Abi Kardeş

31 5 1
                                    

Bir yerde okumuştu su, aşk kendinin bile unuttuğu şeyi sevdiğinin hatırlamasıdır yazıyodu. Biliyodu. Yada hissediyo. Ne derseniz deyin sevdiği adamı çok iyi tanıyodu su. Dikkatli bir şekilde kayalıkların üzerinden geçerek ilerledi. Kayaların arasındaki boşluklar yüzünden sendeleyip duruyodu. Yavaşca denize yaklaştı. Ayaklarını kayalara çarpan suya sokmuş ufuk cizgisine bakıyodu deniz.fazla dalgındı ama. Arkasından yaklaşan suyu farketmemişti. Su zorla geçti kayaları ve denizin yanına oturdu. Ama hala deniz farketmemişti.
- alışkanlıkların değişmemiş. Dedi su.
   Sonunda suyu farkeden deniz yanındaki kıza döndü. Gülümseyerek,
-seninde alışkanlıkların değişmemiş. Dedi.
  Eskiden deniz ne zaman mutsuz olsa ne zaman insanlardan uzaklaşmak istese sahile iner. Sahilin sonundaki bu kayalarda otururdu. Issız olduğundan sahilin bu kısmı, burayı terçih ederdi. Kimse bulamazdı denizi. Ailesi meraktan ölürdü. Denizde bilirdi meraklandıklarını ama işte çok inatcıydı deniz. Karadeniz inatı vardı damarlarında. O zamanlarda da bıraya oturur ayaklarını suya sokup ufuk cizgisini izlerdi. Onu yine hep su bulurdu. Burayı deniz dışında bilen tek kişi yine suydu. Deniz, su ailesiyle tartıştığı zaman getirmişti kızı buraya. Saatlerce oturmuşlardı. Hatta cıkan fırtınayı fırsat bilmiş denize doğru tüm kızgınlıklarını bağırmışlardı birlikte. İyi gelmişti ikisinede. Şehirin içinde olmalarına rahmen sudaki dalgaların sesi ve rüzgar kendi seslerini bastırıyodu. O yüzden rahattın ikili. Sonrasında Aralarında anlaşmış gibi buradan kimseye bahsetmemişlerdi. Özeldi onlar için bu sahil bu deniz bu su ...
- deniz eylülün yanından geliyorum. Dedi su.
-biliyosun yani herşeyi.
-evet. Deniz eylülün dediklerini cittiye alıp benden uzaklaşmıycaksın dimi. Bak ben seni gerçekten çok seviyorum.
- biliyorum.
  Dedi deniz ve gülümseyerek genç kızı kolunun altına aldı. Sıkıca sarıldılar birbirlerine. Sıdan vazgeçme gibi bir niyeti yoktu. Aklından bir an için geçmişti bu düşünce ama cabuk kovmuştu. O sudan ayrı kalamazdı.
- eylülü anlıyorum su. Dediklerinin doğru olmadığınıda biliyorum. Seni seviyorum. Ve bizim aşkımız öyle kolay bitecek, yıkılacak bir aşk değil sadece kardeşimin bu kadar ağır konuşması, bile isteye canımı yakmaya çalışması zoruma gitti.
-çocuk o deniz. Daha 16 yaşında.
-16 yaşında bir genç su. Biliyorum eylülü kardeşin gibi görüyosun hala senin gözünde küçük çoçuk. Ama büyüdü o. Bizde onun yaşındaydık. Sen abine yaptınmı aynısını. Lan biz sırf abin istemede diye 2 ay birbirimizin yüzünü görmedik be. Abinin kuyruğu olmuştum beni kabul etsin diye. Kızım babanlar bile artık kabul etmiş halime gülüyolardı. Yinede ikimizde gıkımızı cıkarmadık. Ama bak en sonunda abinde kabul etti.
-bizim yaşadıklarımızı eylülün yaşamıyla kıyaslama deniz. Biz çoçukluk arkadaşıydık. Evet uzak kaldık uzun süre. Ama sonunda kabul etceklerinden emindik. Sen bizimkilerin elinde büyüdün. Ama cenk tamamen yabancı. Ve eylül korkmuş işte. Çok pişmandı. Senin içinde çok endişeleniyo.
-biliyorum. Ama biraz burnu sürtsün. Yenilir yutulur şeyler değildi söyledikleri ama dua etsin ben onun yüreğini biliyorum.
-yani affettinmi eylülü.
-kızmamıştım zaten. söylediği şeyler yüzünden gül gibi ilişkimi bitirirmiyim ben.
-sen çok fenasın.
-ders alması gerekiyo su. Söylediği şeylerin sorumluluğunu almalı. Herzaman arkasında sen yada ben olamam. Her zaman onu kurtaramayız. Kendi de başarmalı.
-haklısın.
   Dedi genç kız. Bir kez daha aşık olmuştu denize. Daha da sıkı sarıldı sevdiği cocuğa.
- bence 4 saatlik süre ona iyice ders vermiştir gidelim mi artık. Dedi su.
  Deniz ise hiç bir şey söylemeden başını salladı. Ve Ayağa kalktı elini uzatarak suyunda kalkmasına yardım etti. Sonra el ele tutuşarak yürümeye başladılar. Yanımdaki adama baktı su. Büyüyolardı artık. Ne zaman bu kadar doğru ve tutarlı konuşur olmuştu deniz. Gerçe artık hepsi öyleydi. Artık küçük bir çocuk değillerdi.
  Eve geldiklerinde eylül koşarak sarıldı abisine.
-özür dilerim affet abi. Diye ağlıyodu.
   Deniz kardeşini geri çekti. Eylül bir an için hala kızgın olduğunu düşünmüştü ama deniz kardeşinin gözyaşlarını silerek tekrar sarıldı.
-abi affettinmi?
-evet. Ama unutma eylül bazen insan dövülerek çektiği acının bin katını sözlerle çeker. O yüzden konuştuğun kelimeleri...
   Tekrar geri çekilerek işaret parmağını eylülün şakağına bastırdı.
-burdan süzerek konuşmalısın. Dedi.
   Gözündeki yaşlara rahmen gülümseyen eylül kafasını sallayarak tekrar sarıldı abisine. Bir an abisi onu hiç affetmiyecek diye korkmuştu. Abisi onun herşeyiydi. Süper kahramanı. Hatta her kızın ilk aşkı babasıdır derlerya eylülün ilk aşkı bile abisiydi. İnsanın abisi olması güzel şeydi. Şükretti eylül allaha. Ve söz verdi kendine bir daha asla üzmiycekti abisini hatta ailesini. Bundan sonra yanlızaca ailesinin onunla gurur duymasını sağlıycaktı. Evet cenki seviyodu. Aşkından vazgeçmek istemiyoduda. Vazgeçmiycekdide. Ama herşey ölçüsünde olacaktı. İlk hedefi ilerlemek başarılı olmak olucaktı.
Sonra suyla göz göze geldi eylül. Öz olmayan öz ablasına baktı öylece. Yine koşmuştu yardımına. O olmasa ne yapardı. Yeri geldiğinden ailesinden daha yakın oluyodu su. Su gülümsedi eylüle, eylül gülümsedi suya. Abisine hala sarılıyodu. Ama yüzü suya dönüktü. Sesizce ve yanlızca ağzını oynatarak teşekkür etti eylül. Su ise göz kırptı eylüle.

Rengarenk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin