"güzel kızım bir şeyin mi var?
Yola çıktığımızdan beri durgunsun." diyen dedem ile daldığım düşüncelerden çıkarak tebessüm etmeye çalıştım."Bir sorun yok dede sadece ablam nasıl bir tepki verecek merak ediyorum." diyince kafasını salladı.
Yola çıkalı 1 buçuk saat oluyordu ve İstanbul'a yaklaşmıştık.Ablama haber vermemiştim ama Kerem abiyle konuşmuş durumu anlatmıştım.
Onunda bugün izinli olduğunu öğrenmiştim.Şimdi ise evdelerdi.
"Sen hep dik başlı olan kardeştin.
Ablan evi falan terk etti ama annen gelip bir özür dilese barışabilecek kadar saf.
Sense biraz daha sert olan tarafsın,benim gibi." diyince kafamı salladım, gerçekten öyleydi."Şimdi ise seninle başka bir mevzuyu konuşmak istiyorum." dedi dedem benden tarafa dönerek.
Yaşına göre oldukça dinç ve yakışıklı görünüyordu.Yüz hatları ise sert ve otoriterdi.
"Dinliyorum dede?" dedim bende ona bakarak.
"Biliyorum ablanlarla yaşıyorsun ama sende istersen benimle yaşamanı teklif ediyorum sana güzelim." diyince birkaç dakika şaşkınca ona bakmıştım.
"Yani,sen İstanbul'da yaşamıyorsun ki?" dedim bende şaşkınca.Tebessüm ederek saçlarımı okşadı.
"Anneannen ölmeden önce orada yaşıyorduk ama o ölünce birdaha o eve gitmeye cesaret edemedim.Eğer sende benimle olursan hem dede-torun güzelce yaşarız hemde ablanın yanında oluruz.
Ne kadar ablanın evi de olsa rahat edemeyeceğini biliyorum." dedi sanki aklımı okur gibi.Dedemin o eve hiç gitmediğini duyduğumda şaşırsam da içimden bir ses gitmek istiyordu.
Çünkü o mahallede kalırsam bugün yaşadığımdan daha çok üzülecek gibi hissediyordum."Karar senin tabi ki ama kocaman evde tek başıma kalmak zor." diyerek gülmüştü.Bu haline gülerek söze girdim.
"Ablam her ne kadar üzülecek olsa da galiba seninle yaşayacağım dede." diyince yüzündeki mutluluk okunur cinstendi.
"Gider gitmez seninle birlikte evi dekore ederiz o zaman.Her şey senin istediğin gibi olsun." diyince hemen reddetim.
"Hayır dede,orası anneannem'in elinin değdiği gibi kalsın.Ben her halükarda kalırım." diyince derince bir iç çekti.
"Sizi geride bırakmak en büyük hatamdı." bir şey diyemedim, çünkü artık olan olmuştu.Önemli olan ilerisiydi.
"Efendim geldik." diyen şoför ile kemerimi çözerek arabadan indim.
Dedem de benimle birlikte inince ileriden gelen sesle o tarafa döndüm."Firuze gelmiş!" diyen Onur koşarak bana doğru gelmişti.Bu tavrına karşın dudaklarım kıvrıldı ve eğilip onu kollarımın arasına aldım.
"Hoşbulduk yakışıklım, çok mu özledin beni?" dedim geri çekilip.
Heyecanla söze başladı.
"Evet çok özledim.Dayıma sordum ama söylemedi ne zaman geleceğini,bize gelecek misin?" diyince dedeme baktım.
Bize dudaklarındaki tebessüm ile bakıyordu."Şuan biraz işim var Onurcum ama sonra kesinlikle geleceğim olur mu? hediyen ile." diyince gözleri parlayarak kafasını salladı.
Tekrar evlerine girdiğinde derin bir nefes alıp dedem ile birlikte evin zilini çaldım.
Dedeme destek vermek için koluna girip gülümsedim.Buna ihtiyacı var gibi rahat bir nefes vermişti.
Ardından açılan kapı ile ikimiz de oraya döndük.Ablam beni görünce şok oldu, ardından yan tarafıma baktığında adeta donmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLRUBA
Romance"Buradayım, aklım başıma yeni geldi Ayperi'm.Açmaz mısın bana tekrar kalbinin kapılarını? bize bir şans vermez misin?" diyince kafamı sağa sola salladım yavaşça. "Artık karşında eski Ayperi yok,senin için kendini bile düşünmeyen o kadın değilim artı...