Bölüm 8 | Bir Çift Kahverengi Göz

808 68 70
                                    

Öncelikle hikaye ismini ne kapak fotoğrafını değiştirdim. Nasıl olmuş?

1000 yıl kadar önce

Genç kız sinirle önüne gelen saçını üfledi. Elindeki kılıcı sıkıca tutarak kafasını hafifçe kaldırdı.
Karşısındaki adam alayla gülerek ona bakıyordu.

"Hadi ama Betty! Bu kadar mıydı?"

Elizabeth derin bir nefes aldı. Yapabilirdi,yapacaktı.

Adamın beklemediği bir anda fırladı ve kılıcını savurdu. Rakibinin karşılık verecek fırsatı bile olmamıştı. Adam kılıcıyla yeri boylarken, bu sefer gülme sırası ondaydı.

"Ne oldu ihtiyar! Orada havalar nasıl?(!)"

Ansel gülerek kıza baktı. Onunla gurur duyuyordu,o biricik kızıydı onun için. Küçüklüğünden beri koruyup kolladığı en değerli hazinesiydi.
Hayat elinden oğlunu almıştı ver bir kız çocuğu armağan etmişti.

"Yaşlanmışsın ama. Ben çocukken daha iyi dövüşürdün."

Ansel yalandan kızarak

"Babayla böyle mi konuşulur? Yoksa artık baban değil miyim?"

Dedi. Elizabeth daha da fazla gülerek yanıtladı.

 Elizabeth daha da fazla gülerek yanıtladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Tabiki de hayır. Sen benim biricik babamsın. Bu kasabadaki en güçlü,dinç ve merhametli adamsın."

Ansel kızın söyledikleriyle kahkaha atmaya başlamıştı.
Elizabeth de adamın kahkahalarına eşlik ederek elini uzattı.
Ansel uzattığı ele ve Elizabeth'e baktı. Ona sahip olduğu için mesuttu.

Elini tutarak kalktı. Fakat etraftakilerin delici bakışlarını görünce yüzü asıldı. Elizabeth'e baktığında onun da durumu fark ettiğini anladı. Elini kızın omzuna koyarak desteklercesine sıktı.

"Hadi eve dön. Annen merak etmiştir."

"Görüşürüz."

Elizabeth tebessüm ederek adamın yanından ayrıldı. Ansel etraftakilere inat neşesini kaybetmeden zıplaya zıplaya giden kıza baktı. O bu dünya için fazla iyiydi,kırılgandı, hassastı. Üzülmesini istemiyordu.

~~~~~~

Genç kız kızıla çalan saçlarını önünde toplayarak yavaşça kapıyı açtı. Aynı yavaşlıkla kapatarak parmak uçlarına basa basa odasına ilerlemeye başladı. Ama şans ne zaman onun yanında olmuştu ki?

"Elizabeth!"

Annesinin kızgın sesini duymasıyla kılıcını arkasına saklayarak döndü.
Olivia elindeki tahta kaşığı tehlikeli bir şekilde sallıyordu.

"Anneee!"

Sevimli bir şekilde söylemişti ama annesinin kanmayacağını biliyordu. Ne zaman kanmıştıki?

ELIZABETH : House Of Mikaelson Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin