Bu arada Hawks çok hawlı değil mi ya. Yani kanatları olsun tipi olsun muhteşemliği olsun tam olarak eksiksiz bir insan ya. Tabi ilk başlarda birşeyler yaşansa da bence onda on karakter
(Hawks çok havalı diyipte Dabi fotoğrafı koyan bir deli gördünüz mü. Artık gördünüz.
Hawks yürürken bile kaç kişinin hayatını kurtardı. "Bir imza alabilir miyim." Minik bir çocuk yaklaştı. Hawks hemen kalemini çıkardı. Çocuk Hawksa dik dik baktı.
Defteri bana çevirdi. "Lütfennn. Sen en bir numara kahramansın." Yani ne yaptımda kahraman oldum fikrim yok. Hawkstan kalemi alıp defteri imzaladım.
Bu sefer daha çok kişi bana gelmeye başladı. Bir çocuk daha konuştu. " Ben seni sert biri zannediyordum. Korktum gelmeye." "Hiçte sert biri değilim bir kere. Yumuşacık biriyimdir. Gel gel."
Böylece daha çok imza attım. Hawksa gelenler ile nerdeyse eşitti bana gelenler. "Yani imza atmaktan yoruldum birazda. Bari fotoğraf çekilsek."
Herkes ricamı daha çok sevinerek kabul etti. Heryerden flaşlar patlıyordu. Kahramanlık bu mu ya. Biri ölse şu flaslardan fark etmeyeceğim.
"Hadi artık yeterli Shira gitmeliyiz." Bende bağırarak konuştum. "Üzgünüm ama patronum ne diyorsa onu yapmak zorundayım.
Herkes umutsuzca çekildi kenara. Bi anda etrafı mavi ateşler sardı. Biz daha birşey anlayamadan etrafımız çevrildi.
"Hawks geri dur bu Dabi. Özgünlüğü mavi ateş. Tüylerini yakar. Sen ölmemeye çalış." Dabi ateşlerin içinden gülerek geldi.
"Son kavgamızdan bu yana biraz daha güçlenmişsin." "Evet ve bu güç seni bu gün öldürecek." Şu anda o avantajlı. Kendimi kaybetmem mümkün değil.
Hawks birşey yapamaz. Bende gidip yumruğumla bir tane geçirdim. Ancak bu sefer beni fırlatmayı başardı. "Zorlanacaksın gibi ha." "Beni yenemezsin Dabi!"
Aynı şekilde saldırmaya devam ettim. O bana saldırdığında onu uzaktan durdurdum. Attığı her ateşten kaçmak çok zor. Hawksta kaçmadıklarımı durduruyor.
"ÖL ARTIK" Üzerime etraftaki çember ateşinide toplayıp resmen fışkırdı. Şimdi mahvoldum. O vuruş beni devirdi. Ancak ne bayıldım nede öldüm.
Herkes beni izliyordu. Diğer kahramanlar nerde? Bir çocuk ve özgünlüğü buna göre olmayan bir kahramana mı bıraktılar bu durumu.
"Güçlenmişim değil mi Shira." "Hayır. Ben hamlamıştım biraz o kadar." Tüm gücümü bir yumruğumda topladım. "Artık onu atma vakti. RUHANİ VURUUUUŞ."
Bu hamle ile eskisi gibi Dabiyi büyük bir zarara uğrattım. Ancak bende iyi durumda değilim. Biraz onu geri püskürttüm. "Biz geldik." Fat Gum ve birileri daha geldi.
Onlar gelince Dabi gitmek zorunda kaldı. "Fat Gum siz halkı burdan biraz daha uzaklaştırın." Hawks hemen yanıma geldi. " Hadi hemen gidelim. Üzgünüm sana yardım etmem mümkün değildi."
"Problem yok. Bir yemek yedirirsen daha iyi olurum. Devam edebiliriz işe." Hawks şaşkındı.
Zar zor yürüyerek bir restoranta girdik. Nedense canım Noodle çekti. Böyle tavuklu. " Ne istiyorsun." "Tavuklu Noodle." "Tamam." Hemen siparişleri verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aizawanın Kızı
FanficYani bence başlık herşeyi açıklıyor. Kalan bilgileride hikayeyi okuyup öğrenin canım yani çokta zor değil