Demiştim, yakında bölüm gelecek diye. Buyurun.
Beyazlıklar gidince bir yere ışınlandım. Odada sadece Tomura var. "Rahatsız etmiyorum umarım."
Tomura irkildi. "Nasıl girdin buraya!" "Ben her daim bir yolunu bulurum abi. Ruhlar alemide bir yöntem."
Gülmeye başladı. "Kötü bir yalancısın. Ama merak etme sana kimse burda zarar veremez." "Hiç kurcalama gibi bir niyetim yok. Seninle konuşmaya geldim."
"Kabul etmeyeceğimi biliyorsun." "Yaptığının çok saçma olduğunu da sen biliyorsun Tomura." "Sırf kahramanlar yüzünden sokaklarda yaşadım ben!"
"Tomura yeter artık bıktım bu şımarıklığından! Öncelikle sen şimdi yıkımı getiriyorsun ya. Milyonlarca çocuğu senin kaderine mahkum ediyorsun. Ayrıca bazı insanlar da senin kadar kötü şeyler yaşadı."
"Kim yaşadı mesela. Kim ailesini kendi elleri ile öldürdü?!" "İlla bunun olması mı gerekiyor. Bak mesela sana acı dolu geçmişimden bir kesit. Annem gözlerimin önünde kendi öz kardeşimi öldürdü. Yetmedi kaç tane arkadaşımı öldürdü. En sevdiğim, abim yerine koyduğum insan benim annem yerine koyduğum insanı öldürdü. Sana yeter mi bunlar."
Hâlâ bana boş gözler ile bakıyordu. "Tamam o zaman devam edeyim. Todorokiden devam edeyim. Babasından görmediği şiddet kalmadı. Ailesinden uzak yaşadı. Annesi onun yüzünü yaktı. Abisini öldü zannediyor."
"Zannediyor?" "Takıldığın şey bu mu? Eğer ağır gelmediyse devam edeyim." "Hiç biri beni üzemez." "Tamam o zaman. Babaannenden bahsedelim. Hani babanı bırakıp gitti zannedilen babaannen sadece siz yaşayın diye evladını bıraktı. Ardından gencecik yaşta öldü."
Tomura sinirlenmeye başladı. "En kötüsüde ustanın yaptıklarını anlatayım mı!" "Ustam hakkında sakın yalan söyleme!!"
"Yalan değil gerçekler. O çocukken gördüğün rüyalardaki kadın senin teyzen. Ustanın mesken tuttuğu teyzen. Onu bu gün gördüm. Ustan ona eziyetler etmiş. Senin, Stainin ve birçok kişinin gücünü eklemeye kalkmış. Onu delirtmeye çalışmış. Seni ailenden ayırmış."
Tomura boynunu deliler gibi kaşımaya başladı. "Hayır, hayır, HAYIR!" Hemen cebimdeki butona bastım.
"Gitmeden önce sana şunu soracağım Tomura. Milyonlarca çocuğu kendi kaderine mahkum etmek mı istersin teslim olmak mı istersin? Benim ve Todorokinin yaşadıklarını göz ardı etmek mi geçmişini bir kenara atmak mı istersin? Yinede bu intikama devam edip, teyzene işkence edip sizi ayıran kişiye bağlı olmaya devam mı etmek istersin! Kararını ver Tomura. Ama şunu unutma ben seni her daim seviyorum. Midnight için sana sinirli olsamda affedebilirim belki. Ama birdaha dönülmez bir yanlış yapma artık."
Etraf tekrar beyazlaştı ve bizimkilerin yanına döndüm. "Heh nasıl geçti." "Yani elimden geleni yaptım. Ancak etkilenmiş gibi duruyor." Babam hâlâ sinirli sinirli bakıyordu.
"Ya sana orda birşey yapsaydı!" "Tomura bana dokunamaz, dokunmaz baba. Ben buna tüm kalbimle inanıyorum. O benim kardeşim ve her ne olursa olsun öyle olacak. Eminim ki Midnight beni affedecektir. O benim her daim iyiliğimi isterdi."
Olan oldu artık. "Hem ayrıca. Tomura eğer birini öldürmek isterse onun karşısında duramayacağımızın farkındasın değil mi?" "Hayır. Biz kazanacağız!"
Babamı ilk defa bir durumda bu kadar kararlı görüyorum. "Baba seninle açık konuşalım. Ne Endeavor, ne Hawks, ne sen, nede ben savaşarak Tomurayı durduramayız. Onu yenip milyarlarca insanı kurtarmak için iki seçeneğimiz var. Ya Tomurayı ikna etmek yada Midoriyayı Tomurayla savaşacak kadar güçlendirmek. Bu yüzden sen istediğin kadar boş söz sarf et. Uğraşmadığımız sürece bu savaşı kazanamayız."
Herkes beni haklı bulmuştu. Eğer biz birşey yapmazsak bu durumdan asla kârlı çıkamayız.
2 Hafta Sonra
"Midoriya kazandı!" İlk defa yenildim. Hemde Midoriyaya! Ama bu olması beklenen birşeydi. "Shira-chan iyi misin!"
Hemen elini bana uzattı. "Beni yerden yere vurdun nasıl iyi olabilirim." "Çok çok özür dilerim." "Hah şaka yapıyorum. Tebrikler genç beni yendin. Bizim özgünlüksüz çocuk büyümüşte bizi yeniyor."
Midoriya her zamanki gibi gülmeye başladı. Ama Midoriya ciddi şekilde güçlendi. Hemde korkutucu olacak şekilde. Herkesi günden güne yenmeye başladı. Dün Bakugo ve Todorokiyi. Bu gün beni. Yarınsa babam hariç herkesle savaşacak. Beast Jeanst hâlâ gitmedi.
"Bayan Everyn bi bakar mısınız." Koşarak yanıma geldi. "Beni yine gönderir misiniz." "Tamamdır."
Artık istediğim zaman gidebiliyorum. Everyn gücünü kontrol etmeyi başarıyor artık. Yine etraf beyazladı.
Beyazlık gidince Tomura karşımdaydı. "Naber abi." "İyiyim sen?" "İyi bende. Neler yapıyorsun bakalım." "Kahramanları öldürüyorum. Sen?"
"Pis pis sırıtma. Sana birşeyler söylemek için geldim." "Başka ne için gelmiş olabilirsin ki zaten." "Artık geri çekil. Vazgeç lütfen."
"2 haftadır aynı şeyleri zırvalıyorsun." "Zırvalamak değil. Hayatın için endişeliyim. Midoriya çok ama çok güçlü birisi oldu. Seni çok rahat bir biçimde yenebilir."
Kahkahalar atmaya başladı. "Gözümü korkutmaya mı geldin. Hem bana yardım edecek sen gibi birisi varken kaybetmem." "Üzgünüm hemde çok üzgünüm ama sen benim sevdiklerimi öldürmeye çalıştığın sürece seni bir kaşık suda boğma ihtimalim artıyor."
"Ne sevdiklerinmiş be. Çokta önemliydi sanki Midnight." "Tomura sözlerine dikkat edeceksin." "Ne oldu Shira. İşe yaramaz birine laf etmem seni sinirlendirdi mi yoksa."
"Kime göre işe yaramaz. Mesela senin ustanda cani, beceriksiz, şerefsizin tekiydi. Ben birşey diyor muyum." "USTAM HAKKINDA TEK BİR KELİME DAHA ETME YOKSA-" "YOKSA NE!
Tomura sırıtarak yere oturdu. "Senide anlıyorum. Annesi bile sevmemiş ancak Midnight sevmiş. Bu yüzden bağlandın galiba ona. Ama annesi bile sevmeyen bir insanı Midnight ne kadar sevebilir ki. "
Hemen butona basıp geri döndüm. "Nasıl geçti Shira." "Bu gittiğimin sonuncusuydu. Artık tamamen onunla savaşa odaklanacağım." Everyn dumura uğramıştı.
"Ama hani pes etmek yoktu." "Benden bu kadar Everyn. Bütün umudumu bu gün tüketti o." "Ne yaptı ki Shira." "Onun içindeki insanlık öldü. Benim kırmızı çizgime bastıysa onun o ayağını kırmasında bilirim ben."
Öfkeli bir adet Shira VS Öfkeli bir adet Tomura
Fight Başlasın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aizawanın Kızı
FanfictionYani bence başlık herşeyi açıklıyor. Kalan bilgileride hikayeyi okuyup öğrenin canım yani çokta zor değil