Bölüm ithafı: gonulkacak❤
Keyifli okumalar iki gözümün çilekleri.🍓Aylardır yaşadığım ilkler vardı. Babamın göğsünde uyumanın verdiği rahatlık, onun güvenli kollarında bulduğum huzur. Annemin bana sarıldığında tenime bıraktığı sıcaklığı, öptüğünde titreyen kalbim gibi. Aile neymiş, anne baba kimmiş yıllar sonra öğrenen benliğim günler geçtikçe farklı hislerde öğreniyordu.
Şimdi hissettiğim telaş duygusu da bunlar gibi bir ilkti aslında. Yerimde taş kesilmiş duruken bir yanım biraz önce yaptıklarımızı bildiklerini söylüyordu. İçlerine doğmuş olabilir miydi? Ya da görünce anlarlar mıydı? Peki ya anlayınca bana olan sevgileri azalır mıydı? Ben kalbimin korkuyla hızlanmasına neden olan düşüncelere dalmışken odanın kapısı tekrar açıldı. Gözlerimi teslim ettiğim mavilerde olumsuz bir duygu kırıntısı aradım. Ama yoktu. Kapıyı ses çıkartmamaya çalışarak yavaşça kapatıp birkaç adımda yanıma geldi.
Elleri iki yandan yüzümü kavrarken bir şeylerin ters gittiğini anlamış olacak ki "Yavrum iyi misin?" Dedi hafif kaşlarını çatarak. Ellerimi ellerinin üzerine bıraktım.
"Alpay sence ne yaptığımızı anlamışlar mıdır?" Başını hafif bir açıyla aşağı eğdi. Yüzünde bir tebessüm belirirken beni kendine çekerek alnımı öptü. Elinin üzerinde duran ellerimi çekip belinin iki yanından tişörtüne tutundum.
Omzumun arkasında duran saçlarımı yavaş bir hareketle önüme çekip uçlarını koklayarak bir öpücük bıraktı. Geriye çekilirken daha kısık bir tonda devam etti.
"Saçlarını önünden çekmezsen anlamazlar."
Elim anî bir refleksle boynuma giderken parmak uçlarımın dokunduğu yerde hafif bir sızı hissettim. Alpay'ın çaprazında kalan giysi dolabına yönelip saçlarımı geriye attığımda dolabın üzerindeki aynada boynumun ufak bir kısmı kızarmıştı ve muhtemelen yarına moraracaktı. Ağzım şaşkınlıkla açılırken Alpay'ın iri bedenini tekrar yanımda hissettim.
"Özür dilerim" diyerek tek omzunu dolaba yaslayıp gözlerini boynuma dikti. Benim bile yeni fark ettiğim bir durum için ona kızamazdım. Şu an tenimi hafif sızlatan bu minik leke, oluştuğu dakikalarda bana zevk veriyordu. Saçlarımı tekrar önüme alırken omzumu sorun yok dercesine silkip yanağından öptüm.
"Çıkalım sevgilim, daha fazla dikkat çekmeyelim."
Dediklerime onay vererek başını salladı. Dolaba yasladığı bedenini çekip geçmem için yol verdi. Derin bir nefes alıp salon kapısından içeriye girdim. Babam kollarını dizine yaslamış, öne doğru eğilmiş odaklanmış bir şekilde sehpanın üzerindeki çiçeğe bakıyordu. Bir sıkıntısı olduğu açıkca belliydi. Annem hemen babamın yanında dizlerini titreterek sabırsızca ve ara ara iç çekerek oturuyordu.
"Hoş geldiniz." Dediğim anda annem başını kaldırıp baktı. Gözleri kırmızı ve buğuluydu. Oturduğu yerden kalkıp hızla yanıma gelip sarıldı. Onu üzen bir şeyler olduğunu hissetmek kalbimde bir sızıya neden oldu. Belki yıllardır hissettiğim o anlık acılar, garip sıkıntılar annemin çektiği acıların yansımasıydı. O da benim canım yanarken beni bilmese dahi hissetmiş miydi acaba?
"Annem" dedi. Burnunu saçlarımın arasında hissettim, ağlıyordu. "Çok canın yandı mı?" Annemin neyi kastettiğinden tam emin olamayınca babama baktım. Gözlerini önündeki çiçekten ayırmazken derince bir nefes alıp bıraktı. Neydi onları bu hale getiren?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Gözümün Çileği🍓
Genç Kız Edebiyatı"Başka bir kadın oldu mu?" Güldü. İlk kez bu kadar içten, bu kadar nefes kesici güldüğüne şahit oluyordum. Bu gülüş öyle çok işlemişti ki gözlerime aklımdan her şey silinse bir tek bu gülüş kalırdı. "Sence" dedi burnunu burnuma sürterek "Sence olm...