Bakugo İle Anlaşmanın Yolları

266 22 5
                                    


Evvvet arkadaşlar. Yeni bir bölüm daha. Ama bu bölüm çok ciddi olacak. Bu gün evrenin sırrını açıklıyoruz. Ben, Shira, Aizawa, Mina, Denki, Sero ve inanamayacaksınız ki Tokoyami ile beraber 'Bakugo ile anlaşmanın yollarını araştırdık.' Bazılarınız hadi lan ordan desede biz inanıyoruz. Bakugo ile böyle anlaşılır. İşte detaylar Show Tvde.

"Herkes geldi mi." "Evet ancak Todoroki ve Bakugo gelmedi." Öne atladım. "Bakugoyu ben kaldırırım." Mina devam etti. Tabiki gülerek.

"Todorokiyide sen uyandırsana." Anında yüzüm düştü. "Onun odasına girmem ben. Kim giderse gitsin." Bizimkiler üzgün duruyordu.

"Ben kaldırırım!" Lida Todorokinin odasına bende Bakugonun odasına yöneldim. "Lan ego bombası çıplak mısın." "HAYIR LAN. ODAMDA ÇIPLAK MI GEZMEM GEREK." "LAN ASALAK BELKİ BANYODAN ÇIKMIŞSIN NERDEN BİLEYİM."

Kapısına bir tekme vurdum. Kapı yere düştü. "LAN HAYVAN KIRDIN KAPIYI." "KES LAN. YÜRÜ OYUN OYNAYACAĞIZ." "ALIN OYUNUNUZU G-" "HAYVAN GİBİ BAĞIRARAK SÖYLEMESENE." "LAN SEN BAĞIRIYORSUN." "İLK SEN BAŞLADIN."

"Bak ben gelmiyorum delirtme beni." "Kes. Düş önüme." "LAN LAN SEN BANA." "Bakugo Katsuki. Kahraman adı: dangalak. Yan adı Ego Bombası. Eğer giderken verdiğim biberleri birdaha görmek istiyorsan oyuna gelirsin ve sen başlarsın ona göre."

Biberleri duyunca bi değişti. " Tamam çık lan. Üstümü değiştireceğim." Hmm pisleşmek bana biraz iyi gelebilir. "Üstünü değiştireceksen çıkmam o zaman."

Ufak bi sırıttı. Daha ben ne olduğunu anlamadan üzerini çıkardı. Bende aynı anda ellerimi gözümün önüne sper ettim. "LAN AÇ HAYVAN. ŞAKA YAPIYORUZ." "KEEEEEEES."

Apar topar çıktım odasından. Salak herif. Hemen aşşağıya indim. "Bakugo geliyor." Kirishima şaşırdı. "Bana ölürümde gelmem tarzı şeyler söylüyordu." "Onun dilinden konuştum biraz."

"Bağırışmalarınızdan belli zaten." "Onunla anlaşmak istiyorsan iki ihtiyaç var. 1. ihtiyaç güçlü olmak 2. ihtiyaç öküze bağırır gibi bağırmak. Hemen 10 dakikada anlaşırsınız. "

Hepsi ufak bi güldü. Lida koşar adımlarla geldi. "Todorokiyi ikna etmeye çalıştım ancak beni dinlemedi bile."

Kızların gözü gene bana döndü. "Size son kez söylüyorum gitmem." "Midoriya sen gitsen olmaz mı." "Evet bencede sen söylersen gelir." Kıvırcık Marul, Uraraka söylediği için gitti.

Midoriyanın Ağzından

Todorokinin odasının önündeydim. "Todoroki müsait misin." "Evet." Todorokiyle iyice yakın arkadaş olmuştuk.

Kapıyı yavaşça açtım. "Todoroki hadi gel oyun oynayacağız." "Lidayada söyledim sanada söylüyorum gelmeyeceğim."

Gidip yanına oturdum. "Küre meselesi değil mi." Todoroki ağzı dışında bütün yüzünü dondurdu. "Belkide o gün diğer seçimi yapsaydım herşey farklı olacaktı. Gitmeyecekti."

"Ama seçtin. Bunu değiştiremezsin Todoroki. Ama şu anı değiştirebilirsin." "Onun yüzüne bakamam Midoriya. Belkide o bir çıkış yolu aradı. Bense o yolu suratına çarptım."

Bu çocuk gerçekten çok üzgün durumda. İki arkadaşımında üzgün durumda olmasını istemiyorum.

"Yapabilecek hiçbir şey yok Todoroki. Hayıflanarak bu durumu değiştiremezsin. Herşey değişiyor belki bu durumda değişir." "Yüzüme bile bakmak istemiyor. Bunu ikimizde biliyoruz." "Yani, belki, galiba, öyle olabilir."

Todoroki derince nefes aldı. "Hata yapan benim. Gitmek zorunda kaldığını biliyorum. Buna rağmen o bana bir el uzattı. Bense onu kırıp attım." "O buraya gelerek bir el daha uzattı hepimize. Bununda mı kıracaksın Todoroki."

Biraz düşündü. "Geliyorum." Todorokiyide ikna ettik.

Shiranın Ağzından

"BU YARI PİÇ NE ZAMAN GELECEK." "SUS LAN ARTIK. SABAHTAN BERİ VIK VIK." "EĞER O BİBERLERİ VERME HEPİNİZİ TEK TE-" "LAN NE DEDİM BEN SANA." Gidip kafasına bir tane geçirdim.

Merdivenlerden Todoroki ve Midoriya indi. "Hadi oyuna başlayalım." Herkes bir çember oluşturdu. İlk Mina ve Lidaya geldi.

"Pekiii doğruluk mu cesaretlik mi? "Tabikide cesaretlik!" "O zamaaaaan şu devletin kıymetli malı olan masaya zarar ver Tenya Lida." Herkes gülmeye başladı. Çünkü Lida devlet malına canı kadar değer veren birisiydi.

"Ben asla böyle birşey yapmam! Suçtur bu!" "EĞER yapmazsan 40 tane masa kırarsın." Lida tırsmış gibiydi.

Gidip zorla masaya çok sert bir biçimde vurdu. Şişe tekrardan çevrildi. Tsuyu ve bana geldi. "Doğruluk mu cesaretlik mi. Vrak." "Doğruluk Tsuyu."

Biraz düşündü. "Hepimizin aklındaki soru. Todoroki-Kun'dan hoşlanıyor musun." Keskin ve net bir dil ile "Hayır." "Doğru söylüyorsun değil mi." "Doğruyu söylüyorum Tsuyu. Todorokiye karşı en ufak bir hisssiyatım yok."

Yani önceden belki olabilirdi ancak şu an asla. Herkes üzülmüştü. Ruhlarından anlayabiliyorum.

Koda koşarak yanımıza geldi. "Şişeleri getirdim." İşareti yaptı. Ha ne şişesi ya. "Uraraka neyden bahsediyorlar bunlar." Koda herkese şişe dağıttı.

"Yani bizim sınıfta bazı içen kişiler var. Ben uyarmayı denedim ancak dinlemediler." "Hmm yanlız ben öğretmenin kızıyım. Yarın olunca bu durumu haber vereceğimin farkındasınız değil mi?"

Herkesin anında yüzü düştü. "Yap-yapmazsın değilmi öyle birşey." Uraraka baya bi korktu. "Yapmaz bence şakadır şaka." Kirishima gülerek kendini avuttu.

"Hayır. Direkt Müdürün haberi olacak bu durumdan." Bakugo da dahil olmak üzere hepsi tırstı. "Tamam kimseye söylemem. Ama birdaha sakın ben varken içmeye kalkmayın o zaman söylerim." Denki güldü. "Tamam anne."

Bulduğum ilk terliği kafasına attı. Şişeyi ben çevirdim. Momo ve boşluğa denk geldi. Bu durum bonus demekti. Boşa denk gelen istediğine istediğini yaptırıyordu.

"Tamam o zamaaaaaan. Midoriya Urarakayı ÖP." İkiside gözleri pörtledi. Tezahürat etmeye başladım. "ÖP ÖP ÖP ÖP ÖP ÖP ÖP." diğerleride benim gibi bağırmaya başladı.

"Hadi naz etmeyin." "Y-yapamam." Uraraka titremeye başladı. Momo sinsice sırıtmaya başladı. "O zaman ikinci cezanız. Bu gün aynı odada kalacaksınız."

"A-ama bu bonus durumda bir kişiye iki istekte bulunamazsın." Pfff doğru. "O zaman ikincil olarak cezam. Hmmm. Todoroki Shiranın odasında kalacak."

"Asla Momo." "Ama oyunun kuralları-" "Hayır dedim Momo. Ben uyumaya gidiyorum." Sorular ilerledikçe daha çok böyle soru soracaklar. Ruhlarından anladım.

Hızlıca odama geçtim. "Zaten onun burda yatmasına izin vermem." "Tomura artık beni bu kadar kıskanmasan mı." "Umurumda değil. Ben senin abinim bunu aklımdan çıkarma. Sen istesen de istemesende o buzluk kafa burda kalamaz!"

Çok sinirlenmişti. "Tamam be kızma hemen. Hadi senin gitmen gerek." "Görüşürüz canım." Sıkıca sarıldık. O da hızla gitti.

15 Dakika Sonra

İçeriden sesler gelmeye başladı. Daha uyumamıştım. Kapı bi anda açıldı. "Kapıyı çalsanıza be!" Todoroki ayakta daha zor duruyordu.

"Burası odan değil." "B-ben burğda yatcam." Rüyanda bile göremezsin. "Todoroki git hemen!" Dibime çöktü. Bana bildiğiniz yapıştı yani.

"S-sana saaadece dders vericektiğm." "Tamam Todoroki öyledir." Yavaştan uyuklamaya başladı. "Ssende banaa ağşıksın." "Öyleyimdir Todoroki uyu hadi." "Sende kal." "Tamam kalıcam sen uyu."

Üzerime düştü. Bende onun hayvan gibi olan bedenini yatağa yatırdım. Üzerini güzelce örttüm. Umarım Tomura gelmez.


Tomura gelirse net katliam olur. Acaba getirip bi anda heryeri kan gölüne mi çevirsem. Önce Todorokiden başlayarak herkesi öldürse. Aslında iyi fikir bunu düşünmek lazım.

Aizawanın Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin