Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Taeyong, ona verilen kıyafetleri de giydiğinde tamamiyle hazırdı. Beyaz gömleği ile adeta bir melek gibi gözüküyordu. Görünmez kanatlar, başının üzerinde ise bir hale taşıyordu sanki.
Aynadaki görüntüsü tuhaf fakat bir o kadar da güzel gözüküyordu gözüne. Makyajı ve kıvırcık saçları ile tamamiyle bir başkası gibi gözüksede o Taeyong'du işte. Onun hiçbir zaman keşfedemediği farklı bir yönü...
"Hazır mısın?"
Taeyong işittiği soru ile odağını kendisine doğru gelen kişiye çevirdi. Aynadan Jaehyun ile gözleri buluştuğunda bir an tereddüt ile bakmıştı gözlerine. Jaehyun'un onu beğenmeyecek olma düşüncesi ile...
"Son bir şey..."
Jaehyun elinde tuttuğu pembe sakura çiçeğinide Taeyong'un sarı buklelerinin arasına yerleştirdiğinde işte şimdi hazırdı her şey.
Jaehyun memnun bir ifadeyle aynadan kendisine bakan gözlerden bakışlarını çekmemiş ellerini ceplerine sokarken tebessüm etmişti hafifçe.
"Çok güzelsin."
Taeyong afallamıştı işte o an. Jaehyun'un kırmızı dudaklarına takılmıştı gözleri. Kulakları onu yanıltmıyordu değil mi, Jaehyun ona güzel olduğunu söylemişti?
Minik dudakları aralandı bir an, söyleyecek bir şeyler aradı fakat Jaehyun'un beklenti ile kendisine diktiği gözleri cevapsız kalmıştı.
"Çekime geçelim mi?"
Hızla başını salladı ve kaçar adımlarla makyaj odasından çıktı Taeyong. Suratı alevlerin esiri altındaydı. Bir domates gibi kızardığına emindi... Affallamış hissediyordu, deminden beri Jaehyun'un ona söylediği cümleyi düşünüp duruyordu, "Çok güzelsin."
"Evet millet fazla vaktimiz yok."
Jaehyun gür bir sesle bağırdı çalışanlara.
"Taeyong çekim alanına geçebilirsin."
Taeyong ufak adımlar eşliğinde çekim alanına geçmiş ortada duran beyaz tabureye oturmuştu. Umuyordu ki yanaklarının ve kulaklarının kızardığını kimse fark etmiyordu.
Jaehyun ekranın karşısına geçerken fotoğrafçı ise elinde kamerası ile Taeyong'un yanına adımladı.
"Olabildiğince rahat olmanı istiyorum. Rahat, sevimli ve bir ilkbahar kadar taze."
Taeyong usulca salladı başını fakat emin olamıyordu, heyecandan ölürken nasıl rahat olabilirdi ki? İçi içini yiyordu, çekimi mahvedecek olma düşüncesi aklında dolanıp duruyordu. Heyecandan bir şeyleri berbat etmek istemiyordu.
"Bana tatlı gülümsemeler ver Taeyong."
Fotoğrafçı Taeyong'un yanından ayrılmış ve çekim yapacağı noktada durmuştu.
