"Hayat hiç adil değil."
⸻Bin yıl kadar önce⸻
İki genç kadın da telaşla bir ileri bir geri gidip duruyorlardı. Her ne kadar anlaşamasalarda yardımlaşmaya karar vermişlerdi çünkü saatlerdir iki çocuktan da ne ses ne de seda vardı.
Aniden içeri dalan Mikeal ile ikisinin de gözleri adamı buldu. Esther öne atılarak
"Niklaus'u bulduğunu söyle Mikeal" dedi telaşla.
Olivia da öne çıkarak gözleri dolu dolu adama baktı.
"Mikeal. Kızımı buldunuz mu?"
Sesi titremişti hafiften. Mikeal bir kaç saniye hüzünle kadına baktıktan sonra yüz ifadesini sertleştirerek karısına döndü.
"İkisini de bulamadık. Yer yarıldı içine girdiler sanki. Bunların hepsinin o zavallı, zayıflık abidesi çocuğun başının altından çıktığına adım gibi eminim."
Sona doğru sesini yükseltmiş ve nefret kusmuştu adeta. Esther sinirle kocasına baktı,başka kadınların yanında oğluna hakaret ettiği için. Özellikle de hiç sevmediği bir kadının yanında olması daha da sinirlerini bozdu.
Sakin bir şekilde uyarırcasına"Mikeal!" dedi.
Olivia karı koca arasında kalmamak için arkasına dahi bakmadan dışarı çıktı. İlerde atıyla gelen Ansel'i görmesiyle adama doğru gitmeye başladı.
"Ansel!"
Ansel kendisine seslenen kadına dönmeden önce atından inerek yan taraftaki ağaca bağladı.
"Olivia iyi misin? Hiçbir şey yemedin değil mi?"
"Boşver beni,Mikeal'ın yanından geliyorum. Hiçbir şey bulamamışlar,sen bir şeyler bulabildin mi?"
Ansel hüzünlü bakışlarını saklamayarak kadına baktı.
"Üzgünüm Liv, Beth'in saklanabileceği her yere baktım. Çalılar ,göl kenarları ,ağaçlar... Ama bulamadım. Aynı şeyler Niklaus için de geçerli."
Olivia kafasını yere eğerek kendisini yere bıraktı. Düşüşünü Ansel'in güçlü kolları yavaşlatmış, onu tutmuştu.
Birlikte yerde oturuyorlardı şimdi.
Sessizce ağlayan Olivia ve yavaşça kadının ipeksi saçlarını okşayarak teselli eden Ansel..."Merak etme Olivia, Elizabeth güçlü ve akıllı bir kız. Bize geri dönecek."
Kadının zihninde adamin yumusak ve guven veren sesi yankılandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELIZABETH : House Of Mikaelson
FanfictionGeçici zevkler,hevesler,kalp kırıkları yarım kalan aşklar,körelmiş duygular... Kökenlerin Mystic Falls'a gelişiyle herkesin hayatı altüst olmuştu. Stefan,Elena,Damon,Bonnie,Caroline... Hepsi Klaus'un başlarına gelebilecek en kötü şey olduğunu düşünü...