Elektrikli süpürgen olmak istiyorum senin
Tozlarının içinde nefes alan
Ford Cortina'n olmak istiyorum
Paslanmayacağım hiçbir zaman
Eğer kahveni sıcak seviyorsan
Bırak cezven olayım
İpler senin elinde bebeğim
Ben sadece senin olmak istiyorumKalbimde tuttuğum sırları
Saklamak düşündüğümden daha zor
Belki sadece senin olmak istiyorum
Ben senin olmak istiyorum, ben senin olmak istiyorum
Senin olmak istiyorum, senin olmak istiyorum, senin olmak istiyorumElektrik sayacın olmama izin ver
Ve asla tükenmeyeyim
Bırak yanında olmadığımda üşüyeceğin taşınabilir ısıtıcın olayım
Sabitleştirici spreyin olmak istiyorum senin (istiyorum)
Saçlarını derin bir bağlılıkla tutmak (ne kadar derin?)
En az Pasifik Okyanusu kadar derin
Senin olmak istiyorumKalbimde tuttuğum sırları
Saklamak düşündüğümden daha zor
Belki sadece senin olmak istiyorum
Senin olmak istiyorum, senin olmak istiyorum
Senin olmak istiyorum, senin olmak istiyorum, senin olmak istiyorum
Senin olmak istiyorum, senin olmak istiyorum, senin olmak istiyorumElektrikli süpürgen olmak istiyorum senin
Tozlarının içinde nefes alan
Ford Cortina'n olmak istiyorum
Paslanmayacağım hiçbir zaman
Sadece senin olmak istiyorum
Sadece senin olmak istiyorum
Sadece senin olmak istiyorum
Colin, beyninin içine süzülen Alex Turner’ın sesini duyunca ilk hissettiği büyük çaplı bir şaşkınlıktı. Gözlerini açmaya üşenerek gerindi. O esnada üzerindeki ağırlıkların varlığını hissetti. Kaşlarını çattı.
Uykuya dalmadan önce yaşadıkları yavaş yavaş yerlerine otururken sahnede Arctic Monkeys vardı. Bu grubu sıklıkla dinlerdi ama gecenin bir vakti çalmasının nedeni neydi?
Gece mi? Gece mi olmuştu?
Olayları kavramak için gözlerini açtı ve üzerindeki ağırlıkların sebebini kavradı. İki tane incecik çubuk karnının üzerindeydi. Becca’nın bacakları. Dizlerinden aşağısı yatağın kenarından sarkıyordu. Ayakkabıları hala ayağındaydı. Yüksek topuklu, siyah…
Perdelerin sıkıca kapalı olmasından dolayı içerisi zifiri karanlıktı. Gece olmuştu.
Doğrulmak istedi ama kolunun Rebecca’nın boynunun altında olduğunu fark etti. ‘‘Tanrım… Her yanım ağrıyor.’’diye fısıldadı.
Alex ısrarla şarkıyı tekrarlamaya devam ediyordu. Tanrı’ya şükür en slow şarkılarından,diye düşündü Colin. Bir Arctic Monkeys şarkısının ikisini de yerlerinden zıplatarak uyandırabilecek bir potansiyeli olduğunu biliyordu.
Solistin Ford Cortina’ya gönderme yapmasını çok zekice buldu. Ne diyordu? Paslanmayacağım hiçbir zaman… Ford Cortina 70’lerde iyi bir model olabilirdi ama şu an tam bir pas yığınıydı.
Şarkının üçüncü çalışından sonra yanındaki beden kıpırdandı. Oysa Colin onu bir süre daha izleyebilirdi. Alex’e katılıyordu. Sıksan siyah bir boyanın çıkacağından emin olduğu saçları derin bir bağlılıkla tutmak istiyordu. Dudağının kenarı kıvrıldı ve tam yerinde odayı dolduran sesle birlikte mırıldandı. ‘‘En az Pasifik Okyanusu kadar derin…’’
‘‘Lanet olsun. Lanet olsun.’’ Becca bacaklarını toparlamadan doğrulunca kalçaları Colin’in bedenine değdi. ‘‘Bu lanet yatak neden lanet olasıca bir küçüklükte!? Her yanım tutuldu!’’Saçlarını geriye itince buruşmuş yüzü ortaya çıktı. ‘‘Bu lanet telefon neden bu saatte çalıyor!?’’ Üfleye püfleye –Colin’in bedenini yok sayıp üzerinden sürünerek geçerek- ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahta Gizlenen (TAMAMLANDI)
Teen FictionRomantizmi işaret ve orta parmağı arasına sıkıştırdığı izmaritte bulan bir genç kız... En hassas duygularını bile kağıda döken bir delikanlı... Arada nasıl bir çekim olabilir? Gözler çakıştıkça çakan şimşekler, belki de hayatları çakışmaya devam edi...