Anlatcaaam bişey yok. Öylesine boş yapasım da yok. Her neyse yeni, yepisyeni, yeni yeniden, yeni yeni, yeniyeni, yeniyeniyeniden bir bölümle burdayım.
"Hanımefendi kalkın lütfen." Ha? Mezarlıkta uyuya kalmışım. "Özür dilerim." Adama dönünce gözleri parladı. "Lütfen bir fotoğraf çekilebilir miyiz."
"Çok üzgünüm ama şu anki hâlim sizcede uygunsuz değil mi?" Adam yüzünü düşürdü. "Özür dilerim. İyi günler."
Akıllı taksilerden birine binip U.A. Yurduna geri döndüm. Her zamanki gibi üstüm yırtık pırtık ve çamurluydu. İçeriye girdiğimde birtek Kirishima uyanıktı.
"Shira! Bu ne hâl! İyi misin?" "İyiyim Kirishima. Ama beni bu halde görmedin ona göre." "Hop hop yok öyle birşey. Üstünü değiştir ve hemen gel!" Bunu kandırmam gerekli.
"Tamam bekle burda." Hemen odama çıkıp üstümü değiştirdim. Kirishimanın yanına indim. " Bak sana anlatacağım ama kimseye söylemek yok ona göre." "Özel galiba."
"Evet hatta sır. Ben Hawks ile çalıştım ya, onun bana olan güveni arttı bu yüzden de yaptığımız gizli baskına benide çağırdı." "Haaaa. Tamam kimseye söylemem." "Söylersen hapse atılırsın zaten."
Tırsmış gibiydi. "Gel bari yemek hazırlayalım." "Evet. Bu işi Denki ve sana bırakırsam olmaz." "Ben gayette güzel yemek yaparım Shira." "Elini kesmede."
Ona verdiğim kahvaltılıkları doğramaya başladı. Bende omlet yapıyorum. Bu gün gazla uğraşamam. "Denki ve sen çok iyi anlaşıyorsunuz. İlk başta hepimiz birbirinizi sevdiğinizi düşündük."
Gülmeye başladım. Denki ve ben mi? Yani Mineta ile aynı şey. "Biz öyle anlaşıyoruz. Ama asla ona o gözle bakmadım. Benim kardeşim o."
"Yani çoğu kişiye yakın olduğundan seni çok kişi ile yakıştırdık. Bakugo ile, Todoroki ile, Denki ile, Tokoyami ile, Ojiro ile." "Bu seninle beraber yakıştıran topluluk kim ya. Yoksa sen yoksa."
Ahahhaaa saçlarından bile kırmızı hale geldi. "Kim bakalım." "Y-yok öyle birşey." "Ben anlarsam daha fena olur. Söyle hadi." "Uhhh. Söylemesem?."
"Herkesin ortasında bu sırrı açıklasam?" "HAYIR. Tamam ama kimseye söyleme." Kulağıma yaklaşıp söylediği isim "Mina." "NEEEEEE!?!?!?!?!?!?." "Sussana be!"
Mina ve Kirishima mı. Bu ikisi mi? Yedim seni Mina. "Şu omletler yanmasın." "Sen nereye?" "Minayı boğmaya."
Hemen Minanın odasının kapısını yavaşça kilitledim. Gerçekten boğazına çöktüm. "İ-imdat." Bir süre sonra bıraktım. "Napıyosun sen Shira!"
"Sen sus Mina. Hem suçlu hem güçlü. Bana sevgilin olduğunu neden söylemedin." Mina yorganın altına girdi. Hemen çekip çıkardım onu. "Tamam boğabilirsin beni." "Hayır Mina. Seni her seferinde utandıracağım. Tehdit edeceğim."
Mina ise hâlâ kıpkırmızı halde. "Eşin kahvaltı hazırlıyor git ona yardım et." Güle güle odasından çıktım. Todoroki mesaj atmış.
-Uyanıksan kapının kilidini açar mısın?
Ben bu çocuğu unuttum ya. Tabi kriz günlerim nerdeyse bitti. Hemen gidip kapısını açtım.
"Todoroki Shoto. Mola verebilirsin. Ayrıca serbestsin." Gülerek içeriye geçtim. " Bu artık odama ayna alabileceğim anlamına mı geliyor." "Aynaya hâlâ izin yok. Seni bir kere yakaladıysam o şey sonsuza kadar yasaktır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aizawanın Kızı
ФанфикYani bence başlık herşeyi açıklıyor. Kalan bilgileride hikayeyi okuyup öğrenin canım yani çokta zor değil