-22-

157 15 0
                                    

Ellerimi yavaşça ağzına götürüp kapattım. Ayak uçlarımda yükselip yüzüne biraz daha yaklaştım.
-Sus Uraz bağırma yeter.
Gözlerinden gözlerimi kaçırmaya çalışıyordum. Buna şaşırmıştım hiç beklemiyordum böyle birşey demesini. Ona karşı ne hissettiğimi bilmiyorum sadece sevmemem gerektiğini biliyorum. Ağzından elimi çekip dikildim. Karşısında dikilirken yüzüne bakamıyordum utancımdan.
-Benim seni sevmemi bekleme Uraz. Seni sevmiyorum!
Seviyorum derken üstüne basa basa söylemiştim. İstemeyerekte olsa bunu dediğim için çok pişmandım. Ama yapamazdım beni kaçırmışlardı üstelik tam olarak onlarak güvenmiyordum bile . Uraz ın yüzü asılmıştı birden. Ona gülmek çok yakışıyordu bu çocuk karşımda böyle durmamalıydı Aptal çocuk. Hiç birşey demeden öylece dikiliyordu. Karşısından ayrılıp banka oturdum. Arkamdan gelip yanıma oturdu. Başını yere eğmiş hiç kaldırmıyordu.
-Neden?
Sesi çok kısık ve boğuk çıkmıştı. Cevap verilemeyecek sorulara nedenleri diye sorulurmuydu hiç? Boğazıma yumru yemiş gibiydim birşey diyemezdim ona bakarsam kendimi daha kötü hissederdim. Konuşamıyordum nefesim kesilmiş gibiydi.
-Neden Derya? Madem sevmiyorsun neden yakın oluyorsun? Neden benimle uyudun!!?
Ayağa kalmıştı elini yumruk yapmış bana bağırıyordu. Eğer ona onu sevdiğimi söylersem neler olacağını bilmiyordum. Onu tanımıyordum başıma daha büyük belalar açılabilirdi. Benim tek isteğim annemin yanında olmaktı. Gözlerimi yumup bağırmasına izin vermiştim. Böylece gözlerimden akan yaşlara engel olabilirdim.
-Neden cevap vermiyorsun?
Daha şiddetli bağırınca ayağa kalkıp karşısına geçtim.
-Uraz seni sevmiyorum tamam mı? Hayatımı maf eden biriyle olamam.
Sesim titremişti. İstemesem de bağırmıştım gözlerimi kapattım arkamı ona döndüm. Birşey demiyordu. Yanıma gelip cebinden birşey çıkartıp bana uzattı. Göz ucuyla ona baktım sonra da uzattığı eline bakınca telefonu uzatmış almam için bekliyordu. Alıp almamak konusunda tereddütte kaldım.
-Al şunu!
Sinirli olduğu için ikiletmeden elinden alıp kulağıma götürdüm.
-Alo? Alo kimsiniz?
Bu ses çok tanıdık gelmişti. Annemin sesine benziyordu. Sesin kime ait olduğunu anlayabilmek için dinliyordum.
-Alo hay Allah yanlış oldu galiba.
Telefonu kapatıcaktı ki cevap verdim.
- Aa-nne?
Kaşlarımı kaldırıp Uraza baktım. Ellerini beline koymuş zorla gülümser gibiydi.
-Derya kızım senmisin?
-Evet annem benim.
Denize bağırıyor bir yandan da ismimi sayıklıyordu. Bende aralarında geçen konuşmayı dinliyordum sadece.
-Derya yanında kim var söyle bana? Konuşan Denizdi. Konuyu değiştirmek için annemi sormuştum. Neden değiştirmeye kalktım bilmiyordum ama annem şuanda daha önemliydi.
- Annem nasıl?
-Kızım sesini duydum bir umut iyi oldum. Gel artık kızım.
Sanırım hapörleden konuşuyorlardı. Ben burda isteyerek kalmıyordum ki. Annem benim kaç defa kaçmak isteyipte kaçamadığımı bilmiyordu ayrıca. Gel demesi onun için daha kolaydı. Gözlerimde birikmiş yaşlarımın akmasına izin verdim. Uraz karşıma geçti.Göz yaşlarımı silip bana bakıyordu. Üzgün olduğu halinden belliydi.
-Kızım ordamısın?
-Anne üzülme bak ben çok iyiyim gerçekten ama sadece senden uzaktayım. Üzülme tamam mı?
- Kim seni neden kaçırmış kızım?
Bu soruya cevap vermelimiydim bilmiyorum. Beni neden kaçırdıklarını bende bilmiyordum kaç kez öğrenmeye kalksamda bir türlü söylemiyorlardı. Başımı öne eğip gözlerimi kapattım.
-Kızım nerde olduğunu söylede bilelim de gelelim seni almaya hadi kızım.
Tekrar annemin sesini duyduğumda yaşlarla dolmuş olan gözlerimi açmaya çalıştım gözlerimde yüklü miktarda ağırlık vardı. Uraz elleriyle yavaşça gözlerimi silip daha da yaklaştı, beni kendine çekip kollarını belime doladı. Artık büyük bir ikilemdeydim.

EKSİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin