DİLRUBA

BÖLÜM 6

Dün gece geç saatlere kadar Eda ile konuşmuş, yaşananları anlatmıştım ona.
O da benim kadar şaşırmıştı bu duruma.

Şimdi ise gözlerimi yeni yeni aralamış yatakta yatarak odaya vuran güneşi izliyordum.Duvardaki saate baktığımda saatin henüz 8 olduğunu gördüm.
Burada yapmam gereken çok bir şey yoktu,sadece okula uğrayıp işlerimi halletmeli ve biraz Eda ile vakit geçirmeliydim.

Aniden kapım açılınca daldığım için yerimden sıçradım.Eda neşeyle gülümseyip yanımdaki boşluğa attı kendini.

"Yavaş olsana kızım eziyordun beni!" dedim yapmacık bir sinirle.

"Sen bana lazımsın canım korkma bir şey olmaz." dedi sırıtarak.Onun bu enerjik haline göz devirip yanımdaki yastığa daha çok sarıldım.

"Kalksana ya ben sabahın köründe uyanıp sana o kadar kahvaltı hazırlamışım,sen götünü devirip yatıyorsun!" dedi tepemde cırlayarak.

"Tamam Eda Allah aşkına sabah sabah kulağımın dibinde bağırma." diyince göz devirip odadan çıktı.

O kadar zamandır görüşmesekte iletişimimiz hâlâ aynıydı.Yataktan zor da olsa kalkıp saçlarımı gelişigüzel bir topuz yaptım,evde bizden başka kimse olamadığından en rahatı kıyafetimi değiştirmemekti.

Hızlıca yatağımı da toplayıp yüzümü yıkamak için banyoya geçtim.Orada işlerimi halledip sonunda Eda'nın yanına mutfağa adımladım.

Cidden koridoru harika kokular sarmıştı.
"Harikasın Edoşum bu masanın hâli ne böyle?" dedim iştahım kabarırken.

"Yaaa unutmuş olabilirsin ama ben gastronomi okuyorum ya bebeğim." diyince sabah sabah kafamın çalışmamasına yordum ve omuz silkerek sigara böreğinden bir ısırık aldım.

"Ohooo sen ayakta edeceksin kahvaltıyı, otur bende çayları koyayım." diyince itiraz etmeden yerime geçtim.O da çayları getirip karşıma geçti.

Kahvaltımızı etmeye başladık ve kısa bir süre sonra Eda konuşmaya başladı.
"Bir süredir seninle görüşmediğimiz için söylemeye fırsat olmadı ama benim bir sevgilim var Ayperii!" dedi, boğazımda kalan çayla ardı ardına öksürmeye başladım.

"Ya gerizekalı birden söylenir mi?" dedim sonunda öksürüklerim durunca sırtıma vuran Eda'ya dönerek.

"Kanka ne bileyim Acun gibi reklam arası mi verseydim?" diyince söylediği şey mantıklı gelmişti.

Aslında bu kadar şaşırmamın sebebi ikimizde öyle şeyleri seven kızlardan olmamıştık hiçbir zaman.Herkes etrafta sevgilisiyle gezerken genellikle onlara bakıp yüzünü buruşturan taraftık.

"Yani kim ki bu? güvenilir biri mi Eda?" dedi kaşlarımı çatıp.

Kırk yılın başı birine şans vermişse üzülsün istemiyordum.

Eda kocaman gülümserken gerçekten bir şeyler hissettiğini anlayabilmiştim.

"Ayperi o kadar saygılı ve bana o kadar değer veriyor ki, sürekli beni el üstünde tutuyor." diyince kocaman gülümsedim.

"Çok mutlu oldum birtanem, umarım birbirinizi üzmezsiniz." dedim içtenlikle.

Daha sonra sohbetimize devam ederek kahvaltımızı bitirip mutfağı toplamıştık.

"Gitmeden seni de tanıştırayım, lütfen?" dedi bana dönüp.

"Olur canım, müsait bir zamanda ayarlarız." diyince bana sarılmıştı.
Eda da zor şeyler yaşamıştı, gerçek ailesi bir kazada vefat etmiş,o ise yurtta büyümüştü.