Bölüm 6/👨‍✈️🍓👩‍💼

44.7K 2.7K 641
                                    

Keyifli okumalar iki gözümün çilekleri. 🍓

'Dönüşün böyle mi olacaktı İbrahim?' Dedi Gülcan. Kocasını, kendisini aldattığı halde hala sevdiğini onun ölüsünün üzerinde ağlayarak gösteren Gülcan. Kocasının çocuğunu kendi çocuğu gibi bağrına basan Gülcan.

Ah Gülcan.

Canım Gülcan.

Ayağındaki ayakkabı kara lastik, üzerindeki kara çarşaf diye ne gönlünün ne yüzünün güzelliğini göremeyen İbrahim yansın Gülcan.

Acı dolu bir son.

İbrahim'in oğlu Gülcan'ın kollarında buldu huzuru. Belki de Türk sinema tarihinin en derin sahnesi. Türküde ne diyordu?

'Hasretinle yandı gönlüm
Yandı yandı, söndü gönlüm'

Her izlediğimde ilk günkü gibi dökülüyor göz yaşlarım. Ben sevdim mi Gülcan gibi sevmek isterim. Sabırla, sükunetle. Ama bir İbrahim'im olsun istemem.

Allahım öyle bir eş nasip et ki yaralı gönlüme yürekli, mert, sevdası kalbinde bir adam olsun. Bir bende durulsun, bir bende can bulsun. Kalbimi alsın, kalbini versin. Ve artık gözleri gözlerime değsin. Bulsun beni.
Amin.

Biten film ile bilgisayarı kapatıp mutfağa geçtim. Dolaptan aldığım bir çikolatayı daha hızla açıp bir ısırık aldım. Normal zamanda aklıma bile gelmeyen çikolata regl zamanımda bir saniye bile aklımdan çıkmıyordu. Tabii birde duygusallık işin içine giriyordu. Ben çikolata'mın keyfini çıkarırken çalan zil bir anlık şaşırtmıştı beni. Taşındığım günden beri ilk defa kapım çalınıyordu. Yarım çikolatamı mutfak tezgahının üzerine bırakıp kapıya yöneldim. Kapı deliğinden baktığımda gelenin Asiye teyze olduğunu görmemle bekletmeden açtım.

"Hoş geldin Asiye teyze" dedim. Kocaman bir gülümsemeyle baktığım kadının yüzü yavaş yavaş telaşlı bir hal almaya başladı. Yüzüme daha dikkatli bakarak " kızım ne oldu sana, niye ağladın?" Diyerek elleriyle yanaklarımı kavradı.

"Bir sorun yok Asiye teyze, film izliyordum onun etkisi."

"Aman yavrum gözlerin şişmiş. Kötü bir şey oldu sandım" derken rahatladığı yüz hatlarından belli oluyordu. Karnımın içinde kelebekler yakalamaç oynamaya başlamıştı bile. Çünkü Gülşah annemden sonra başka biri daha benim için endişelenmişti. Ellerini yüzümden çekip o tatlı gülümsemesini sundu gözlerime. Kenara çekilip elimle içeriyi işaret ederek "buyur Asiye teyze" diyerek eve davet ettim.

"Yok güzel kızım girmeyeyim, ocakta yemeğim var. Ben seni akşam yemeğine davet etmek için geldim."

"Teşekkür ederim ama ben rahatsız etmeyeyim."

Gitmek isterdim ama Asiye teyzenin bir oğlu vardı. Tanımadığım bir adamın yanında rahatsız olurdum.

"Ne rahatsızlığı kızım. Çok memnun olurum. Akşam için bir sürü yemek yaptım. Ama Alpay işim çıktı geç gelirim diye aradı. Sen yalnızsın ben yalnız beraber yeriz. O kadar yemek yaptım."

Bu kadının tatlı yüzüne bakıpta 'hayır' demek gerçekten imkansız. Zaten oğluda yokmuş. Gitmemek için bir engelde kalmadı. Tüm içtenliğimle gülümsedim.

"Tamam Asiye teyze, üzerimi değiştirip gelirim."

Asiye teyzenin yüzüde tatlı bir gülümseme belirdi. Asiye teyzeyi uğurlayıp tekrar mutfağa geçtim. Yarım kalan çikolatamı hızlıca bitirdim. Bir tencere çıkarıp içine su ve şeker ekledim. Ocağın üzerine koyarak altını kısık ateşte yaktım. Her ihtimale karşı hazırlıklı olmak için buzluğa attığım cevizli tatlıyı çıkarıp fırın tepsisine yerleştirdim. Şerbet kaynayana kadar beş dakika ısınıp buzunu çözmesi yeterliydi. Fırını ayarlayıp dolaptan bir limon çıkardım şerbete biraz sıkıp karıştırdım. Tatlı için güzel bir borcam çıkarıp ısınan cevizli tatlıyı içine yerleştirdim. Şerbetin altını kapatıp giyinmek için odaya geçtim. Ben hazırlanana kadar şerbetin ilk sıcağı çıkmış olurdu. Dolapta gözüme çarpan kırmızı gömlek elbisemi alarak hızlıca giyindim. Saçlarımı iki önünden az miktarda alarak arkadan küçük bir toka ile sabitledim. Dalgalı olduğu için saçlarımı açık bırakmayı seviyordum. Hazırlandıktan sonra mutfağa geçip tatlının şerbetini döktüm. Etrafı toparlayıp tatlının üzerini kapattım anahtarımı ve telefonumu alarak evden çıktım.

İki Gözümün Çileği🍓 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin