-33-

95 10 0
                                    

Dışarı çıktığımızda Aras ve Can bizi arabada bekliyordu. Arabaya doğru ilerleyip arka koltuğa yerleştik.
-Ah cadı bir kez uslu dursan ne olur?
Dikiz aynasından bana bakıp gülen Can, Uraz'ın kolunda vurmasıyla birden susmuştu. Gözleriyle bana öfkeyle bakarken hafifçe kıstı.
-Ahhh nabıyosun be neden vuruyon!
Gözlerini kısıp bize sinirli sinirli bakarken bana birşeyler anlatmaya çalışıyordu.
-Olum mal mal konuşma da önüne dön.
Uraz beni kollarının altına alırken Canıda susması için uyarıyordu ki laftan anlamayan Can bu seferde kendi kendine konuşmaya başladı. Uraz başını başıma yaslayıp yolu izliyordu. Gözlerimi kapatıp dışarıdan gelen sesleri dinliyordum.
***
Vücudumda gezen elleri hissedince gözlerimi yavaşça araladım. Uraz beni kucağına almaya çalışken ellerimi boynuna dolayıp gözlerimi tekrar yumdum. Başımı omzuna yerleştirirken kokusunu içime çekiyordum.
-Uyumadığını biliyorum Derya numara yapma.
Güldüğünü anlayabiliyordum. Gözlerimi hiç açmadım.
- Yaa ama uykum var.
Baygın çıkan sesimle buna inandığını biliyordum. Dudağımın kenarını ısırıp küçük bir tebessüm ettim benimle ilgilenmeleri hoşuma gidiyordu.
-Hadi bakalım güzellik gözlerini aç bakalım uykuna sonra devam edersin.
Yavaşça beni yere bırakıp tekrar gülümsedi. Gözlerini kaldırıp karşıyı işaret etti. İşaret ettiği yere doğru dönüp baktığımda ağzım hafifçe aralanmıştı. Burası neresiydi böyle?
-Aaama biz neden burdayız eve neden dönmedik ben çok yorgunum ?
Uraza doğru dönüp baktım. Yüzümde beliren gülümseme biraz daha büyümüştü. Ellerimi tutup öptü.
-Yeni hayatına burda başlamaya hazırmısın güzellik? İçeri girince dinlenmek için fazla vaktin olucak.
Kaşlarımı çatıp ona baktığımda göz kırpıp önüne döndü. Yavaşça başımı onaylarcasına salladım. İçeri doğru adımlarımızı atarken birbirimize kaçamak bakışlar atıyorduk. Uraz kapıyı açıp içeri girmem için bana yol vermişti. İçeri adımımı attığımda divanlara yayılmış hayvan gibi yatan Can ve Aras çoktan rüyalar alemlerine dalmışlardı bile . Ben yolculuk sırasında uykumu aldığım için uykum gelmemişti. Uraz 'a doğru baktığımda elleriyle başını okşamıştı tebessüm ederek baktı.
-Ben duş alıp uyusam iyi olucak galiba güzellik.
Anlımdan öpüp odasına doğru ilerledi. Tekrar arkasına bakıp odayı işaret etti.
-Odan burası.
-Tamam.
Diye karşılık verip ellerimi geriye bağladım. Aras ve Can' a baktığımda uyandırmaya kıyamadım. Dolapları kurcalayıp iki tane battaniye aldım ve onlarla Can ve Aras ' ın üzerini örttüm. Biraz oturup onları izledikten sonra sıkıldığımı fark ettim. Ayaklanıp mutfağa doğru ilerledim mutfak zor bir yerde olmadığı için bulmakta zorlanmamıştım aslında. Dolapları tekrar kurcalamaya başladığımda bir bardak ve bir paket nescafe çıkarmıştım. Ketıl' a suyu koyup suyun ısınması için düğmeye bastım. O sırada da kendi kendime ıslık çalıp ritim tutturmaya çalışıyordum. Ketılın düğmesi atınca sıcak suyu bardağa boşaltıp mutfakta bulunan mutfağa çıktım. Oturup sıcak nescafemi yudumlarken dışarıdan geçen arabaları gecenin sessizliğini izliyordum. Çok sessiz geçen vaktin ardından üzerime atılan bişey hissettiğimde arkamı dönüp baktığımda Uraz'ın üzerimi örttüğünü görünce gülümsedim.
-Teşekkür ederim.
Tebessüm edip önüme döndüm ve nescafemden bir yudum aldım.
-Önemi değil burda üşüyüp hasta olmanı istemiyorum güzellik.
Güzellik lafını sevmiştim aslına bakarsan ama cadı lafı pekte hoşuma gitmemişti . Yola dalıp gittiğimde toparlanıp aklımı kurcalan bir kaç soru vardı en önemlisi de şuanki halim bence bunların cevaplarını öğrenmek için tam zamanıydı. İçimi çekip kendime çeki düzen verdim.
-Uraz?
Bana yandan bakışlarını atarken sormam gerekenleri bekliyormuş gibi başını eğdi .
-Evet dinliyorum.
Bana tamamen dönmüştü artık. Nasıl sorulur bilmiyordum ama bir şekilde sormam gerekirdi. Gözlerimi yumdum bir kaç saniye öyle durduktan sonra yavaşça gözlerimi açtım.
-Sana bişeyler sorucam ama hepsine cevap vericeksin yalan yok tamam mı?
Yüzünde ki gülümseme birden silinip yerini korku dolu hallere bırakmıştı. Başını tamam anlamında salladı gözlerini gözlerimle buluşturdu.
-Benim hastalığım ne yani böyle bayılmalarımın bir sebebi varmı? Yani ne bileyim belki de tedavisi yoktur ve ben kendimi çok halsiz hissediyorum bunların elbet bana söylemediğin bir cevabı vardır. Ne kadar kötü olursa olsun ben bunları duymak istiyorum Uraz. Eğer kötü bir durumum varsa benden saklama lütfen.
Uraz'ın birden yüzü düşmüştü. Başını diğer tarafa çevirip içini çekti. Oflayıp ayağa kalktı sıkıntının bastığı belliydi. Onu böyle görünce birden ölüm korkusu içimi sarmıştı yavaş yavaş titremeye başlıyordum. Uraz 'a belli etmemem gerekliydi anlarsa benden saklardı ve hiç söylemezdi kendimi bu yüzden sıkmaya çalışıyordum ama saklamaya çalıştıkça titremelerim daha da artıyordu. Ölürsem ya birşey olursa bana o zaman Uraz başka birini severse ya bensiz daha mutlu olursa ve ailemi hatırlayamazsam. Yüzüm düşmüştü sadece Uraz' a bakıyordum. Birşey demesi için bekliyorken arkasını dönmüştü. Gitmesi beni daha da tedirgin etmişti. Kolundan tutup sakinliğimi korumaya çalışıyordum. Kalktığı yere tekrar oturtup elini tuttum.
-Uraz..
Susmuştum ellerime bakıp tekrar ona döndüm.
-Normal mi bunlar.
Gözlerimle titreyen ellerimi ve bacaklarımı gösteriyordum.

EKSİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin