Bölüm 30 | Hançer

260 42 22
                                    

...

Amaris eve girdiğinden beri aynı şekilde, salondaki koltukta öylece oturuyordu. Dışarıyı seyrediyordu.
Sessizdi, düşüncelerine dalmıştı adeta.

Elijah ise etrafı hızlıca toparlamaya çalışıyor, tozlu çarşafları mobilyaların üzerinden alıyordu.

Yüzünde isetebessüm vardı bir türlü silemediği.

Belkide baba olduğu için mutluydu.
Ya da Amaris'ine kavuştuğu için.

Elindeki çarşafı yere atarak kalkan tozdan dolayı öksürdü. İlerde koltukta sessizce oturan kadına yaklaştı.

Geldiklerinden beri bir kere bile kendisine bakmayan kadına.

Bu sırada elindeki kiri silmek için masadan bez almayı da ihmal etmemişti.

"Amaris. İyi misin?"

Yan gözle elini silen adama baktı. Cevap vermeden olumlu anlamda kafa salladı sonrada.

Elijah gülümsedi.

"Sevindim. Bundan sonra hep iyi ve güvende olman için çalışacağım, merak etme cadılar size bulaşamayacak. Bana güven, birlikte aile olmayı öğrenelim Amaris. Yeniden."

Amaris kollarını kendisine sardı. Bu söyledikleri aklında hiç iyi olmayan anılarını canlandırıyordu. Hatırlamak istemediklerini...

Gözlerindeki belirsiz öfke, kin veya üzüntüyle baktı.

Elijah ise fark etmeden devam etti.

"Her zaman senin yanında olacağım, her zaman seni koruyacağım. Sözüme güven Amaris-"

Bu sözler kadın için kırılma noktası olmuştu. Sesini yükselterek cümlesini kesti bir yandan da ayağa fırlamıştı.

"Ne var biliyor musun, kes sesini! Seni dinlemek beni hasta ediyor, deli ediyor!"

Sinirliydi, hem de fazlasıyla.

"Bu saçmalıklarını yiyen o aptal kız değilim artık. Geç bunları Elijah Mikaelson."

Alayla güldü. Bir yandan da saçları ile uğraşıyordu, sinirle.

"Herife bak ya..."

Elijah gözlerindeki pişmanlıkla baktı.

"Lütfen böyle konuşma."

Aralarındaki bir kaç adımlık mesafeyi vampir hızını kullanarak kapattı aniden. Burun burunaydılar.

Amaris, sesini çıkarmadan dikkatle bakıyordu bir yandan yumruğunu sıkarken.

"Amaris. İster inan ister inanma ama ben seni hala çok seviyorum. Yıllardır-"

Elini kızın yanağına koydu yavaşça.

"Yıllardır seni düşlüyorum hep. Öldüğünü zannettiğim o günden beri nasıl azaplar içinde olduğumu biliyor musun?"

Gözleri dolu doluydu. Her ikisininde.

"Seni ne kadar özlediğimi, delirme aşamasına kadar geldiğimi biliyor musun? Hayatımın, bu upuzun vampir hayatımın nasıl bir cehennem olduğundan haberin var mı?"

Birbirlerinin gözlerinin içerisine bakıyorlardı derin derin. Elijah'a göre, tabiki kendisi haklıydı. Fakat Amaris...

Yutkundu. Yavaşça yumruğunu açtı. Duyguya yer yoktu. Uzun zaman önce bitmişti bu saçmalık.

Her şey o anda gerçekleşmişti işte. Elijah, kalbinin ortasına hançeri yemişti.
Saplayan kişi, şüphesiz anne kurttan başkası değildi.

Göz göze geldiler. Adamın gözünden bir damla yaş aktı.

ELIZABETH : House Of Mikaelson Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin