Bölüm ithafı:zezeninmavileri❤
Bayramınız mübarek olsun iki gözümün çilekleri.❤
Yazım yanlışları varsa kusura bakmayın.❤ Yazım yanlışı olan yerlere yorum bırakırsanız sevinirim, çok yoğunum ve tekrar bölümü okuyamayacağım ben kontrol edene kadar sizin gördüğünüz yerleri düzelteyim. Şimdiden teşekkür ederim 🍓❤
Keyifli okumalar iki gözümün çilekleri.🍓
Çocukluğuma dair sayfalara sığdıramadığım anılarım, büyük kahkahalarım, hiçbir şekilde ifade edemeyeceğim kırgınlıklarım vardı. Çocukluğum iyisiyle kötüsüyle öyle fazla anıyla doluydu ki; içimde büyümeyen o küçük kız çocuğu yıllarca beni bırakmamış her daim yüzümü güldürmüş, bazen hüzünlendirmiş, bazen akıllar vermişti. İçimdeki küçük Hümeyra çoğu kez kabuğuna çekilir susmayı tercih ederdi. Lakin ilk kez kaybolmak istedi. Öyle bir anda yalnız bıraktı ki beni, onun yokluğunda nasıl baş edeceğimi bilemedim bu hisle.
Birine alışmak, onu geçmişin yerine koymak, güzel bir gelecek vermeyi düşünmek... İnsanoğlu çok hayal kurar. Gerçekleşmeyeceğini biliyorum derken bile, kalbinin bir tarafı hayallerinin gerçekleşeceğini söyler. Zaten bundan sebep değil midir, gerçekleşmeyen hayallerin kırgınlığı. İlk kez içimdeki küçük Hümeyra'ya kırgınım. Beni bir hayale sürükledi. Ve o hayal ellerimin arasından kayarken beni bu acıyla yalnız bıraktı. Canım yanarken fısıldadım yüreğimin en derinlerdeki geçmişime.. Kelimelere sığdıramadığım çocukluğum nerde? Diye.
Avuçlarımın içinde kıpırdanan küçük el tüm düşüncelerimi dağıtıp şu ana dönmemi sağladı. Yüzüme zorda olsa bir tebessüm yerleştirip önünde diz çöktüm. Melek elbisesinin hareket ettikçe uçuşmasını sevdiğinden iki yana sallanıp gülen gözlerle baktı.
"Elbisem çok güzel değil mi?" Dedi boşta kalan eliyle elbisesinin eteğini severek. Ona ne zaman bir hediye alsam gözlerinden ışık saçarak, sanki bir kedi yavrusu sever gibi seviyordu. Dün akşamda buradan gitmeden son kez pembe bir elbise alıp başucuna bırakmıştım.
"Çok güzel" diyerek minik elinin üzerine bir öpücük bıraktım. "Ama sen daha güzelsin" dediğimde minik elini ağzına kapatıp kıkırdadı. Gözlerim zaten doluydu ve onun bu tatlı hallerini uzun süre göremeyeceğimi, belki de bundan sonra hiç göremeyeceğimi bilmek ağlama isteğimi daha da arttırıyordu.
Kollarını boynuma dolayıp, yanağıma kocaman bir öpücük bıraktı. "Teşekkür ederim" diye fısıldadı. Küçük yüzünü avuçlarımın içine alarak iki yanağından da öpüp sıkıca sarıldım. "Beni özler misin?" Dedi küçücük kollarıyla sarılmama karşılık vererek.
"Çok özleyeceğim." Temasımızı koparmadan yüzünü görebilecek kadar uzaklaştım. "Hep görüntülü konuşuruz, ben hep ararım seni." Dolan gözlerimi zapt etmek zor olsa bile gülümsememi yüzümden silmemeye çalıştım.
"Bende çok özlerim seni." Benden ayrılıp kollarını iki yana açtı. "Çok çok çok özlediğim zaman..." deyip tekrar yanıma yaklaşıp biraz önce benim yaptığım gibi yanaklarımı kavradı. "Dayıma söyleyeceğim beni sana getirsin." Konuşamayınca başımı yukarı aşağı sallayıp tekrar sarıldım. Ayağa kalktığımda tekrar elini tutup kapıya doğru yürümeye devam ettik. Yeni hayatı demir kapının arkasında bekliyordu onu. Dayısı 3 aydır uğraş vermiş sonunda yeğenine kavuşmuştu. İyi biriydi. Ben ilk başlarda o aileden biri diye çok tedirgin olsam da araştırmalar sonucu hakkında kötü hiçbir şey bulunamamıştı. Zaten yıllar önce yaptıkları kirli işler yüzünden ailesi ile olan tüm bağını koparmış okumak için gittiği İngiltere'den bir daha geri dönmemiş. Ben kabullenmek istemesemde Melek kabullenmişti dayısını. Biraz zor olmuştu ama şeytan tüyü derler ya o hesap Melek'in gönlünü kazanmıştı. Kapıdan çıktığımızda Melek'in dayısı Tahir bey ufak bir tebessümle bana baş selamı verip bakışlarını yeğenine çevirdi. Bu sefer yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Gözümün Çileği🍓
ChickLit"Başka bir kadın oldu mu?" Güldü. İlk kez bu kadar içten, bu kadar nefes kesici güldüğüne şahit oluyordum. Bu gülüş öyle çok işlemişti ki gözlerime aklımdan her şey silinse bir tek bu gülüş kalırdı. "Sence" dedi burnunu burnuma sürterek "Sence olm...