Merhaba canlarım. Nasılsınız günler nasıl geçiyor. Artık sınav haftalarıda geçti gitti. Mal etmişlerdir sizi. Ancak Tokoyami kadar mal edemezlerdi. Tekrardan söylüyorum öpebilirdin. Böyle MUAH Muah diye. Her neyse konu çok farklı yerlere gidiyor.
Ayrıca medyadaki resmi gördüğüm anda şeker komasına girdim.
"Yani bunu yapamazdık çocuklar kusura bakmayın." İyiki Momo var. Bütün borçları iki dakikada kapattı.
Tsuyu hâlâ kıpkırmızı durumda. Uraraka hâlâ dehşete düşmüş hâlde. İkisi kol kola girmiş gidiyorlardı. Mina yaklaşıp Momoyu kolumdan aldı.
Denki ve Midoriyada kolumdan çekerek beni Todorokinin yanına götürdüler. "O helâli ile beraber gitsin." "MİNA." Tenya hemen araya atladı. "Birine bunu izinsiz şekilde ya-" Sero onu hemen bantladı ve Tokoyami sürüklemeye başladı.
Ben yanına geldiğim anda Todoroki başka yerlere bakmaya başladı. "Ayyy utanıyorlar." "Yedim seni MİNA."
5 Dakika Sonra
Momonun arabaları gelmişti. "Mina senin cezana geldik." Korkuyordu. Bi anda Mineta fırladı. "HAYIR." "Evet öyle olacak. Sen, Mineta ve Lida aynı arabada gideceksiniz."
Mina ne kadar ağlasada zoraki kâbul etti. Yer kalmayınca Todoroki ve ben aynı arabaya bindik.
(Yani tamam bu durum klişe ama napam kaç tane hikaye ile uğraşıyorum. ANLAYIŞ LAN. Öptüm. Müdür Nezu sevenler hariç.)
Todoroki hâlâ tam olarak yüzüme bakmıyordu. "Gitme fikrin değişti mi bari." "Hayır yinede gideceğim. Hatta 1 Hafta Sonra gideceğim. "
Todorokinin gözleri fal taşı gibi açıldı. "Hayır gitmiyorsun." "Gideceğim Todoroki." "Peki ya bizi hiç düşünmüyor musun. Herkes ne kadar üzülecek. Hepimiz sana çok alıştık artık. Aizawa Sensei bile çok yorgun. Midnight Sensei senin için Müdür ile tartıştı. Present Mic Senseinin eski heyecanı yok. Bunların hiçbir önemi yok mu senin için."
"Gitmek zorundayım Todoroki. Hayatınıza bensiz devam etmeniz size hiçbirşey kaybettirmez. Hem belki tek başıma daha mutlu olurum."
Miğdem ağzımı yumruklamaya başladı. Kalbim ve beynimi, böbreklerim ayırmaya çalışıyor. Akciğerlerim acil durum ilan ettiler. İçimde savaş vardı. Kalbim onları bırakamam diyordu. Beynimse onların sağlıklı olması için gitmek istiyordu.
Todoroki buz gibi bakışlar ile bana döndü. "Tamam bundan sonra sen bilirsin." Yıkıldığı belliydi. "Geldik." Şoför bizi uyarınca arabadan indim.
Diğerleri bizi gülerek inmemizi beklerken hayal kırıklığına uğradılar. "Neyse hadi gelin gidelim!"
Akşam Vakitleri
Babam her zamankinden daha berbat gözüküyordu. "Kızım gitmek zorunda mısın. Ben hiç istemiyorum." "Gitmek zorundayım baba. İlk defa senden ayrılacağım ama burda durmak istemiyorum." Babamın sargıları sayesinde ağladığı belli olmuyordu ancak ruhu bunu çaktırıyordu.
"Neden neden durmak istemiyorsun." "Belki ilerde anlatırım. Ben odama gidiyorum." Babamsa olduğu yere kıvrıldı.
Odama çıkıp ışığımı kapattım. "Ağlayabilirsin problem yok." Harika Tomurada burda. "Sen beni odamda beklemek zorunda mısın." "Kötü olduğunu duydum. O yüzden geldim." "TOMURA. Sana son kez söylüyorum karanlık tarafa geçmeyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aizawanın Kızı
FanficYani bence başlık herşeyi açıklıyor. Kalan bilgileride hikayeyi okuyup öğrenin canım yani çokta zor değil