-44-

61 5 0
                                    

Duydukları karşısında donup kalmıştı sanki . Haklıydı beklemiyordu beni tabi. Gözleri büyüyüp dudakları şekilsiz bir biçim almıştı.
-S'sen nerden öğrendin?
Tek merak ettiği şey bu muydu? Ya kızın çıkıp geliyor karşına sen nerden öğrendin sorusuyla başbaşa kalıyor . Boğazımı temizleyip yüzüne iyice baktım.
-Kusura bakmayın rahatsız ettim.
Böyle durumlarda ne denirdi bilmiyorum arkamı dönüp ilerlemeye başladım. İstenmediğim yerde duramazdım değil mi?
-Deryaaaa! Nereye kızım.
Yanıma koşup kolumdan tuttu.
-Yanlış anladın sen beni.
Boynuma sıkıca sarıldı. İçinden birşeyler diyordu ama anlayamıyordum. Ellerimi beline sarıp sarmamak arasında kaldım. Elimden tutup evin içine doğru sürüklemeye başlamıştı. Kapının kenarında durup gözlerimin önünde Urazında beni sürüklediği anlar canlandı. Arkamı dönüp Uraza baktığımda hâlâ orda dikiliyordu. Ama benden bir seçim yapmamı istemişti ve ben bu seçimi ondan değil de annemden yana kullanmıştım . Annemle göz göze geldiğimizde bir bana birde Uraza bakıyordu.
-Birşey mi oldu kızım?
Urazdan gözlerimi ayırmadan hayır anlamında başımı salladım.
-Gel seni odana çıkarayım kızım bir duş al sonra yemeğe inersin abinle babana da süpriz yaparız.
Dudaklarımı birbirine bastırıp tamam anlamında başımı salladım.  Merdivenleri hızla çıkıp üç kapıdan birinde durduk kapıyı açıp beni içeri davet etti.
-Gel bakalıımmm..
İçeri girince etrafa dikkatle göz atmıştım anlaşılan güzel dekore edilmiş, kim dekor etmiş bilmiyorum ama baya güzeldi yani.
-Uraaaz..
Uraz mı? Ne urazı yaa hızla arkamı döndüm annemin yüzüne dikkatle bakıyordum ağzından çıkacakları dikkatle dinliyordum onunla ilgili ne söyleyebilirdi ki?
-Uraz mı? Ne Urazı ne olmuş ona?
Çalıma masama dayanmış bana bskıyordu.
-Bir kaç elbiseyle günlük bir kaç parça birşey, makyaj mazemelerini veeee birde ayakkabılarını almıştı .
Üzerimi süzüp gözlerim odanın boşluğunda takılı kaldı. Demek ki bunları burdan aldırmıştı.
-Ah şey kızım gidip akşam için yemek hazırlayayım.
Telaşla odadan çıkıp yavaşça kapıyı kapattı. Bende yatağa doğru ilerleyip kendimi yatağa atmıştım. Günüm malum kötü geçmişti. Urazın bazı kelimeleri sürekli beynimin içinde tekrarlanıyordu. Kendimi burda çok yanlız ve çok yabancı hissediyordum. Çocuklara anlaşılan çok fazla alışmıştım. Canla Arası fazla görmeye sıra gelmesede onlarla aynı evin içinde olmak bile güzeldi. Sağ tarafıma dönüp sağ elimi başımın altına aldım diğer elimle de başımı okşuyordum. Sanırım burda yapamıycaktım. Acaba Uraz kapıda daha duruyormudur? Hızla yattığım yerden kalkıp cama koştum. Nasıl ya burdan gözükmez. Off yaa odadan dışarı çıkıp merdivenlerin başına geldiğimde başım dönüp gözlerim kararmıştı. Annemin düştüğü zaman gözlerimin önünde canlanmıştı birden sesler yankılanmaya başlamıştı . Bu ev bana bir sürü şey hatırlatıyordu. Elimi korkuluğa dayayıp gözlerimi kapatmıştım kendimi iyi hissettiğim zaman ilerlemeye başladım. İlk gördüğüm camdan baktığımda Uraz ortalıkta yoktu sanırım gitmişti. Kapı sesi geldiğinde kapıya doğru yönelmişti birden gözlerim. Anahtarı fortmantanın üzerine atıp ayakkabılarını çıkardı. Elindeki poşeti sallaya sallaya geliyordu henüz beni fark etmemişti sanırım başını kaldırdığında göz göze gelmiştik. Bigo!  Bu kimdi yaa. Geri geri adım atmaya başlamıştım ama sanırım boşundaydı çocuk gelip bana sarıldı.
-Bir daha seni göremiycem sanmıştım ufaklık.
Saçlarımı bozup gülmeye başladı.
-Amaa sen?
Lafını bölerek araya girdim.
-Sen kimsin?
Yüzü düşmüştü birden tebessüm etmeye çalışarak kolunu omzuma attı.
-Ben senin abinim.
Elini bana uzattı.
-Deniz.
Uzattığı eli geri çevirerek güldüm. 'Abi' fısıltıyla karışık çıkmıştı dudaklarımın arasından. Gözlerimi kısıp benim bir abimin olup olmadığını düşündüm. Etrafa bakıyordum Video gelmişti aklıma ordaki çocuk bu çocuktu yani doğru kişiydi abimdi. Video da çok kötü çıksa da burda tam tersiydi. Kızların bunu gördüğü zaman kesinlikle dibi düşerdi. Neyse bu ukala abiyle uğraşmaya değmezdi. Balkona çıkan kapıyı gördüğümde oraya doğru adımlarımı atmaya başladım. Orda bulduğum salıncağa bindim ve yavaş yavaş sallanmaya başladım. Deniz yanıma gelip oturdu.
-Beni gerçekten unuttun mu?
Göz ucuyla ona bakarak evet anlamında başımı salladım.
-Vaaay be kimi hatırlıyorsun, neleri hatırlıyorsun mesela?
-Uraz, Can ve Aras bunlardan başka kimseyi bilmiyordum hafıza kaybımdan sonra ama rüyalarımda görüyordum sizi kabus olduğunu düşündüğüm için kimseye bahsetmedim. Canın doğum günün de hatırladım annemi sonra da geldim işte.
Anlamış gibi başını salladı.
-Hastahane de..
Bunu sormam doğru olurmuydu acaba?
Sormalıyım cevabını merak ediyorum sonuçta birşey de olmaz.
-Ne Hastanesi?
Ona doğru dönüp oturdum.
-Uraza silah çekenlerden biri senmiydin?
Olduğu yerden kalkıp ellerini saçlarının arasında geçirdi dağıtarak bana döndü.
-Gerçekten merak mı ediyorsun?
-Merak etmesem sormazdım.
Evet anlamında başını salladığında bende ayağa kalktım. Urazdan ne istiyordu öldürmek mi onu bir daha görmeme fikri sinirlendirmişti.  Ellerimi iki yana açıp bağırmaya başlamıştım.
-Neden böyle birşey yapıyorsun sen delimisin ya bize birşey olsaydı?
Bana doğru gelip aniden sarıldı.
-Sakin ol Derya sana birşey yapacak kadar aptal değilim benim tek niyetim onlardı.
Hızla onu kendimden itip sinirle arkamı dönüp ilerleyecekken durdum tekrar ona doğru döndüm.
-Ona zarar verseydin seni affetmezdim.
Nereye gidecektim peki ya şimdi. Çok güzel aferin Derya. Hızla ilerlerken birine çarptım.
-Özür dilerim benim hatam.
Kime çarptığıma bakma zahmetine girmeden yukarı doğru çıkmaya başladım. Bana gösterilen odaya girip kapıyı kapatıp dayadım. Sanırım hata yaptım Urazı çok özlemiştim onsuz nasıl yapacağım ben. Hatalarımı ört bas eden kimse yok ki burada yanlız hissetmemi engelleyen biri. Çok pişman olsamda benim istediğim buydu bu yüzden katlanmak zorundayım. Cama doğru ilerleyip dışarıyı izlemeye başladım.
-Kızım.
İçerde yankılanan erkek sesiyle arkamı döndüm. Nee?  Bu da kimdi.
Yanında beliren annem ve arkasında bulunan sevgili abim deniz içeri dalıp yanıma geldiler.
-Abinle tanışmışsın canım sanırım iyi bir tanışma olmamış.
Denizin beline sarılıp tebessüm etti.
-Eskisi gibimiyiz hâlâ kızım?
Neyden bahsediyor bu adam da sanırım babamdı bu adam bozuntuya vermeden işi hayır anlamında başımı salladım.
-Eski
Annemin adama sinirli bir bakış atıp  lafımı bölümüştü.
-Yemek hazır soğumadan yemeğimizi yiyelim bunları konuşmak için bolca vaktimiz var artık.
Hepimizi dışarı doğru çekmeye başlamıştı annem hep böylemiydi acaba?
Aşağı inip masaya oturmuştuk bana büyük bir ilgi gösterdikleri ortadaydı. Sessiz bir şekilde yemeğimizi yiyip masadan kalktık. Annem masayı toplarken bende ona yardım edip işimizi çabuk bitirmiştik. Ocağa çay demleyip dışarı bahçeye çıkmıştık. Masaya oturduğum da babam bana dönüp gülümsedi.
-Onlardan kurtulman büyük bir mucize kızım.
Bana sarılıp omzumu okşadı.
-Onların yanında nasıl kalmaya başladığımı hatırlamıyorum ama beni kardeşleri gibi görünüyorlardı hiç bir sorun yoktu buraya gelmek isteyen bendim onlarda kararıma saygı duydular .
Deniz gülmeye başladığında ona dönüp bakmıştık. Tamam yalandı ama onları satamazdım kötülemek asla ben onları onlardan daha iyi tanıyordum bu yüzden onlara o konuda inanmak onları kötülemelerine katlanamazdım.
-Ben ciddiyim Deniz.
Dudaklarını bastırıp gülmemeye çalışıyordu.
-Onlar hakkında birşey bilmiyorsun anlaşılan kızım. Onlardan uzak durmalısın çok tehlikelidir onlar bir daha senden ayrılmayı göze alamayız.
Ama ben uzak duramam ki onlardan olmaz yani kesinlikle.
-Merak etmeyin bişey yapacak olsaydılar yaparlardı beni ölümden döndürdüler yaşamam için ellerinden geleni yaptılar.
Ayağa kalktım ellerimi masaya koydum.
-Özür dilerim ama onlardan uzak kalmamı doğru bulmuyorum. Uyusam iyi olur iyi geceler.
Sinirlerimi kontrol etmeye çalışıyordum. Odama çıkıp kapıyı kapattım. Yatağa kendimi atıp gözlerimi yumdum.
Ah Uraz biraz daha ısrar etseydin birşeyler yapsaydın beni bırakmasaydın ne olurdu. Senden bu kadar ayrı kalmaya dayanamıyorum bu kadar uzun ayrı kalmamıştık.  Elbette yumşardım gerçekleri zorla açıklasaydın birşeyler yapsaydın ne olurdu sanki Gözlerim dolmuştu ve yanaklarımdan süzülen yaşlara izin vermekten başka çarem de yoktu. Yataktan kalkıp üzerimi değiştirdim elbisemin üzerine sinmiş olan kokusu beni daha kötü yapsada onsuzluğu böyle bastırıyordum. burda durmamdı sanırım doğru olan. Oturduğum yerde elbiseyi koklarken gözlerimi kapatmıştım.
***
Bacaklarımda hissettiğim ellerle gözlerimi açtım. Uyuya kalmışım deniz de beni yatağıma yatırmak için kucağına almıştı. Urazın beni kucağına aldığı zamanlar canlanıyordu gözlerimin önünde. Deniz beni yatağıma yatırıp üzerimi örtmüştü tam çıkacakken durdurmuştum. Birine sarılarak uyumak çok iyi geliyordu bu Uraz olsaydı tabi daha iyi olurdu ama malesef onunla uyumayı seviyordum daha rahat uyuyordum sanki korkmuyordum
-Deniz
Olduğu yerde durup bana döndü.
-şeeyyy benimle uyurmusun?
Ah! Çok aptalım. Gülümseyerek yanıma geldi..
-Yoksa koca bebek tek başına uyuyamıyormu?
Gözlerimi devirip Of çektim.
Pikeyi kaldırıp yanıma yerleşti. Kolunu kaldırıp beni kollarının arasına aldı.
-Koca bebek korkuyormuş baksana sen.
-Deniz!
-Deniz mi birisinin şuna abi demeyi öğretmeli bence artık.
-Off!  Abicim sussana artık konsantrasyonumu bozuyorsun.
-Aman iyi be uyu hadi ufaklık sustum.
Denize sarılıp onun yerine Urazı hayal ederek uyumaya çalıştım.

EKSİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin