"Keşke geleceklerinden haberim olsaydı abla yani hazırlık yapardık." dedim huzursuzca.
"Benimde dedemi görünce aklımdan çıktı Peri'm,hem ben hazırlık yapmıştım yemekler fırında." diyerek fırını işaret etti.
"Hem sen birdenbire neden onları çağırdın ki? üstelik Azra da gelmiş." dedim konuşmaya devam ederek.
Ablam bana bir bakış atıp kaşlarını çattı.
"Sorguya mı çekiliyorum şuan?" diyince göz devirdim o da bu halime güldü."Onları çağırdığımda Azra da oradaydı, Kürşat'ın sevgilisi olduğu için gelme diyemedim tabi,davet ettim o yüzden." diyince bir kez daha gerçekle yüzleşmiştim.
Kürşat'ın sevgilisi...
"Doğru söylüyorsun,neyse bende salatayı yapayım." diyerek konuyu dağıtmaya çalıştım.
"Kızlar yardım lazım mı?" diyen sesle gülümsemeye çalıştım.
"Yok Leyla abla her şey hazır sayılır." diyince yanımıza gelmişti çoktan.
"Tamam o zaman sofrayı nereye kuracağız?" diyince ablam bahçeyi önermişti, kalabalık olduğumuz için bizde onaylamıştık.
"Gaye yok mu?" dedim Leyla ablaya dönerek.
"Yok canım bir arkadaşının doğum günüymüş önceden planlanmışlar ama sana selamı vardı." diyince gülümsedim. O sırada gelen sesle ikimiz de oraya döndük.
"Anne!" diyen Onur sinirli bir tavırla içeriye girmişti.Leyla abla onun yanına ilerleyerek onunla aynı hizaya geldi.
"Noldu oğlum,kim sinirlendirdi seni?" dedi tatlı bir gülümseme ile.
"Anne Azra dayımı rahat bırakmıyor,benimle oynatmıyor onu!" dedi küskün bir tavırla.
Leyla ablanın kaşları çatılsa da hemen toparladı.
"Onurcum şuan misafirlikteyiz ve dayın büyüklerle konuşuyor,eve geçince seninle oynar kalbini kırmaz biliyorsun." diyince Onur oflayarak kafasını salladı.
"Şimdi dedenin yanına git ve büyüklerin sözünü dinle birtanem." diyerek oğlunun yanağına bir öpücük kondurdu.Bu hallerini tebessümle izliyordum.
Onur da annesini öperek içeriye gitti.
Leyla abla o gittikten sonra kafasını sağa sola sallayarak bize döndü."Azra'ya annemde olumlu bakmasa da Kürşat onu sevdiği için bir şey diyemiyoruz ama o her fırsatta aramızı açma peşinde.Resmen Kürşat'ı bizden kıskanıyor."
Kürşat onu sevdiği için...
Elektirik çarpmış gibi kendime geldiğimde ne diyeceğimi bilmiyordum.
Bu aşk mıydı? aşksa bu kadar hastalıklı mıydı?"Sen kafana takma güzelim, Kürşat da eninde sonunda anlayacak.Sonra arasını bozan siz olursunuz karışmaya gerek yok." diyen ablamla Leyla abla yavaş yavaş kafasını salladı.
"Ben şu tabakları masaya götüreyim." dedim mırıldanarak, duyduklarından bile emin değildim.
Bugün bu kadar gerçekler fazla geliyordu.Dalgınca yürürken birine çarpmamla diğer elimdeki tabak yere düşmüştü.Kafamı kaldırınca onu görüp hemen gözlerimi kaçırmış parçaları toplamak için eğilmiştim.
"Elini keseceksin." diyerek elime uzanacağı sırada hızla elimi geri çektim.
"Sen git ben hallederim." dedim.O öylece dursa da ona bakmayarak parçaları toplamaya devam ettim.Aniden elime batan parçayla hemen elini uzatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLRUBA
Romance"Buradayım, aklım başıma yeni geldi Ayperi'm.Açmaz mısın bana tekrar kalbinin kapılarını? bize bir şans vermez misin?" diyince kafamı sağa sola salladım yavaşça. "Artık karşında eski Ayperi yok,senin için kendini bile düşünmeyen o kadın değilim artı...