-25-

155 12 0
                                    

(Multimedia Uraz)
Bana bunları neden soruyordu? Yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu. Bir elini arkama koymuş diğer elide bacağında bana bakıyordu. Bu durumdan fazla rahatsız olmuştum. Ona göz ucuyla bakıp gözlerimi tekrar kaçırıyordum. Çenesini kaşıyıp başını eğdi.
-Sevmekten korkma.
Sesi çok sessiz ve donuk çıkmıştı. Sanki biraz mahçup olmuş gibiydi. Ona doğru baktığımda bana bakıyordu.
-Aşık olmak çok güzel birşey korkma, kaçma aşık olmaktan. Biz bir hata yaptık ama herkes hata yapar bu hayatta hatamız bizi çok fazla kötü birileri yapmaz ki.
Haklıydı herkes hata yapardı. Ama benim ona karşı olan düşüncelerim çok farklıydı.
-Ben ben bilmiyorum Aras emin değilim hislerimden.
Kaşlarını kaldırıp bana baktı. Elleriyle çenesini kaşımaya devam ediyordu.
-Dün akşam neden gelmedi naptı biliyormusun?
Ne yapmaya çalışıyordu. Kaşlarımı kaldırıp ona baktım.
-Ne?
Yüzünde beliren tebessüm ile bana baktı.
-Köpek gibi içti sabahlara kadar eve bile gelmedi seni görüp tekrar gitti neden mi? Sen ona onu sevmediğini söylemişsin bu da gururuna yedirememiş.
İçmişmiydi? Hemde sabahlara kadar ben sırf sevmiyorum dediğim için  için mi içmişti. Gözlerimi açıp ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Şakamıydı ki acaba. Olduğum yerde tamamen Aras a döndüm.
-Bunlara inanmıyorum hepsi şaka ve komik falan da değil!
Ellerimi masaya dayayıp kalktım. Odama gitsem daha iyi olacaktı sanki .
-Hiç merak etmiyormusun? sana nerde olacağını söyleyeceğim kendi gözlerinle görürsen inanırsın belki.
Kapıya tam varmıştım ki olduğum yerde durdum. Neden böyle yapıyordu?
-Göl kenarına git oradadır onu sevdiğini biliyoruz sende gururuna yediremiyorsun bu yüzden ona yalan söylüyorsun bizi kandırmazsın ama.
Ona doğru döndüm. Yüzümde ifadesiz bir şekil oluşmuştu. Onun yanına gitmelimiydim? Etrafıma bakıp ne yapmam gerektiğine karar vermeye çalışıyordum onu merak ediyordum benim yüzümden bu halde olmamalıydı  onu şuanda daha çok merak etmeye başlamıştım. Hızla arkamı dönüp salona koştum. Salonu da geçip kapıya geldiğimde askıdan montumu alıp kapıyı açtım.
-Nereye?
Canın sorusunu takmamıştım bile şuan umrumda da değil di. Aras ona anlatırdı elbet. Kapıdan çıkıp Urazla gittiğimiz yolları hızlı hızlı adımlarla geçiyordum. Nefes nefese kalmıştım ama aldırmıyordum. Göl kenarına geldiğimde etrafta kimse gözükmüyordu. Elimi belime bağlayıp nefesimi kontrol etmeye çalışıyordum.
-Gelmişsin.
Sesin nerden geldiğini anlamak için arkama doğru dönüp baktım. Uraz ağacın gövdesine dayanmış bir ayağını katlayıp elinide bacağına koymuş. Diğer ayağını uzatıp elinde bulunan birayı dikiyordu. Gerçekten içiyordu. Heryerde bira şişeleri vardı etrafa yayılmıştı bazıları kırıktı da.
-Sen burda nabıyosun?
Sesimi sakin tutmaya çalışıyordum. Çok fazla sarhoş olmuş konuşurken dili sürtüyor kafasını sabit tutamıyordu.
-Seviyorum.
Uraz'ın yanına gidip baş ucuna oturdum elinde ki birayı almak için uzandığımda birayı kendine çekip dikti.
-Uraz yeter bu kadar çok içmişsin bak hadi gel eve gidelim hı ne dersin hadi kalk.
Kalkmak için oturduğum yerden hareketliğimde kolumdan tutup kendine çekti.
-Gitme ihtiyacım var sana seni seviyorum anlamıyorsun.
Ona sarılmış öyle kalmıştık birşey diyemiyordum. Ben ona onun sevgisine inanmıyorum ki. Olamazdı yani böyle birşey.
-Tamam Uraz biliyorum hadi kalk.
Yalan söylesemde tek çarem buydu. Ayağa kalkıp onu da kaldırmak için kollarından çekiştiriyordum. Bana bakıp aptal aptal gülümsedi.
-Noldu?
-Sende seviyorsun.
Sesli şekilde gülmeye başladı ve benden bir saniye bile bakışlarını kaçırmıyordu.
-Uraaaz hadi kalk.
Sinir olmuştum bu haline. Böyle olması sinir bozucuydu. Kolundan tutup kaldırdım. Bir kolunun altına girip beline sarıldım.
-Evli, mutlu, çocuklu.
Bana bakıp güldü elini yanağıma götürüp makas aldı. Yolda giderken bir sağa bir sola doğru gidiyorduk. Sayesinde bende dengemi kuramıyordum. Gözlerimi yukarı kaldırıp 'Allahım sen bana sabır ver. Yardım Et bana.' Evet şuanda çok fazla yardıma ihtiyacım vardı. Boynumu hissetmiyorum şuanda. Eve yaklaştığımızı gördüğümde çok fazla sevinmiştim. Düşe kalka da olsa Urazı eve getirebilmiştim ki en güzel yer burasıydı . Kapıyı çaldığımda Can kapıyı açmış bize bakıyordu.
-Ne bakıyorsun mal mal yardım etsene!
Kaşlarını çatıp omuzlarını kaldırıp arkasını dönmüştü ki durup birden bize dönüp Uraz'ın diğer koluna girdi ve odasına çıkarmama yardım etti. Uraz ı yatağına yatırdığımızda beni biranda kendine çekip sarıldı. Can benim bu halime gülüp gözlerini kapatıp odadan çıktı.
-Uraz nabıyosun bırak beni odama gidip dinlenmem lazım.
Beni kendine daha çok çekip belime sarıldı. O kadar iğrenç koyuyordu ki alkol kokusundan bayılabilirdim şuanda.
-Gitme beraber uyuyalım.

EKSİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin