli, zırdeli, deli teşhisli, deli oğlu deli, delinin korunacağı bir deli. Bende yeterince delil var.

Aizawanın Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin