-50-

47 5 0
                                    

-Alo.
-U'raz seninle birşey konuşmam gerekiyor.  Ben sahile iniyorum seni orda bekleyeceğim lütfen oraya gelirmisin?
Nefesimi bir süre tutup yavaşça bıraktım.
-T'tamam sen iyimisin ben hemen oraya geliyorum.
Telefonu yüzüne kapatmıştım. Çünkü olayı idrak etmeye çalışıyordum. Şimdi yavaş yavaş taşlar yerine oturuyordu. Dolabımı açıp mavi hırkamı alıp koridora doğru yol aldım. Merdivenleri emin adımlarla ilerleyip mutfağa annemin yanına geçtim. Annem bulaşıkları makineye yerleştirmeye o kadar dalmış ki benim geldiğimi bile hissetmemişti.
-Anne.
Olduğu yerde sıçrayarak bana döndü gülümseyip sol elini göğsüne yerleştirdi.
-Ah! Senmiydin kızım korktum birden öyle gelince.
Tebessüm ederek yanına biraz daha yaklaştım.
-Babam nerede ?
-İşe gitti kızım ne oldu önemli birşey mi?
Hayır anlamında başımı salladım.
-Peki benim biricik abim?
Biriciği biraz bastırarak söylemiştim. Annem 'Biricik' gülümseyip bana sarıldı.
-Senin biricik abin dışarıda arkadaşlarıyladır birşey söylemedi.
Elimi beline dolayıp dudaklarımı ince çizgi haline getirip gözlerimi kocamaaaaann açtım. Biliyorum ki şuanda çok masumum.
-Şeeyy annecim ben senden saklamak istemiyorum veee ben Urazla buluşmak için senden izin istiyorum gerçekten geç gelmem lütfen onu görmeme izin ver. Annecim.
Annem arkasını dönüp bulaşıkları yerleştirmeye başladı.
-Asla olmaz Derya! Sen kafayı mı yedin!
Tezgaha dayanıp bana döndü.
-Baban bizi keser!
-Anne gitmem gerekiyor lütfen sende biliyorsun bana kötü birşey yapmadıklarını.
Annem arkasına döndü. Bir of çekip ellerini duruladı.
-Sadece bir saat baban ve abin gelmeden evde olman gerekiyor! Yoksa bu son olur.
Ellerimi birbirine çarpıp yanına koştum ve yanağına öpücük kondurdum. Masanın üzerinden telefonunu alıp bende olan telefonun numarasını tuşladım. İsim bölümüne 'Yan komşu' diye kaydetip geri çıktım. Biliyorum ki babam veya abim, benim numaramı bulurlarsa beni rahat bırakmazlar bu yüzünden telefonu saklamak en iyisi. Ayakkabılarımın bağcıklarını bağlarken bir yandan da anneme haber veriyordum.
-Anne birşey olursa beni ara numaramı yan komşu diye kaydettim.
Totomu temizleyip kapıdan dışarı çıktım. Koşar adımlarla sahile doğru yol aldım. Ah! Salak Derya sahile gel dedin al sana sahil ben bu çocuğu nerde bulucam şimdi ya yoluma devam ederken etrafıma da bakınmayı da ihmal etmiyordum.
-Derya!
Arkamdan gelen sese döndüğüm de Uraz yanıma koşuyordu. Nefes nefese kalmışken sağ elini yüzüme yerleştirdi.
-Güzelim kötü birşey mi var?
Elini yüzümden alıp aşağı indirdim.
Gözlerim dolmuştu ah olamaz şuanda ağlamamam gerekiyordu.
-B'ben sanırım öğrenmemi istemediğiniz birşeyi öğrendim ve
Duraksadım gözlerimi denize doğru çevirip incelemeye başladığım sözüme tekrar devam ettim.
-Artık sanırım herşeyi biliyorum.
Uraz bir adım geri atıp arkasına döndü ellerini saçlarının arasında gezdirdi.
-Ne öğrendin Derya!
Başımı önüme eğdim çünkü lanet olası babamın bu yaptığından ben utanıyordum yüzüne, gözlerine bakarken. Nasıl yapmıştı nasıl bir baba bunu yapabilirdi? Bu yaptıklarının bedelini biz ödüyorduk. İntikamlarını bizden alıyorlardı sırf bu yüzden babamın yaptığı o acımasız davranışın bedelleri biziz. Ya annemler haklıysa şimdi böyle davranıp sonra canımı yakarlarsa. Böyle düşünmeye devam ederken birer adım atarak banka yaklaştım ve kendimi bankın üzerine bıraktım.
-Derya söylesene ne öğrendin!
Hızla yanıma oturan Uraz öğrendiğim şeyleri gerçekten merak ediyordu gözlerinden alev çıkıyordu resmen.
-B'babamın yaptıklarını.
Güçlükle bunları söyleyebilmiştim. Gerçekten çok zor birşeydi bu benim için ve sanırım Uraz içinde zor bir durumdur. Sinirle ayağa kalktı.
-Senin bunları öğrenmemen gerekti Derya! nerden haberin oldu! Şerefsiz baban anlattı dime.
Sinirden yerinde duramıyordu olduğu yerde ileri geri küçük adımlar yapıyordu.
-Öğrendim işte ne önemi var Uraz!
Ayağa kalkıp karşısına dikildim. Gözlerime sinirle bakarken elleri ellerimle buluşmuştu.
-Şuan aklından ne geçiyor?
Başımı salladım.
-Hiç, hiç birşey.
-Yalan söyleme!
Diye bağırdığında etrafımızdan geçenler ne olduğunu merak edip bize bakmışlardı.
-Benden.
Hıçkırığımın boğazıma takılmasıyla duraksamak zorunda kaldım.
-Bu yüzden intikam almaya kalktınız, bu yüzden babamı vurdunuz ve benden hâlâ intikam almayacağınız ne malum?
Gerçekten acınası haldeydim. Hangi duygularla hareket edecektim. Aşk, korku, heyecan, hüzün.. Karışan bu duygular kalbimde bir çarpıntı yapıyordu. Uraz hayır anlamında başını salladı.
-Ben bile bile intikam almak için nasıl canıma kıyarım.
Masum çıkan ses tonu tüylerimi ürpertmişti. Ama ona güvenmiyordum.
-Sana güvenmiyorum!
Arkamı döndüğümde gözlerimi kapattım.
-Annemi benden alan baban'da olsa babanın bu yaptığını görmemezlikten gelemiyorum. Hayatımı benden alıp bana tekrar geri veren babandı. Annemi benden alıp seni bana verdi. Sen gidersen asıl intikamım daha büyük olucak!!!
Gözlerim açılmıştı beni tehtid etmişti ilk defa. Arkamdan gelip belime sarıldı.
-Beni bırakırsan asıl hayatım biter benim!
Korkuyordum titremelerime engel olamıyordum.
-Seni çok seviyorum Derya.
Etrafıma teditgin bakışlar atarken ne yapacağımı düşünüyordum.
-Eve gitmem gerek.
Ellerini belimden çözdüm.
-Bunları düşüneceğim görüşürüz.
Koşarak eve doğru yol aldım. Gidebileceğim bir yer yoktu çünkü.  Eve vardığımda zile bastım. Kapının açılması uzun sürmemişti.
-Sürpriiiiiizzz

EKSİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin