BÖLÜM 14

4.7K 270 16
                                    


3 ay sonra
Günler birbirini kovalarken hayatımda değişen hiçbir şey olmamıştı.Kürşat'ı aklımdan çıkarmaya uğraşıyor ve sürekli çalışıyordum.

Ablamın doğumuna 1 ay kadar bir süre kalmıştı,Milamiz geleceği için hepimiz çok heyecanlıydık.Evet,ismine karar verilmişti.

Yaklaşık iki ay önce Kürşat ve Azra başka bir şehire taşınmışlardı,yani bende mahalleye gittiğimde ablamdan öğrenmiştim.Bu bir bakıma benim için iyi olmuştu, çünkü onu görmek her defasında canımı daha fazla yakıyordu.

Dedem ise ablam ve benimle sürekli ilgileniyor, ayrı kaldığımız süreyi unutturmak için uğraşıyordu.Bu ikimiz için de oldukça güzeldi çünkü dedem bizimle ilgilendiğindr kendimi hâlâ küçük bir çocuk gibi hissediyordum.

"Ayperi'm?" diyen sesle daldığım düşüncelerden çıkarak gelen desene baktım.

"Ne yapıyorsun burada?" dedi yanıma gelip.Bahçede öylece oturuyordum.
Bende boş boş oturduğumu farkına varınca bakışlarımı dedem çevirdim.
Son zamanlarda beni sürekli böyle dalgınken yakalıyor ve şüpheleniyordu.

"Biraz kafamı dinlemek istedim dede,sen niye işe gitmedin?" dedim beni boşvermesi için.

Arkasına yaslanıp saçlarımı okşadı.

"Biraz vakit geçirelim öyle gideyim dedim, toplantılarım 3 gibi başlıyor." diyince gülümsedim.

"Aslında bende ablama gidecektim,daha sonrada hastanedeye gitmem gerek,staj için." diyince kafasını salladı.

"O zaman Ahsenimi de görmüş olurum,beraber gidelim." diyince onu onayladım.

Zaten üstümü değiştirmeme gerek olmadığı için birlikte evden ayrıldık ve ablamın evine doğru yol almaya başladık.

Dedem arabayı sağa çekip durdurunca ne oldu der gibi baktım.

"Elimiz boş gitmeyelim, torunlarımın canı tatlı ister şimdi." diyince eve gittiğimizde aramızda geçecek sohbeti tahmin edebiliyordum ama dedemi de vazgeçiremeyeceğim için sustum ve kabullendim.O arabadan inip tatlı almaya giderken telefonum çaldı.

"Alo Azat?" dedim gülümseyerek.

"Ayperi nasılsın?" dedi samimi bir sesle.

"İyiyim,staja gidiyorum falan her zamanki gibi yani,sen ne yapıyorsun?"

"Bende dün İstanbul'a geldim sende müsait olduğunda buluşalım diyecektim." diyince kabul etttim.

Salı günü buluşmak üzere sözleştik ve telefonu kapattım.O anda da dedem gelmişti.

"Dede sana inanmıyorum,bunlar ne böyle?" dedim elindeki poşete bakarken.

"Yahu her çeşitinden koyunca biraz fazla oldu ama ne yapalım canım,aldım bir kere." dedi omuz silkerek.

Kesinlikle ablam ve dedemle işimiz çok zordu.

Bir süre sonra ablamlara gelmiştik.
Arabadan inip eve doğru ilerledim ve zili çaldım.Ablam kapıyı açtı ve dedemi görünce boynuna atladı.

"Dede seni beklemiyordum,iyi ki geldin!" diyince dedem gülerek saçlarına bir öpücük kondurdu.

"Bugün toplantılarım biraz geç başlayacak bende size katılmak istedim." diyince ablam çok iyi yaptın demişti.

"Hoş geldiniz." diyen Kerem abiye güldüm.Çünkü üstü başı un içindeydi.

"Kerem abi bu halin ne böyle?" dedim gülerken.O da sorma der gibi yüzüme baktı.

DİLRUBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin