Eve geldiğimizde rahatlamak adına duşa girmiştim.Şimdi ise üzerimi giyinmiş Eda'yı arıyordum.
"Efendim canım?"
"Naber Edoşum?"
"İyiyim bebeğim Giray ile birlikteydik eve geçtim az önce,senden naber?"
diyince dudaklarımı dişledim."Şimdi sana bir şeyler anlatıcam ama aşırı tepki vermeden önce beni anlamaya çalış." diyince derince bir nefes aldı.
"Sen beni birgün kalpten götüreceksin kızım,anlat hadi." diyince anlatmaya başladım.
Baştan itibaren dinledi ve sesini çıkarmadı.
"Sonra biziz gördüler,bizimkiler." diyince işte orada ipler kopmuştu.
"Ne!
Umarım düşündüğüm şeyi yapmadınız?" dedi sakin tutmaya çalıştığı sesiyle."O an başka bir çaremiz yoktu Eda,sen beni anlarsın diye seni aradım ama sen beni haksız buldun." dedim üzgünce.
"Bak güzelim sana asla kızamıyorum çünkü arada kalmışsın ama bu yalanın her şeyi değiştireceğini biliyorsun değil mi?" diyince görmese de kafamı salladım.
"Zaten çok üzülüyorum, Çınar benim yüzümden böyle bir oyuna dahil oldu.
Diğer yandan herkese yalan söylüyoruz."
dedim iç çekerek."Bir yanım şimdilik en iyi çözümün bu olduğunu söylese de öte yandan ailemizi öyle gördükçe çok pişman oluyorum Eda,ben ne yapacağım?" diyince bir süre sessizlik oldu.
"Şimdilik bu oyunu sürdürmekten başka bir çaremiz yok gibi görünüyor güzelim ama biraz zaman geçtikten sonra halletmeye çalışırız,sen şimdilik bunu kafana takma." ne kadar kafana takma dese de sürekli düşünüyordum.
"Ama sana bir öneri sakın o çocukla bir bağ kurma,bu her şeyi daha da kötü hâle getirir." diyince konuşmaya başladım.
"Korhan da bunu istedi zaten,elimden geldiğince uzak duracağım."
"Aslında bu aralar izin alabilme şansın olsa buraya gelsen çok iyi olurdu.Kafamızı dağıtırdık biraz." diyince derin bir nefes verdim.
"Staj zamanı uzun süreli izin alamıyorum ki biliyorsun." diyince beni onayladı.
"Yine de izin alabilirsen buraya gel biraz kafamızı dağıtırız." diyince onu onayladım.Biraz daha konuştuktan sonra vedalaşarak telefonu kapatmıştık.
Bir süre sonra yatağıma yatmış ve kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.
~~~
Ertesi sabah uyandığımda her şey çok güzeldi.Uykumu almış ve düşüncelerimi bir kenara bırakmıştım.
Ama uyandığımda nasıl büyük bir oyunun içine düştüğümüzü tekrar hatırladım.Dedem bu sabah işe erkenden gittiği için evdeki abla bana kahvaltıyı hazırlamıştı.
"Başka bir isteğiniz var mı Firuze hanım?"
"Bana hanım denem Çiğdem abla lütfen kendimi kötü hissediyorum." diyince gülümsedi.
Aklıma annemin gelmesiyle yüzüm düştü.Oysa o hiç tereddüt etmeden kocasını seçmişti.
"Peki yavrum canın bir şey isterse bana seslen ben ortalığı toparlıyım." diyince kafamı salladım.
O mutfaktan çıkınca kahvaltımı yaptım ve tabakları kaldırdım.Bugün işe erken gideceğim için odama çıktım ve hazırlanmaya başladım.
Üstüme rahat bir şeyler giydim ve çantamı da alarak evden çıktım.
Hastaneye giderken sessizdim.
Sakinca akan yolu izleyerek rahat bir nefes almak istemiştim.Sonunda geldiğimde daha iyi hissediyorum, kendimle başbaşa kaldığımda sürekli bir düşünme halinde olduğumdan, çalışmak çok iyi geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLRUBA
Romance"Buradayım, aklım başıma yeni geldi Ayperi'm.Açmaz mısın bana tekrar kalbinin kapılarını? bize bir şans vermez misin?" diyince kafamı sağa sola salladım yavaşça. "Artık karşında eski Ayperi yok,senin için kendini bile düşünmeyen o kadın değilim artı...