-53-

55 4 0
                                    

Onun kadar kötü şeyler yaşamasamda bende istemiyordum tabi ki geriye dönmek. Şuana kadar yaşadığım belli şeyleri yerine oturtmaya çalışıyordum.Bende korkuyordum tabi ki ama belli edemiyordum. Yavaşça ellerimi beline dolayıp başımı göğsüne yasladım.
-Herşey geçti gitti abicim merak etme önümüzde güzel günler olucak sana söz veriyorum.
Ah! Salağım ben yaa niye söz veriyorsam benim elimde olan birşey değil ki günlerin nasıl geçeceği. Ellerini bir süre saçlarımın arasında gezdirdi ve yavaşça başımdan öptü.
-Öylemi bücür.
Güldüğünü başıma çarpan sıcaklığından hissedebiliyordum.
-Benim küçükken tek kurduğum hayal neydi biliyormusun bücür?
Dudakları iyice gerilmiş yüzünde buruk gülüşüyle başını bana çevirdi.
-Neydi?
Dudaklarımı ince çizgi gibi büzüp ona bakmaya devam ediyordum.
-Küçük kız kardeş.
Kahkaha attığında fark ettiğim şey abimin bu kadar tatlı olmasıydı. Bu kadar tatlı bir abim vardı ve ben yeni fark ediyordum.
-Yani senin hayalinle uyuyordum eğer bir kız kardeşim olursa ona istediği ne varsa hepsini yapacağım en iyi abi ben olucam diye dualar ederek uyuyordum ve ben.
Ellerimi tuttu yüzü birden soldu.
-senin Urazı sevdiğini ve onu istediğini de biliyorum.
Başımı hızla diğer tarafa çevirdim utanmıştım en kötüsü de ne diyeceğimi bilmiyordum. Evet dersem kızacağını da az çok tahmin ediyorum.
-Ş'şey..
Omuzlarımdan tutup kendine çekti.
-Zorlama canım biliyorum sana kötü birşey diyemem çünkü onunla büyüdüm ben kardeşimdi o benim tamam seversin ama babam biliyorsun ki onun canını yaktı bak benim halime onlardan uzak olmak ne kadar zor biliyormusun?
Susmakla yetiniyordum. Denizden böyle şeyler duyacağım aklımın ucundan bile geçmezdi.
-Bilemezsin babam onların canını yakayım derken bizim canımızı yakıyor farkında değil. Merak etme ben sana onun sevmen konusunda kızmayacağım sadece canın yanmasın diye uzak dur.
Canın yanmasın diye uzak dur mu? Aklını yitirmiş herhalde ben ondan kaçamıyorum yapamıyorum. Ne zaman denesem illa bir yerlerden çıkıyor, aklıma geliyor. Umursamadığımı belli etmek istiyordum şuanda ona ayağa kalktım ve elimi kaldırmak için uzattım.
-Hadi bakalım koca bebek eve gitme zamanı annemiz merak eder.
Konuşurken pür dikkat yüzüme bakıyordu ağzının sağ tarafı hafif yayılmış olsa da elimi tuttuktan sonra eskisi gibi buruk olan biçimini aldı. Arabaya yerleştikten sonra kontağı çalıştırdı.
*
Eve geldiğimizde annem kapıda karşılamıştı bizi içeri girip direk odama çıkmak için can atıyordum. Koşar adımlarla odama çıkıp camdan dışarıya baktım. Evet odamın camı Urazların bahçesine bakan taraftaydı ve onları rahatlıkla izleyebileceğim birde koltuğum. Oturmak tercihim değildi perdeyi hafif aralamış onları izlemeye koyulmuştum. Aras elindeki dergiyi karalarken Can'da sürekli birşeyler anlatmaya çalışıyordu. Şekilden şekile giren Can sinirlenip içeri girdiğinde Aras tek başına kalmıştı. Evet evet tek başına Can içeri girdi Aras orda peki ya Uraz? O neden yoktu? Birşeymi olmuştu acaba panik olmakta üzerime yoktur. Amaaan içerdedir canım ne olacak diye içimi rahatlatmaya çalışırken içimde ki kuşku buna izin vermiyordu. Yanlarına da gidemezdim acaba arasam mı? Yok ya mesaj atayım dime bence de. Telefonu elime alıp ikilemenin arasında kalıp aramayı tercih etmiştim. Yanlış mı yapıyorum bilmiyorum ama artık çalıyordu birşey değişmezdi. Bir süre çaldıktan sonra açılmıştı.
-Alo
-Alo Uraz.
-Efendim Derya birşeymi oldu?
Derya mı? Bu çocuk birşey olmadan bana Derya demezdi ki dermiydi?
-Y'yok canım ne olucak şey ben yatıyordum da öyle birden şey oldu
-Ne oldu?
-Şey oldu
-Ne oldu Derya söylesene?
-Ayy ben çok sıkıldım hava almayamı çıksak evet evet çıkalım hatta ben üzerime birşey alıp çıkıyorum seni parkta bekliyo olacağım çık sende.
Cevap hakkı vermesini beklemeden yüzüne kapatmıştım. Üzerime biraz bozukluk aldıktan sonra izin için annem seslendim.
-Annnneeeeeeeeeciiiimmmm ben çıkıyorum bak dolaşıp gelicem haberin olsun.
Kapıyı kapatıp evden uzaklaştım. Dediğim parka Uraz benden önce varmış olsa da gelmiş olması uzak bir yerde olmadığının göstergesi oluyordu. Üstelik bu şıklığına da bir anlam verememiştim. lercivert bir kot pantalon giymiş üzerine açık tonlarda gömlek ve ceket. Dibim düşmüştü resmen.
-Hoşgeldin.
Belimden tutup kendine çektikten sonra öpmüştü.
-Hoşbuldum.
Diyerek bende parmak uçlarımda yükselip öptüm. Elimden tutup çekmeye başladığında alışık olduğum için tepkisiz kalmıştım. Salıncakların yanına geldiğimizde bana döndü.
-Beni buraya sıkıldığın için çağırmıştın öyle mi?
Başımı salladım.
-Ama şey biz burda buluşup gez.
Lafımı bitirmeden salıncağa oturttu ve sallamaya başlamıştı.
-Madem ki sıkılıyorsun burası sana iyi gelir güzelim.
Omuzlarımın üstünden ona bakmaya çalışıyordum.
-Ben bunu kast etmemiştim ama senin yanında sıkılmadığım için neresi olursa olsun benim için fark etmez yani.
Sesli gülmüştü. Salıncağı durdurup arkamdan sarıldı. Sarılmadan önce kokusu bana varmış benimle sarılmıştı bile. Başını omzuma yerleştirip gülümsüyordu.
-Demek benimle sıkılmadığını benimle olmanın sana iyi geldiğini idda ediyorsun.
Başımı hafif sağa doğru çevirdiğimde yanaklarımız birbirine tamamiyle bütünleşmişti. Sol elimi yüzüne yerleştirip okşadım.
-Evet. Peki sen ? Sen benimle iyi hissediyormusun?
Benden yavaşça ayrılıp arkası dönük bir vaziyette orda durdu. Salıncaktan atlayıp yanından hızla geçip gitmek istiyordum demek ki herşey yalandı ki bana arkasını döndü tepkisiz kaldı en kötüsüde sessizce orda dikilmesiydi. Ona şuanda öyle şeyler yapmak istiyordum ki intikam planları kurmaya başlamıştım bile. Sinirden gözlerim dolmuştu ağlamak yok Derya ağlamıycaksın asla lütfen Derya ağlama. Yanından geçip gitmiştim ama hâlâ arkamda olduğunu biliyordum.
-Ben sana aşığım kızım bir dakika bile uzak durmaya katlanamıyorum ben seninle iyi değil mükemmel hissediyorum sen benimsin ve benim olacaksın Derya! herkes duysun seni çoooookkk seviyorum uzak kaldıkça her saniye ölüyorum. Ben seninle evlenmek istiyorummmm.
Arkamdan deli gibi bağırmış olmasının bu söylediklerinin etkisiyle olduğum yerde kala kalmıştım.Yanıma koşarak geldi önüme diz çöktü ceketinin düğmelerini ilikledi kravatını cebinden çıkarıp boynundan geçirdikten sonra ceketinin cebinden kırmızı küçük bir kutu çıkardı bana döndürdü görmem için yavaşça açtı. Kutu açıldığında Kenan doğulunun Gelinim şarkısı devreye girdi. Ben şuanda sadece nefes alıp verdiğimi hissediyordum başka da birşey hissetmiyordum. Bana evlenme teklifi ediyordu evet sevdiğim adam benimle evlenmek istiyordu ama ben istiyormuydum? İstiyordum ama babam çok büyük sorundu buna izin vereceğini sanmıyordum ki bugün abimin dedikleri geçti aklımın bir ucundan "babam onların canını yakayım derken bizim canımızı yakıyor" haklıydı babam bizim canımızı yakıyordu o kadar yanıyordu ki şuanda canım gözlerimde biriktirdiğim yaşlara yol alması için izin verdim. Ben onunla mutlu olabilirdim ama olmayada bilirdim benimle babamdan intikam almak için evleniyorsa? Ya evlendikten sonra canımı yakacak aslında beni sevmediğini söyleyecekse? Ya da abim buna izin vermez babamı bu konuda kışkırtırsa gerek yoktu babam buna izin vermeyecekti zaten. Burda ona evet dersem o mutlu olacaktı ya ben ? Ben mutlu olacakmıydım evet olacaktım ya da sonra olmayadabilirim? Hayır dersem de onların yüzüne bakmaya yüzüm olmazdı. Burdan gitmelimiyim yoksa burda kalıp ona bir cevap mı vermeliydim.

EKSİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin