Bölüm 32 | Cinsiyet

281 48 12
                                    

...

"B-Beth... teyze?"

Siluet, yavaşça ikiliye döndü. Yüzüne bir gülüş yayıldı. Tehlikeliyim diye haykıran bir gülüş, sırıtış.

"Bir hoşgeldin yok mu?"

Jeremy afallamıştı. Geri geri adım attı şokla.

Bu kadının burada ne işi vardı?

...

O neden buradaydı bunca zaman sonra? Anna aklındaki merak ve telaşla sordu.

"Beth teyze, senin burada ne işin var?"

Elizabeth gözlerini kıstı alayla.

"Ne o? Geldiğime sevinmemiş gibisin."

Anna telaşla kafasını sağa sola salladı.

"Hayır hayır. Olur mu hiç! Öyle demek istemedim. Sadece... O günden sonra seni bir daha göremeyeceğimi düşünmüştüm."

Elizabeth kollarını iki yana açtı.

"Demek ki yanılmışsın minik vampir."

Yüzündeki ifade aniden sertleşmişti, bununla.

"Şimdi şöyle bakalım, Amaris nerede?"

"A-anlamadım?"

Elizabeth bir adım daha attı ve kapı pervazında durdu. İçeri giremiyordu, davet edilmediği için.

"Nerede o Anna?"

Anna yutkundu.

"Bilmiyorum. Yemin ederim bilmiyorum."

Elizabeth sert ifadesini değiştirmedi.

"Kolyede ki sinyale göre burada olmalı. Yani değil öyle mi?"

"Kolye mi?"

Anna aklına bir şey gelmişçesine baktı ve içeri koşup geldi anında, vampir hızıyla.

"Bu kolyeyi mi kast ediyorsun?"

Elizabeth kızın elindeki kolyeyi yavaşça eline aldı, havaya kaldırdı.

Bu kolye, şüphesiz Amaris'e hediye ettiği bağlantı kolyesiydi. Her daim birlikte olmaları için verdiği kolye.

"Evet, bunu kast ediyordum."

Gözlerini kolyeden çekti ve kolyeyi indirdi. Yeniden Anna'ya baktı.

"Söylesene Anna? Bunu sana bırakıp nereye gitti?"

"Söyledim ya, bilmiyorum. Seni bulmak için her yeri arayacağını söyledi ve gitti. Aylar hatta yıllar oldu. Arada bir beni arar o kadar."

"En son ne zaman aradı?"

Ard arda gelen sorularla şaşırmamak için acele cevap veriyordu kız.

"Sanırım bir ay önce. Bir kadınla tanıştığını ve seni bulmak üzere olduğunu söylemişti."

Elizabeth gözlerini kıstı.

"Hangi kadın?"

"Bir cadı. Immm, ismi..."

Anna bir süre düşündükten sonra heyecanla kadına baktı yeniden.

"Buldum. Jane-Anne, ismi Jane-Anne'di."

Kız, ifadesini değiştirmeden arkasını döndü yavaşça. Bir yandan da mırıldanıyordu.

"Jane-Anne ha? Jane-Anne, Jane-Anne..."

Kolyeyi elinde çeviriyordu düşünceli bir şekilde. Gözlerini yere dikti.

"Jane-Anne..."

Ve Aniden çevirmeyi kesti, aklına gelen şeyle.
Gözlerini karanlık sokağa dikti, kolyeyi avucunda sıkmaya başladı.

ELIZABETH : House Of Mikaelson Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin