Keyifli okumalar iki gözümün çilekleri.🍓Hissettiğim koku ve güven ile elimden düşen su kabının sesi odanın içerisinde yankılandı. Dudaklarımın üzerinden kayan el sol göğsümün üzerinde durdu. Kalbimin delice atışlarını benim kadar onun da hissettiğini biliyordum. Başı yerini özlemiş gibi boynuma düşerken sıcak dudaklarının tenime teması içimi titretti.
"Bana geri geldin" dedim inanmak istercesine.
"Sana geri geldim" dedi inandırmak istercesine.
Gözlerim gözlerine karışmak için can atıyordu. Yavaşça ona doğru döndüğümde hasretim dinmedi. Aksine deli bir coşkuyla daha da arttı. Kollarımı boynuna doladığım anda bedenimi sıkıca sararak karşılık verdi. Böyle kalalım istedim. Son nefesime kadar onun kolları arasında her şeyden uzak böyle kalalım.
"Çok özledim" dedi boğuk çıkan erkeksi sesiyle.
"Yokluğun yaktı" dedim ellerimi uzamış sakallarında dolaştırarak. Uzun süredir traş olmadığı için sakalları ve saçları fazlaca uzamıştı. Onun yüzünü genellikle pürüzsüz gördüğüm için bu hali gözüme bir farklı geliyordu ama benim dalgalı denizim böyle bile fazlaca yakışıklıydı.
"Bu sefer hiç kolay olmadı" diyerek derin bir nefes aldı. " Bir saniye, tek bir saniye aklımdan çıkmadın göl gözlüm."
"Tek bir saniye aklımdan çıkmadın okyanus gözlüm" diyerek karşılık verdim.
Güldü, ama buruk bir gülümsemeydi bu. Çünkü biliyordu ki hep böyle olacaktı. O gidecekti aklı bende. Ben kalacaktım aklım onda. O hep giden, ben hep kalan. Alnımdan öperek geriye çekildi bir süre yüzüme baktı. Bende onun gözlerine bakıyordum. Bakışları gözlerimden yanaklarıma sonra dudaklarıma kaydı.
"Bekliyorum" dedi ciddi bir ifadeyle.
"Neyi?" dedim anlamadığımı belli ederek.
"Öpmeni"
"Öpmeli miyim?" Diyerek nazlı bir şekilde omzumu silktim.
Tebessüm etti.
"Öpmezsen bir şükür eksik kalır."
"Şükür mü?"
Başını aşağı yukarı sallayıp onayladı. Aramızda kalan bir karışlık boşluğuda kapatarak yaklaştı.
Parmakları bileklerimden omuzlarına doğru ilerleyip bedenime sarıldı. Saçlarımın arasına sıcak nefesi yayılırken alnını alnıma dayadı."Sana gelirken ayaklarım şükretti...
Tenine dokunan ellerim şükretti...
Kokunu hisseden burnum şükretti...
Gözlerine karışan gözlerim şükretti...
Dudaklarımı şükürsüz bırakma sevgilim..."O böyle güzel konuşurken ben nasıl karşı koyabilirdim ki. O kalemdi ben kağıt, o şairdi ben şairin şiiri. Ben bu koca adamın bedeninde, kalbinde, aklında hüküm süren kadındım.
Parmaklarımın üzerinde yükselerek sağ elimi ensesine atıp dolgun dudaklarına dudaklarımı bastırdım. Onun bir eli belimdeyken diğer eli ensemden tutarak iyice kendine çekiyordu. Öyle güzel öyle derin öpüyordu ki dokunuşlarında kaybolmamak mümkün değildi. Ensesindeki elimle uzamış saçlarını kavrayıp geriye doğru sertçe çektim. Ağzımın içine dağılan boğuk inlemesi tüm bedenimi ateşlemişti. Saçlarını tekrar çektiğimde aynı sesi daha derin hissettim. Aniden dudaklarımdan ayrıldığında hoşnutsuz bir şekilde mırıldandım.
"Ateşle oynuyorsun, yanarız" dedi düzenlemeye çalıştığı nefeslerinin arasından.
"Ateşi, ateşle mi korkutuyorsun?" diyerek gözlerine çarpık bir gülüş sundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Gözümün Çileği🍓
ChickLit"Başka bir kadın oldu mu?" Güldü. İlk kez bu kadar içten, bu kadar nefes kesici güldüğüne şahit oluyordum. Bu gülüş öyle çok işlemişti ki gözlerime aklımdan her şey silinse bir tek bu gülüş kalırdı. "Sence" dedi burnunu burnuma sürterek "Sence olm...