Sahne Işığı

28 4 1
                                    

Koşarak atlıyodu sahnede genç kız bir saha bir sola zıplıyodu. Çalan şarkının ritmine uyarak dans ediyodu ekibiyle birlikte. Özgürlük buydu kız için.
Üzerindeki elbise yapay rüzgar sayesinde uçuşurken o müzikale devam ediyodu. Sonra rol gereği kendini yere attı. Etrafında daire oluşturan ekibi ona siper olduğunda saçındaki yeşil peruğu ve üzerindeki kaban elbiseyi cıkardı. Şimdi kızıl saçları salınıyodu omzundan. Üzerinde ise toz pembe mini bir elbise vardı. Yavaşca ağaha kalktı kız. Önündeki insanlar açılırken koşarak sahnenin ucuna geldi. Elüni uzatarak yukarıya doğru baktı. Sanki bir şeye ulaşmaya çalışır gibi. Ve sonra arkadaşlarının yanına ilerledi. Dansa devam ettiler. Yan rolde oynuyordu. Ama çok harika dans ediyodu genç kız. Tüm salonda alkış sesleri yankılanıyodu. Külkedisi müzikalinin bu versiyonunu herkes çok beyenmişti. Seyircilere selam vererek sahneden indi genç kız. Üzerini değiştirmek için kulise doğru ilerlerken arkasından biri sesleniyodu.
-eceee!
- efendim. Dedi. Ece.
   Ona seslenen müzikalin yazarı rose adriane idi.
-çok iyi iş çıkarmak sen. Dedi kadın.
- teşekkür ederim efendim. Dedi ece.
-ben istemek seni yeni müzikal baş rol. Sen olur.
   Ece şaşkınlıkla kalakalmıştı. Rose Adriane nin müzikalinde başrol olmak çok büyük bir olaydı. Kaldı ki bunu çok isterdi. Heycanla kadına baktı.
-evet. Çok isterim. Müzikal nerde? Provalar ne zaman başlıyor?
-kabul etmek sevinmek ben. Başlıyo 1 ay sonra olmak prova. Gösteri türkey istanbul olmak. Provalar bitmek biz gitmek istanbul. 6 ay sonra olmak. Okey. Sen olmak türk kız. Sen bize öncülük yapmak. Yess.
     Ece şaşkınca kalakalırken rose eline bir kart sıkıştararak gitmişti yanından. Ne yapıcaktı ece kaçtığı şehre geri mi dönücekti. Bir kere kabul etmişti. Red edebilirmiydi şimdi? Edebilirdi aslında. Ama böyle bir fırsatı kaçırmak aptallık olmazmıydı? Düşünceli bir şekilde soyunma odasına ilerledi genç kız. Üzerini değiştirerek cıktı tiyatro salonundan. İtalyaya geleli daha bir yıl bile olmamıştı ki. Sessiz sokaklarda ilerleyerek düşündü. Sonra bir taksiye binerek dayısının adresini verdi. Gökyüzünde yıldızlar parlıyodu. Sanki yolunu kaybedenlerin önünü aydınlatmak istiyolardı. Bir kez daha düşündü genç kız. Belkide kaçması bile saçmaydı. Kaldı ki çok özlemişti. Ve geç kalmaktan deli gibi korkuyodu. Saatlerdir elinde sıktığı kartı açarak baktı. Sahne ışığı yazıyodu kartta. Ve altında da rose adriane nın numarası vardı. Belli ki artık her şeyi olması gerektiği cizgiye oturtmanın zamanı gelmişti...

Merhaba. Bu bölüm biraz kısa oldu ama. Arada bizim ayrılmaz bir parçamız olan ece hakkında bir bölüm yazmak istedim. Umarım beyenmişsinizdir. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere...

Rengarenk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin