27-"Batman."

202 16 10
                                    

Kocaman bir özür gerekli buraya. Karakterlerime, hikayeme, okuyucularıma, bekleyicilerime. Çook özür diliyorum ve kısa bir süre sonra 'yeni bölüm' konusunda amin deyip sizleri bu heyecanla paylaşıyor olduğum bölümle baş başa bırakıyorummm. İyi okumalar, efenim :) :*


Ellie'yle uğraşmak adına, ondan yürüttüğü siyah kemik gözlüğünü burnunun üzerinde yukarı doğru ittirdi. Colin'in arkasından bilgisayar ekranına doğru eğildiğinde, kısa olan saç tutamları, aralarına yeni katılan mavi tutamla birlikte önüne dökülmüştü. "Resmi yazan kalemini sevdim, Ower."

Colin büyülenmiş bakışlarını ondan çekmeye çalışırken gülümsedi. Psikoloji proje ödevi olması için bir ara yatağını kiralayan bu bayan, şu anki Bayan Siyah'la tamamen alakasızdı. Colin Puschka'da, bu mekan için hazırlayacakları dergiye yazarken Rebecca müşterilerle ilgileniyordu. Arada bir de o engin İngiliz Edebiyatı okuyan ruhuyla yazdıklarını kontrol ediyordu. Colin inanılmaz gelen bu anı gözlerine hapsetti ve beyninin en saklı kısımlarına yolladı. İleride bu sahneye bakıp iç geçirebilirdi. "Teşekkürler," diye geveledi sonra. Rebecca'nın beğeni dolu cümlesini unutmuştu neredeyse.

"Sen seninkini bitirince haber ver, önlüğümü sana verip klavyeni elinden alırım." Göz kırptı ve bir masaya ilerlerken ona öpücük yolladı.

Colin gülümserken dudağının kenarını ısırdı. İşine geri dönerken mavi tutamını kulağının arkasına tıkıştıran Rebecca'dan zor ayırdı gözlerini.

"Puschka aynı zamanda sıcakkanlı çalışanlarıyla da etraftaki mekanlara oranla daha fazla tercih edilir.

Sabahları aile kahvaltılarına tanıklık eden sevimli kafe, akşama doğru daha çok genç aşıkların favorisidir." Rebecca'ya göz ucuyla bakıp kocaman bir sırıtışın dudaklarına yapışmasına izin verdi.

***

"Gergin misin?"

Rebecca, Colin'e 'bunu sormaman gerektiğini bilecek zekaya sahipsin' bakışını attı.

Güldü. "Bir şey olmayacak. Sadece kontrol edecek ve biz evimize geri döneceğiz. Hatta istersen Çikolatalı Pasta'ya da uğrarız."

Yüzünün rengi yerine gelir gibi oldu. Tabii Rebecca Biackwell'in rengi ne kadar düzelebilirse... "Gider miyiz?"

"Tabii ki." Dudaklarını saçlarına gömüp mavi tutamın köklerinden öptü onu.

Rebecca onu ilk kez alnından ya da saçından öptüğünde yaşadığı kınamayı ve ardından gelen hoşnutluk duygusunu anımsadı. Gözlerini yumup saçlarını onun dudaklarına bıraktı.

İkisi de bulutların üzerindeydi.

"Rebecca Blackwell." diye adı seslenildiğinde irkildi.

Colin de bir anda onun endişesine kapılıp elini sıkıca kaptı. "Bir şey olmayacak," diye fısıldadı bir kez daha. "Bu sefer bir sorun çıkmayacak." Gözleri dolduğu anda sustu. Amy aklına geldikçe... Korkuyordu. Ya Rebecca da?.. Hayır. Ona bir şey olmayacaktı. Bir kez daha bunu yaşamayacaktı. Yaşayamazdı. Tanrım, lütfen...

Jinekolog kocaman bir gülümsemeyle onları kapıda karşıladı. "Merhaba."

Rebecca yalnızca derin bir nefes alıp verdi. Cevap vermeden Colin'i de içeri sürükledi.

Colin onun peşinden giderken gülümsemeye çalışarak, "Merhaba." diye yanıtladı doktoru.

"Ah, siz?.." Colin'in varlığını onaylamayan bakışlarını ikisi arasında gezdirdi.

Siyahta Gizlenen (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin