-13-

209 17 0
                                    

Gözlerimi açmak istemiyorum bunun rüya olmasını uyandığımda evde olmak istiyorum. içimde küçük bir umut vardı Yavaş yavaş gözlerimi açtım üzerimde zerimde bir polar vardı ve malesef ki evde değildim. Bu odada uyanmak istemiyordum oysa ki. Dün olanlar aklıma geldi hepsi teker teker gözlerimin önünden geçti. Saçlarımı ellerimle geriye attırıp oturur pozisyona geldim. Bacaklarımı kendime çekerek üzerimi örttüm. Burdan nasıl çıkabilirdim bilmiyorum bir şekilde çıkmam lazımdı. Benim hiç bir şey yaptığım yoktu haksız yere burda duruyordum. Etrafıma tekrar tekrar göz gezdirdim. Gözüme dün bakmak için gittim ama bakamdığım posterler duruyordu. Gözlerim posterlerin üzerindeydi. Olduğum yerden kalkıp posterlerin yanına gittim. Yırtılmış parçalar birbirlerine çok uyuyordu. Bir iki parçayı birleştirdim. Bunun bana birşey anlayabileceği aklıma geldi. Bütün parçaları teker teker topladım. Hepsini yerlerine koymaya başladım. Bazı Yerler uymasada genel olarak hepsi uyuyordu. Yarım kalan yerleri uymayan kağıt parçalarıyla tekrar denedim. Karşıma çıkan resmi görünce şok oldum . Burda Denizin resmi vardı. Ben Deniz yüzünden kaçırılmış olabilirmiydim. Yok canım hayır Hayır buna ben inanmak istemiyorum ama öyleydi galiba. Kapı açıldı içeri dün gelenlerden biri girdi. Yanıma sürekli maskeyle gidiyorlardı. Ama neden hem kaçırıyorlar hemde maske takıyorlardı. Kalkmamıştım sadece Başımı ona doğru çevirdim bu yüzden mi beni buraya getirdiniz?! elimin altında duran Posteri gösterdim. Onlara korktuğumu belli etmemeye çalışıyordum. Olduğum yerden dikildim ve yanıma gelişini izledim. Evet sebebi o acısını sen çekecesin. Elini omzuma koydu hafifçe sıktı. Daha fazla sıkmasına izin vermeden kendimi geri çektim. Benden ne istiyorsun! madem derdin onunla. Sesim biraz yüksek biraz da titrek çıkmıştı. Ama kendime güvendiğimi belli etmiştim dimdik durmuştum ne kadar korksamda. Saçma bir cümle kurmuştum farkındaydım ama yapacak birşeyim yok. Gözlerim dolmuştu ama göz yaşlarımın akmasına izin veremezdim hele ki bunun yanında. O sana çok fazla değer veriyor merak etme sana çok fazla birşey yapmıycaz sadece biraz oyuncağımız olacaksın. Gülüşünün tonu midemi bulandıracak kadar iğrençti. Onların oyuncakları olmamalıydım. Başımı sağa çevirerek göz yaşlarımın akmasına izin verdim. Cebinden telefonu çıkarttı. Tuşlara basıp birini aradı. Abin le konuşmak istersin belki. dedi çalan telefonun hapörlesini açarak. Çalan telefon açılmıştı.
Kardeşinle konuşmak istersin belki Deniz Gök. Bana döndü konuşman için 20 saniyen var dedi. Ne yapmalıyım şimdi konuşursam belki yardım eder diye düşündüm. Bığazımı temizledim Deniz diyebildim sadece. Deniz sesisimi duyunca konuşmaya başladı. Derya canım bak korkma babamda orda benim yüzümden ordasınız korkma sakin ol belli etme sakın korktuğunu tamam mı güzelim bulucam sizi konuşmasını başımda dikilen çocuk bölmüştü. Babamda mı burdaydı yanlız değildim. Ona dönüp babamı görmek istediğimi söyledim ama beni aldırmamıştı bile. Bana baktı hiç bir şey demeden çıktı. Yine beni bu lanet olası yere kitledi ve Gitti. Kapının kilitlenip açılması arasında çok geçmedi. Ben olduğum yerde dikilirken içeri girdi. Elinde bir mum ve bir de çakmak vardı. Bana odayı aydınlatmak için getirdiğini düşündüm. Tepki vermeden yere oturdum. Bir diğeri de elinde kamera ile içeri gitmişti. Kamerayı görünce öyle bir şey olmadığı belliydi. Çocuk kamerayı kurarken fazla odaklanmıştı diğeri de odadan çıkmıştı. Ne yaptıklarına anlam veremediğim için tepki de veremiyordum. Mum ve kamera mumu yakıp üzerime akıtıcaklardı. Buna izin veremezdim ayağa dikildim onlara güçlü olduğumu göstermem lazımdı. Çocuk kamera ile meşgulken yavaş yavas sessiz sessiz çıkışa doğru yöneldim. Fark etmemişti bile. İçimden bir oh çekmiştim Burdan çıkmam gerekti bunu yapmam lazımdı. Kaç katlı ev olduğunu bilmiyordum ama burası daha ferah ve daha aydınlıktı. Uzun aydınlık bir koridordan geçerek Merdivenlerin başındaydım. Acele etmem gerekiyordu merdivenlerden parmak uçlarımda çok dikkatli bir şekilde aşağıya indim. Şuana kadar kimseyle karşılaşmamıştım buraya kadar şanslıydım bundan sonra da karşılaşmamam benim yararıma olacaktı. Bilmediğim bir evde çıkışı arıyordum çok saçma olsa da. burdan çıkmak zorundaydım yakalanırsam eğer biterdim . Ne yapacakları belli olmazdı bunların. Birden bir gürültü oldu birinin bağırmasıyla olduğum yerde sıçramıştım. laaaan! ! kız yok sikeyim böyle işi kız nerede! Ne hesap vericez! Diye bağıran o çocuklardan biriydi kesin ilk gördüğüm odaya girdim. Çocuklar evde beni ararken fazla gürültü yapıyorlardı. Birbirlerine bağırıyor kapıları açıp kapatıyolardı. Buraya da bakarlardı kesin etrafıma saklanmak için bir yer baktım. Nereye saklanmam lazımdı. Kapıya anahtar vardı sessize anahtarı çevirdim. Divanların yanına gittim etraflarına baktım burda bulurlardı. Burası olmaz bir yer bulmam lazım. Karşımda dolap vardı dolaba doğru ilerlerken yerde ki paspasa takıldım. Paspasın kalkmış olan ucuna baktım. Burda birşey vardı. Paspası kaldırıp attım acele olmam lazımdı saklanmam gerekti. Bunlar beni bulana kadar evi yıkarlardı. Kaldırdığım Paspasın olduğu yerde tahta vardı. Tahtayı kaldırdığımda içinde merdiven vardı. Aşağıda ne vardı bilmiyorum ama burası benim kurtuluşun olabilirdi. Ben bu merdivenlere bakarken kapının kulubunu açmaya ama açamayıp deli olan vardı. Buldum galiba abi burda koş. Derken burdan hızla inmeye karar verdim. Karanlıktı burası ama inmem lazım burdan kurtulmam gerekti. Merdivenleri inerken kapının kırılma sesini duyabilmiştim. Bingo! İşte şimdi bittim ben burda çıkış yolu falan yoktu. Tam tersine takım elbiseli bir sürü adam vardı. Koruma olmalıydılar. Arkamdan alkış sesleri geliyordu. Ne olduğunu anlamak için Arkama döndüm. İki kişiydiler üç kişi olmuşlardı. Biri yanıma yaklaşıp İyi denemeydi ama burdan kaçamazsın! Diye birden gürledi bana doğru. Olduğum yerde etrafıma dönüp bakıyordum ama heryerim de birileriyle kaplıydı. Arkadan biri biraz diğerinin yanına geçti ve kolundan tuttu. Ben hallederim dedi ve ona arkaya doğru gitmesini işaret etti. Bana çok yakındı . Bana daha da yakınlaştı kolumdan tutup kucağına aldı. Napıyosun sen bırak beni yaa bırak dokunma bana. Vurup bağırıyordum. Ama beni aldırmıyordu bile. Yaa bırak ellerimle onu ittiriyordum ama nedense işe yaramıyordu. Sen kaçmayı seçtin uslu dursaydın bunlar olmazdı şimdi sessiz ol. Dedi kulağıma dudaklarını yaklaştırarak. Nefesini hissedebiliyordum. Beni ordan çıkarmıştı ikimiz vardık büyük bir salonun içinde Korkuyorum. Sesim çok masum çıkmıştı olduğu yerde durup beni yere bıraktı ve karşısına aldı. Ellerini omuzlarıma koyup gözlerini gözlerime kilitledi. Sol elini omzumdan kaldırıp maskesine götürdü. Maskesini çıkarttı ve yaklaştı. Ben ise karşımda dikilen kişiye bakıyordum. Onun olacağını tahmin etmemiştim. Beni kaçırmak hoşuna gitmemiş belli ki karşımda sıkılan bir o kadarda mahçup olduğunu belirten tavırları vardı. Ssseeeen ama sen nasıl yaparsın! Göz yaşlarıma izin verdim bu sefer karşımda dikilen kişiye bakıyordum ellerimle yüzümü kapattım. Bana bir adım daha yaklaştı özür dilerim gözleri dolmuştu evet evet yanlış görmedim. Ellerinle çenemi narin bir şekilde tutup ona doğru kaldırdı. Yeniden gözlerimizin buluşmasına izin verdi. Gözlerimiz birleşince daha da yaklaşıp beni belimden kavrayıp sarıldı.

EKSİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin