Bölüm 34/👨‍✈️🍓👩‍💼

18.5K 1.5K 203
                                    

Bölüm ithafı: KadriyeSnmez1

Oy ve yorum yine size kalmış. Kendiniz belirleyin canlarım.❤

Sanırım son hüzünlü bölümümüz yani inşallah🤭

Yazım hatası varsa kusura bakmayın, kontrol edemedim.

Keyifli okumalar iki gözümün çilekleri.🍓

Bazen sessizlik huzur verir... Bazen o huzura zıt garip bir hüzün, belki de bir nebze korku. Yiğit'in itirafından sonra etrafta oluşan bu sessizlik garip bir şekilde bana huzur ve rahatlama hissi veriyordu. Hatta bir ara Alpay'a baktığımda kıstığı gözlerinin altından garip bir sakinlikle Ferit'e bakıyordu. Belki de ona baktığımda korku hissetmek, telaşa kapılmak istediğimden onun sakinliğini de ben garipsemiştim.

"Niye sustun Leyla hanım?" Dedi Yiğit başını iki yana sallayarak. "Konuşsana, biricik oğlunu bu sefer nasıl savunacaksın hepimiz merakla bekliyoruz." Yiğit öyle iğneleyici bir tonda konuşuyordu ki Leyla hanımın her kelimede biraz daha kaşları çatılıyordu.

"Ağabeyine iftira atma" dedi, kendi söylediğine kendinin bile inandığı muammaydı. Yiğit mutluluktan uzak bir kahkaha attı, başını iki elinin arasına alarak ne yapacağını bilemez bir halde yan döndü. O an göz göze geldik. Bu bakışlarda öyle bir tükenmişlik, öyle bir vazgeçiş vardı ki Yiğit'e kim baksa görürdü. Onun bu haline dayanamayıp yutkundum.

"İftira atmayı siz daha iyi bilirsiniz Leyla hanım" sesimi olabildiğince düz ve sakin tutmaya çalışıyordum. Yiğit'te olan bakışlarımı onlara çevirdim. İlk kez Leyla hanıma karşı katı ve acımasız olmak istedim. Yıllarca büyüğümüz deyip sustukça o bizi daha fazla nefretle ezdi. "Madem inanmıyorsunuz oğlunuz yanınızda siz sorun" Leyla hanım tekrar iğrenircesine yüzüme bakıp Ferit'e döndü. Ferit'in bakışları bendeydi. Konuşulanları umursamadan sadece bana bakıyordu.

"O gözlerini yerinden çıkarmadan çek onun üzerinden." Alpay'ın sesindeki soğukluk tüylerimi ürpertirken Ferit ona bakıp tekrar bana döndü. Yüzünde çarpık bir gülümseme oluştu. Bunun hemen arkasından canımı sıkmak için bir laf edeceğinden o kadar emindim ki o da beni şaşırtmadı zaten.

"Rahibe olmaktan vazgeçtin gördüğüm kadarıyla." Dedi sadece beni muhatap alarak. Hiç sevgilim olmadığı hatta kimseyle flört bile etmediğim için bana yaklaşmaya çalışan erkekler bir süre sonra rahibe olduğumu iddia edip dalga geçerlerdi. Hatta bazılarına göre sırf sözde flört etmediğim, sevmeyi sevilmeyi beklediğim için yobaz bile sayılırdım. Bu kişilerin arasında Ferit'te vardı. Şu an Alpay'ın varlığının canını sıktığının farkındaydım, o zamanlarda ona bakmazsam başka kimseye bakmam diye düşünürdü. Hayatı boyunca kendini kaf dağının tepesinde görmüş bir adamdı Ferit. "Merak ettim karşılığında ne verdi de kandırdı se..." Alpay öyle bir hızla yanına gidip yumruğunu suratına geçirmişti ki değil onu durdurmak şaşırmaya bile vaktim olmamıştı. Ferit bir anda gelen darbe ile hızla düştüğü kaygan zeminde 2 adım kadar kayıp ellerini zemine yasladı. Leyla hanımın çığlığı lobide yankılansa da bu Alpay'ı durdurmadı ve Ferit'i yakasından tutup hızla yerden kaldırdı. Ben onu durdurmak için bir adım atacaktım ki bir kol belime sarılıp arkaya doğru çekti.

"Gel bakalım dayısının güzeli." Dedi daha çok kendine çekerek, sanki hiçbir şey yokmuş gibi saçlarımdan öpüp göğsüne yatırdı. "Dayı" dedim sesimdeki sitemi bastırmadan, bırakması için elimle hafif ittirdim. "Filmi en heyecanlı yerinde durdurursan tadı kalmaz. Beğenmiyorsan izlemezsin." Yan durduğum için annemden başka kimsenin yüzünü görmüyordum. Dayımın sesi o kadar keyifliydi ki, hiçbir şey yapamayacağımı anlayarak elimi alnıma vurdum. Tokat sesi gibi bir ses ilişti kulaklarıma, hemen arkasından büyük bir inleme geldi.

İki Gözümün Çileği🍓 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin