EKSİK

-27-

Başımın üzerinde bir el hissedince içimi nedensizce üzüntü kaplanmıştı. Gözlerimi yavaşça açıp başımda duran elin sahibine baktım. Uraz gözlerimi açınca tebessüm edip anlımdam öptü.
-Çok korkuttun bizi hayatım.
Gözlerimi kısıp ona baktım. Etrafıma göz gezdirdiğimde o kızın karşımda oturup telefonuyla oynadığını görünce aklıma birden Uraz'ın dedikleri geldi.
-Yoksa beni Hatırlamıyormusun?
Yüzü birden düşmüş tedirgin bir şekilde bana bakıyordu.
-Yok iyiyim hatırlıyorum hepinizi, canım.
Malesef ki diye içimden geçirirken Canım kelisimesini zorla söylemiştim onlara tekrar tebessüm ettim. Aras ve Can da yanımıza gelirken birbiriyle şakalaşıp gülüşüyolardı. Yanımıza geldiklerinde Aras masanın üzerine ilaçları koyup ayakucuma oturdu. Can ise kızın yanına gidip birşeyler söyledikten sonra bizim yanımıza geldi. Kız oflanırken oturduğu yerden kalkıp başka bir odaya gitti.
-Nasılsın şimdi iki gündür uyuyorsun hafızanda falan sorun varmı?
Cana doğru baktığımda gülümserken cevap verdim.
-Yok hayır iyiyim ben.
Can, Arasın yanına gidip oturdu.
-Eminmisin?
Oflayarak gözlerimi devirdim.
-Evet Can eminim.
Üçünde birbirine bakıp güldüler.
-Peki o zaman bunu deneyipte öğrenelim çünkü bu hassas bir konu. Şimdi ben sorucam sen cevap vericeksin tamam mı?
Ne yani bir Aras eksikti o da mı yaa offf.
-Tamam.
Hayır desem dinleyecekler sanki de.
-Bizim isimlerimizi söylermisin?
Yok artık bu ne biçim soru.
-Can, Aras, Uraz.
-Tamam o zamaaan neler hatırlıyorsun anlat bakalım.
Bana bakıp gülümserken bende onlara bakıp gözlerimi devirdim.
-Sizinle birlikte yaşıyorum ya sizde bana sahip çıkıyorsunuz.
Onlara bakıp gülümsediğimde üçününde birden yüzü düşmüştü. Uraz oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi elimi tutup yüzüme baktı.
-Derya ciddimisin şaka falan yapmıyorsun değil mi?
-Yoo çok ciddiyim.
Aras a doğru dönüp başıyla gitmesi için işaret yaptı. Aras hemen oturduğu yerden kalkıp kapının yanına gidip telefonunu çıkarttı. Birşeyler yaptıktan sonra kulağına götürüp konuşmaya başladı. Bir iki dakikalık konuşmanın ardından yanımıza gelip Uraz'ın kulağına birşeyler söyledikten sonra tekrar oturdu. Bana dönüp kaşlarını kaldırdı dudaklarını kaldırıp gözlerime baktı.
-Neler hatırlıyorsun bana anlatırmısın?
Arasın neden böyle yaptığını bilmiyordum. Bir süre düşündüm elimi başıma götürdükten sonra konuşmaya başladım.
-Ee şey işte sizinle yaşıyorum başka kimsem yok bu yüzden bana sahip çıkıyorsunuz. Benimle ilgileniyorsunuz sürekli.
Uraz heyecanla beni dinlerken duraksadığımda bana baktı.
-ee hadi bu kadar mı?
-Ya hayır değil işte sonra bu kız geliyo biz birlikte uyuyoruz ama kötü bişey değil yani abi kardeş gibi bu kız bizi öyle görünce kıskanıyor beni.
Yanımıza gelen ayak sesleri duyunca konuşmama ara vermiştim. Can hızla ayağa kalkıp kızın hızla kolundan kavradı.
-Ben sana ne dedim Mia ben çağırana kadar gelme demedim mi?!? Git odana bir daha söylemiycem.
Kolundan ittiriken korkup Uraz a sinmiştim. Bana sarılırken güvende olduğumu anlıyordum.
-Sen devam et Derya.
Tamam anlamında kafamı sallayıp tekrar konuşmaya başladım.
-Beni yataktan hızla kaldırınca sinir olduğum için dışarı çıkmıştım. Bir süre sonra Uraz da gelmişti yanıma biz öyle konuşurken benim ayağım takıldı ve suya düştüm.
-Hepsi bu mu?
Tekrardan evet anlamında başımı salladım. Kapının çalmasıyla Can birden ayağa kalkıp kapıyı açtı. Kapıda duran adamı gören Aras ve Uraz da adamın yanına gitmişti. Adam takım elbiseli yaşlı biriydi elinde de bir çanta vardı. İçeri girip çantasını bırakıp çocuklarla selamlaştıktan sonra elindeki çantayı bırakıp ceketini çıkarttı ve özenli bir şekilde askıya yerleştirdi. Bir süre orada dikildikten sonra yanıma geldiler. Adam elini uzatıp gülümseyince bende uzatmış olan elini sıktım ve gülümsedim.
-Evet Derya hanım nasılsınız?
-İyiyim teşekkürler.
Bana bakıp çocuklara döndü. Uraz yanıma yaklaşıp göz kırptı. Çantasından çıkarmış olduğu ışıkla gözlerime baktıktan sonra başımın bir kaç yerine hafif darbeler uygulayıp ağrı olup olmadığını sorduktan sonra toparlanıp ayağa kalktı. Kapıya doğru Uraz da ona eşlik ederken aralarında konuşuyorlardı. Yaşlı görünümlü adam ceketini giyip dışarı çıktıktan sonra Uraz kapıya dayanıp ifadesiz bir şekilde bana bakıyordu sonra da başını çevirdi. Ne olduğunu anlamak için yanına yaklaştığımda gözlerinin dolduğunu görünce içim acımıştı. Beni fark edince gözlerini silip kolumdan çekti. Sıkıca sarıldığında omzum ıslandığı için ağladığını anlayabiliyordum. Ellerimi beline sıkıca sarıp kokusunu içime çekiyordum.
-Uraz ne oldu kötü birşey mi var?