-26-

131 12 0
                                    

Şimdi nabıcaktım ben en iyisi uyumasını beklemekti. O uyuduktan sonra kalkıp kendi yatağıma gider yatardım. Beni daha çok sıktığında onu rahatlatmak için elimi sırtında gezdirdim.
-Tamam burdayım Uraz gitmiyorum yanındayım uyu hadi.
Hem sarhoş hemde daha uyumadı şimdiye kadar uyuması lazımdı hayret nasıl bir bünyesi varsa. Alkol ve sigara kokusu birbirine karışmış beni tıkarken ondan kaçamadığım için bunlara katlanmak zorundaydım . Gözlerimi kapatıp rahat nefes alabileceğim gibi kendimi ayarladım derin derin nefes alıp uyumaya çalıştım.
****
-Uraaaz!
Diye başımın ucunda bağıran bir kız sesi duyunca hemen yattığım yerden kalkıp kıza baktım. Evet evet kız vardı hemde benim başucumda! Üzerinde bol salaş ve önü fazla açık olan bir bluz, onun altına da topuklu ayakkabıları vardı. Şuanda tamamen göz zevkimi bozuyordu.Ellerini göğsüne bağlayıp bize bakarken yüzünden ateşler çıkıyordu. Kaşlarımı çatıp Uraz a döndüm. Uraz ellerini arkaya dayamış bir eliylede gözünü kaşıyordu. Kız benim kolumdan tutup yataktan çekip zorla kaldırdı.
-Uraz bu da ne demek oluyor sen beni bu kızlamı aldatıyorsun.?
Gözlerimi hem kıza hemde Uraz a çevirip baktım. Bunlar ne demek oluyordu. Uraz bana bakarken kıza ağzı hafif aralanmış ne yapacağını bilmiyor gibiydi. İkisine de son kez bakıp hızla odadan çıktım.
-Derya dur bekle valla hiç birşey sandığın gibi değil!
Benim peşimden koşarken kızda Uraz'ın peşinden geliyor olmalıydı ki sesi bir an olsun bile uzaklaşmıyor daha da yakınlaşıyordu. Uraz beni kolumdan yakalayıp kendine çevirdi.
-Hiç birşey sandığın gibi değil yanlış anladın sen.
Ses tonu gayet sakindi neyi yanlış olabilirdim ki ben herşey apaçık ortada. Yüzüne bakarken hızla kolumu ellerinin arasından çektim. Arkamı onlara dönüp dışarıya yöneldim.
-Kızım bırak peşimi yeter! Sevmiyorum seni sen bir gecelik hevesissin bittin gittin yeter ya! Ben seni değil onu seviyorum uzak dur artık ya bıktım senden!
Beni sevdiğini söylerken duyduğumda bir an duraksadım. Hıh beni seviyormuş yalancı! Kapıyı çarpıp evden çıktım. Nereye gideceğimi bilmiyordum çünkü burda hiç dışarı çıkıp gezmedim gittiğim tek yer var orası da göl kenarıydı. Rastgele yürümeye başladım. Sinirden gözüm hiçbirşey görmüyordu.
-Derya dur bekle!
Uraz'ın bana seslendiğini duyunca daha da hızlandım şuanda ondan nefret ediyordum. Yüzünü bile görmek istemiyordum. Kolumu tekrar tutup kendine çevirdiğinde yüzüne hızlı bir tokat atmıştım içim başta çok sızlasada onu hak etmişti. Bir eli yanağına gittiğinde ağzından tek bir cümle çıkmıştı. 'Derya çok haklısın bunu hak ettim.' gözlerimi gözlerinde bir süre gezdirdim. Kolumu diğer elinden çekip yüzüne tekrar baktım.
-Sana güvenmiyorum beni rahat bırak gideceğim hiç bir yer yok! Dönüp dolaşıp geleceğim tek yer orası!
İlerlemeye başladığımda birşey dememişti geri dönüp dönmediği çözemedim. Çok sessizdi ya da orada öylece dikiliyordu bilmiyorum. Biraz daha ilerlediğimde yüksek kayalıklar görmüştüm oraya doğru gidip tırmanmaya çalıştım. Çıktığım yer yerden fazla yüksek olmamasına rağmen karşımda ki mavi ve yeşil renklerin tonları bana çok iyi gelmişti. İçimi çekince gözlerim dolmuştu Birden.
'Her zaman bir terslik olur zaten seni sevmeye başladığım için mi böyle oluyor anlamıyorum ki? Benim biraz olsa da mutlu olmaya hiç hakkım yok mu? Yok tabi Derya kimsin sen neden olsun sen sadece üzülmek için varsın birazcık olsa mutlu olmaya hiç hakkın yok!' kendi kendime konuşup bir yandan da gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle siliyordum. Ayağa kalkıp elime bir taş alıp göle atmaya başladım her taşa Uraz a söyleyemediğim şeyleri söyleyip göle fırlatıyordum. Biri kolumu tutup arkamdan sarıldı. Bunun Uraz olacağını tahmin etmek zor değildi. 'Bana karşı böyle hissettiğini düşünmüyorum bana sinirli olduğun için bunları diyorsun.' kollarının arasından sıyrılıp ona baktım.
-Seni sevmem neyi değiştirecek Uraz! Dur ben söyleyeyim hiçbirşey çünkü senin oyununa senden habersiz kandım ve senin başkasını sevdiğini öğrendim! Şimdi uzak dur benden.
Ellerimi göğsüne koyup onu ittirmeye kalktım. O yerinden oynamasa bile ben geriye doğru sendelemiştim. Ona arkamı dönüp göz yaşlarımı sildim.
-Hayır çok şey değişecek o bir gecelik hevesti Almanya da olan tek bir gecelik heves başka birşey değil.
Ona doğru dönüp gözlerine baktım.
-Buna inanmıyorum!
Bana yaklaşmak için bir adım attığında bende bir adım geriye attım.
-Ben seni seviyorum! Hemde size geldiğim günden beri birşeyler hissetmeye başladım . Yani bilmiyorum sevmeseydim seni onlardan kurtarmazdım canın yanmasına izin verirdim.
Gözlerimi gözlerinden çekip göle döndürdüm. Elimi tuttuğunda çekmeme izin vermeden elimi kalbinin üzere koydu.
-Bana güven.
Ses tonu çok sakin olması ona güvenmem için bir neden olabilirdi ama asla! Gözlerim elimin üzerinden yavaşça Uraz'ın yüzüne doğru çıkmıştı. Yüzündeki masumiyet beni kararsız bırakmıştı. Sadece yüzüne bakıp susuyordum.
-Eğer bana yardım edersen ondan kurtulabiliriz ve seni de rahat bırakır. Eğer bana yardım etmezsen sana kıskançlıktan aklına gelmeyecek şeyler yapar. Derya nolur sana zarar gelmesini istemiyorum lütfen.
Boşta kalan eli yanağıma gittiğinde elimi hızla kalbinin üzerinden çekip bir adım daha uzaklaştım.
-Uzak dur benden.
Adımlarımı geri geri atarken Uraz bana yaklaşıp elini uzattı.
-Derya! Dur!
Dediğinde Son attığım adımda boşluğa bastığımı fark etmemiştim. Geri doğru düştüğümde suyun dibine girmidiğimde. Mavinin tonlarında boğulduğumu fark ettim. Yüzmeyi biliyorum ama burda boğulup ölmek istiyordum belki böyle olması benim için daha iyi olurdu daha fazla üzülmezdim bu yüzden çırpınmadım sadece gözlerimi kapattım. Mavinin tonlarında boğulmaya kendi kendime izin verdim.

EKSİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin