-52-

44 6 0
                                    

-Uraz nasıl böyle olabiliyorsun anlamıyorum evden çıkamam! senin yanına da gelmeyeceğim!
Mesajına cevap verdikten sonra telefonu bir kenara koyup yatağıma uzandım. Telefonumun titremesiyle elime telefonumu aldım. 1 Yeni mesaj vardı.
-Peki sen bilirsin güzelim.
Mesajı okuduktan sonra olduğum yerde doğrulup telefonun ekranına bakmaya devam ediyordum. Ne yapmaya çalışıyordu? Kendimi onun yerine koysam ben ne yapardım? Onun yaptığı gibi umursamazmıydım yoksa ondan intikam almak mı isterdim? Tabi ki annemin intikamını alırdım. Eminim ki bu da onun peşine düşecektir. Benimle sevgili olup sonra benimle intikam alırsa? Ya daaa benimle evlenip çocuğumuz olursa ondan sonra beni öldürürse? Hah yok artık Derya saçmalama. Ayağa kalkıp odamdan dışarı çıktım. Denizin odasının önüne geldiğimde girip girmemek arasında kalmıştım bunları bir erkek tavsiyeleriyle karşılaştırmak başta mantıklı gelsede sonradan vazgeçmiştim. Arkamı dönüp merdivenleri inmeye başladım. Bahçeye çıkmak temiz hava almak iyi gelirdi.
Hamağa oturup gökyüzünü incelemeye başladım.
-pişt.
Çitlerin arkasına başımı çevirip çevirmemek arasında kalmış olsamda merakıma yenik düşüp tabi ki çevirmiştim.
-U'uraz??
Ağzıl istem dışı aralanırken tepkisiz kalmayı başarabilmiştim. Kahkaha atıp bakışlarını tekrar üzerime sabitlemişti.
-Güzelim yeni komşuna yardım edersin diye çağırmıştım amaaa sen bize yardım etmemeyi tercih ettin aşk olsun.
Gözlerim şaşkınlıkla kırpılırken yanında beliren Can ve Aras'ta bana bakıp masum şebek yüz hareketlerini yapıyorlardı.
-Hadi ama çocuklar yapmayın yaa o kadar da değil.
-Bize yardım etmeyecekmisin yani hadi Aras gel gidelim dostum bu kız bizi çoktan unutmuş bile.
Çitlere doğru ilerleyip anlımı kaşımya başladım her defasında yanlış anlaşılmaktan sıkılmıştım .
-Saçmalamayın yok öyle birşey ya.
Hepsi beni takmayıp arkalarına dönüp ilerlemeyebaşlayınca arkalarından seslendim.
-Olum cevap versenizee.
Tık yok tabi bu hareketleri benim sinirlerimi bozmuş olmasaydı onların yanına gitmezdim. Etrafıma bakındığımda kimse olmadığı için çitlerin üzerine tırmanıp onların tarafına geçip yanlarına koştum. Canın koluna vurup kızgın gözlerle ona bakıyordum.
-Ya nabıyosunuz siz amacınız ne sizin gerçekten niye beni sürekli zor durumda bırakıyorsunuz? Bilmiyormusunuz artık sizinle yaşayamam benim bir ailem var.
Aras oturduğu yerden kalkıp hızla koluma yapışıp beni sarsmıştı.
-Senin ailen biziz kızım.
Korku dolu gözlerle Arasa baka kalmıştım ondan beklenmedik bir hareketti bu. Hayır diyemezdim ne yapıcaktım bakışlarım Urazla buluştuğunda bu halime gülüyordu. Gülerdi tabi aptal ! Yavaşça yanıma yaklaşıp Arasın kolunu kavradı.
-Tamam abicim bırak ben hallederim.
Elini kolumdan kurtarıp elimi tuttu ve yanlarından uzaklaştırdı. Mutfağa girdiğimizde sağa çekip duvara yasladı. Nefesi her tenime işlediğinde içimde yayılan korku daha da artıyordu. Önüme düşen bir tutam saçı geriye çekip dudaklarını yaklaştırdı tam öpecekken durdu.
-Seni çok seviyorum asla bundan şüphe etme güzelim.
Saçlarımı bırakıp buz dolabına yöneldi. Aldığı kolayı çıkardığı bardaklara yavaşça doldurmaya başladı. Ya bana nasıl böyle yapabiliyor niye sürekli kafam karışıyor? Bur türlü kurtulamıyordum bu karmaşıklıktan.
-Ne düşünüyorsun bilmiyorum ama benim senden intikam alacağımı sakın düşünme lütfen artık bana güven.
Kolayı tezgahın üzerine bırakıp bana döndü. Ne güvenindem bahsediyordu? Ama o böyle karşımda olduğu sürece kendime engel olamıyordum. Daha fazla dinlemek istemiyordum içeri girmem daha iyi olacaktı. Arkamı döndüğümde Uraz'ın sesiyle durdum.
-Seni intikam almak için kaçırmıştık canını yakmak , babanı öldürmekti amacımız ama yapamadık. Çünkü sana o kadar alışktık ki hayatımızda tek değer verdiğimiz bayan sendin. Bir tek seni ailemiz olarak gördük. Sendin bizim hayatımız bir tek senin için kaldık Türkiye'de. Seni koruyup kolladık, senin için savaştık senin ailendik biz öyle alıştırdık kendimizi şimdi ise senin ailenin bir başkası olduğuna katlanamaz hale geldik yapamadık senden uzakta.
Bu söyledikleri çok etkilemişti beni yüzübe baktığımda yanağından süzülen yaşları görünce içime bir yanma hissettim. Yanına emin adımlarla yaklaşıp sağ elimi yanağına yerleştirdim. Yanağından süzülen yaşı yavaşça silerken elimi tuttu.
-Sen olmasan yaralarımızı saramazdık biz.
Gözlerini kaçırmıştı. Çenesinden tutup gözlerimizin buluşmasını sağladım ona o kadar çok güvenmek istiyordum ki hata yapmaktan korkuyorum.
-Size güveniyorum ve beni pişman etmeyeceğinizi de biliyorum.
Benden duymak istedikleri bu olmalıydı ve duymak istedikleri şeyide duymuşlardı. Birden ağzımdan çıkmış olsa da söylemiştim artık. Bu durumu kontrol altına almam gerekiyordu.Ondan uzaklaşıp iki kola bardağını elime aldım, mutfaktan çıkmak için ilerlediğimde durup omzumun üzerinden Uraz'a bakıp içeri işaret ettim.
-Hadi
Kolaları eline alırken gülümsüyordu az önce ki halinden eser kalmamış gibiydi.
İçeri girdiğimde Can elinde birşeyler kurcalarken Aras ellerini çenesine yaslamış birşeyler düşünüyor gibiydi. Yanına doğru ilerleyip elimdeki kolalardan birini ona uzattım.
-Soğuk birşeyler içmek istersin diye düşündüm.
Yüzüne yerleştirdiği masum tebessümle uzattığım kolayı aldı.
-Teşekkür ederim.
Derken kolasından bir yudum aldı. Can yanımıza iki cd ile gelmişti.
-Eveeeeeet bu mu yoksa bu mu?
-Bence hiç biri.
Kolamdan hızlıca aldığım son yudumuda yutarak ayağa kalktım.
-Gitmem gerek görüşürüz.
Hızla kapıya yöneldiğimde Aras'ın sesiyle durdum.
-Özür dilerim Derya.
Ona doğru yavaşça dönerken
-Bugün yaptığım o yanlış davranış için.
Ona doğru ilerleyip kolunu sıvazladım.
-Önemli değil biz bir aileyiz yanlış söylediğin birşey yok.
Parmak uçlarımda yükselip boynuna sarıldım.
-İşte cadı seni neden bu kadar çok sevdiğimizi bilmiyoruz ama yine de hepsinden çok seni seviyorum.
Sıkıca belime sarıldığınde ne söyleyeceğimi düşünüyordum. Gülümseyip geçmek olmazdı.
-Bende seni seviyorum sessiz adam.
Evet çok sessizdi neden bilmiyorum ama dışardan bakıldığında soğuk gibi dursada aslında hiç öyle biri değildi. Can yanıma doğru yaklaşıp koluma yavaşça vurdu.
-Bunu saymıyoruz ona göre küçük hanım.
Kollarını iki yana açmış bekliyorken onada sarıldığımda Urazı arıyordum Uraz'ın karşısına dikildim ve ellerini tuttum.
-Ve sen bana ne yaptığını bilmediğim adam seni de çok seviyorum bunu da yaz bir kenara.
Ellerimi boynuna dolayıp kendime doğru çektim. Dudaklarını takip ederken daha da yaklaştığında biraz yükselip öptüm. Çok utanmıştım hızla evden çıkıp kendi evime doğru koşmaya başladım. İşte bu bizdik ya böyle olmak bana gerçekten çok iyi geliyordu. Onların yanında düşünmeye vaktim bile olmuyordu mutluydum onlarla ama korktuğum birşey vardı İNTİKAM! Ya benden intikam almaya kalkarlarsa yok canım onlara güveniyorum dedim ya öyle birşey yapmazlar. Kapının girişine oturup elime geçen taşları yola atıyordum. Sanırım içimden o an ne geçiyorsa onu yapmalıyım korkmadan sonunda ölüm varsa bile her canlı bir gün ölümü tadacaktır zaten. Kendi kendime bir süre saçmaladıktan sonra aralanan kapı sesiyle arkamı döndüm.
-Neden burdasın?
Gözlerimi devirirken önüme döndüm elime bir taş alıp fırlattım.
-Canım sıkıldı içeride bende buraya geldim.
Deniz bana gülerken yanıma oturdu.
-Kapının önüne mi geldin ?
-Evet.
Ona hayır çocuklar yan eve taşınmışlar onlara gittim mi diyecektim asla! Burası bile sonum olabilirdi. Omzuma vurup ayağa kalktı.
-Hadi gel benim güzel bir fikrim var.
Elimden tutup beni arabasına doğru çekmeye başladı.
-Abi nereye gidiyoruz annem merak eder haber verseydik.
Kapıyı açıp kapattıktan sonra dolanıp sürücü koltuğuna yerleşti.
-Merak etme haber veririz.
Cebinden telefonunu çıkarıp bana uzattı.
-Mesaj at ararsan çok soru soracağından eminim yine de sen bilirsin.
Telefonu alıp mesaj bölümüne girdim. Tabi ki fazla soru sorulmasını istemiyorum.
Alıcı: Annem
Mesaj: Annecim ben Derya beni merak etme abimle beraberim biraz hava almaya çıktık.
Gönder tuşuna basıp telefonunu geri uzattığımda almamıştı.
Telefon titrediğinde gülümsedi.
-Mesaja bak.
Mesaja bakmak için ekranı açtığımda
-Tamam kızım dikkat edin kendinize.
Deniz mesaja bakmadan söylemişti ona doğru dönüp tebessüm ettim. Aslında bir abinin olması hiçte fena değilmiş. Nerden bilmişti böyle bir mesaj atacağını.
-Annemi bu kadar kısa sürede tanımışsın.
Dediğimde dudağının sağ tarafı hafifçe kıvrıldı.
-Sen daha iyi tanıyorsun aslında.
Cümlesinin tamamlamadan susmuştu. Tamamlaması için ona baktığımda tamamlamayacak gibi duruyordu.
-Hatırlamıyorsun bu yüzden , Bir seneden fazla kayıp olduğun için unutmuşsun..
- Yeter sus!
Diye bana bağırdığında ağzım açık bir şekilde önüme dönmüş diyeceklerimi içime atmıştım.
-Geriye dönmek o kötü günleri hatırlamak istemiyorum!
Arabayı durdurup el frenini indirdi ve arabadan aşağı indi. Kapıya dayanıp ellerini yüzünde gezdirirken aşağı inip yanına ilerlediğimde ona yaklaştığımda kolumdan tutup sarılmıştı.

EKSİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin