Geçici zevkler,hevesler,kalp kırıkları yarım kalan aşklar,körelmiş duygular...
Kökenlerin Mystic Falls'a gelişiyle herkesin hayatı altüst olmuştu. Stefan,Elena,Damon,Bonnie,Caroline...
Hepsi Klaus'un başlarına gelebilecek en kötü şey olduğunu düşünü...
Genç kadın, olabildiğince hızlı koşuyordu. Yakalanmamalıydı, yakalanamazdı.
Bu lanet yerde gerçekten neler oluyordu?
Karanlık ormanda arkasına doğru tekrardan baktı,nefes nefese kalmıştı. Gerçekten çok çabuk yorulmuştu. Dolunay yüzünden miydi acaba? Lanetlenmiş miydi?
Gerçi zaten lanetliydi ama...
Bir ağaca yaslandı en sonunda. Gerçekten nefes alması gerekiyordu. Bu lanet durumdan nasıl kurtulacaktı?
Dizleri onu taşıyamaz hale gelmişti, ağrıyordu. Bir çığlık duymasıyla aniden oraya yöneldi dikkati. Bu Hayley'di.
Ağaca tırnaklarını geçirdi. Ne yapmalıydı? Kaçmak,kurtulmak istiyordu. Ama Hayley'i ellerine bırakamazdı, ne de olsa kendisi yüzünden bu hale düşmüştü kız.
Amaris derin bir nefes aldı ve usulca kaçtığı alana doğru yeniden yürümeye başladı. Korkakça...
Zaten başına ne geldiyse, hep bu vicdanı yüzünden gelmişti.
Ormanda değildi bir süre sonra. Çevresindeki insanlara daha doğrusu cadılara baktı.
Arabaya yaslanmıştı cadılardan biri, ayağının dibinde de acı içinde kıvranan Hayley.
Kadın alayla güldü.
"Hoşgeldin, minik kurt."
Amaris kadının gülüşünden anlamıştı başına iyi şeyler gelmeyeceğini.
Gökyüzüne baktı son kez.
Lanet Elizabeth neredeydi, Tanrı bilirdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
