-55-

52 4 0
                                    

Gözlerimi araladığımda yabancı bir yerde olduğumu fark edince yavaşça doğrulup etrafıma baktığımda kızların henüz uyuduğunu görünce içimde oluşan rahatlamayla başımı tekrar yastığıma yerleştirdim. Baş ucumda bulunan telefonumu alıp saate bakmak ekranı açtığımda 48 cevapsız arama ve 4 yeni mesajım vardı. Saat 5:30 du ve bu saatte bu kadar kim arayıp mesaj atardı? Aramalara baktığımda 5 kez Uraz aramış 43 kez de Deniz'in aramış olmasının verdiği tedirginlikle direk mesajlara girdim.
Uraz: Çok özledim.
Yazısı istemsizce gülümsetmişti. Geri çıkıp diğer mesajlara girdim.
Deniz: Nerdesin lan sen!
Deniz: Cevap versene!
Deniz: Sabah erkenden eve geliyorsun bayan küçük ukala!
Deniz: Bir yere gitmemiz gerek bücür önemli.
Gözlerimin fazla açıldığını ağırdıklarında hissetmiştim. Eve gitmem gerekiyordu yavaşça Elifi uyandırıp mutfağa çağırdım.
-Abim aramış ve mesaj atmış eve gitmem gerek.
-Saat kaç?
-5:40
-Sabah gidersin olmaz mı? Bu saatte gidemezsin.
Salona doğru ilerleyip hırkamı askıdan almak için uzandım.
-Gitmem gerek onlara abisi almaya gelmiş dersin.
Yanağından öpüp kapıyı açtım.
-Derya!
Ona dönüp baktım.
-Efendim.
-Bu saatte gitme.
-Gitmem gerek.
Diyerek ellerimi cebime sokarak sahile yöneldim. Hava yavaş yavaş aydınlanıyordu. Sahile spora çıkmış insanlar geçiyordu etrafımdan. Sahil kenarında durup burdan atlarsam neler olurdu? Diye geçti bir an aklımdan sonra da Aileme tekrar aynı acıları yaşatmak? Tekrardan bu üzüntüye katlanmak onlar için çok mu zor olurdu? Aklımdan geçen bu soruların cevaplarını veremiyordum. Elime çarpan yüzüğü avcumun içine aldım. Cebimden çıkarmış olduğum elimi açtım ve avcumun içinde ki yüzüğe bakıyordum. Belki bunları düşünmeyi içinden bir türlü çıkamadığım bu konu itiyodur beni. Artık bir karar vermem gerekiyordu belki de? Yavaşça kıyıya oturdum ve ayaklarımı denize doğru sarkıttım. Etrafıma baktığım da geçen insanlar hallerinden memnun gibi duruyorlardı ama içlerinde neler yaşadıklarını nerden bilebilirdik ki? Şurdan geçen bayanı durdursam ve hayatında yaptığı en büyül hata nedir diye sorsam belki de o kadar çok hata yapmışlardır ki buna bile karar vermekte zorluk çekebilirler. Peki ben , ben niye bu kadar karar vermekte zorluk çekiyorum? Yoksa evlilikten mi korkuyorum ya da babamın yaptığı yanlışların bedeli olacağım için mi korkuyordum? En çokta ailemin buna izin vermeyeceğini ve karşı çıkacak olmalarını bildiğim içinde olabilir. Bu soruların içinde kaybolduğumu fark edince kendimi toparlayıp ayağa kalktım. Şuanda içimden ne geçiyorsa denize haykırmak istiyordum benden alıp götürmesini en çokta Uraz'a söyleyemeyeceğim şeylerı haykırmak istiyorum. Kollarımı iki yana açtım.
-Sana o kadar çok bağlandım ki kopamıyoruuuumm naptın banaaaa.. Uraaazzzz seniii çooookkk seviyorum ama seninlee evlenemeeeemmmm.
Gözümden damlayan yaşların arttığını hissettiğimde tepkisiz kalmıştım. Ses tonum biraz daha düşmüştü.
-Babamın yaptığı yanlışın intakımını ödeyemem. Bu yükün altından tek başıma kalkamam. Aileme söylecek bir cevabım bile olmaz. Herkes bu evliliğe karşı çıkıcak biliyorum. Seni ne kadar sevdiğimi söyleyemiyorum çünkü verilecek tepkileri az çok biliyorum.
Ellerim yüzüme götürüp yaşları sildim.
-Senden çok özür diliyorum.
Ayakta duracak gücümün kalmadığını anlayınca kendimi olduğum yere saldım. Ayaklarım denizin üzerine sarkıyordu. Durmak bilmeyen göz yaşlarım daha da çok artıyordu.

EKSİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin