Bu bölümü önceki bölüme en çok yorum yapan itislokinotlowkeyy arkadaşa ithaf ediyorum.
Ep. 27- wedding night
"Fazlasıyla stresli ve yorucu bir gündü." Gömleğinden kurtulan Levi kendini benim yanıma, yatağa attı.
Mırıltıyla onayladım onu. Başımı rahatsız eden metal tokayı çıkarıp komodinin üzerine bıraktıktan sonra kalkarak üzerimdeki elbiseden kurtuldum ve iç çamaşırlarımla birlikte tekrar attım kendimi yatağa. Gece boyu insanların ilgisine maruz kalmak ve ayakta zaman geçirmek yorucuydu. Hele bir de babamın üzerimizdeki gereksiz tavrı vardı.
Yorgunluğa rağmen uyumak istemiyordum. Belki de ayık kafayla olsaydım kafamda binbir düşünce dolanırdı ama şu an üzerimde şarabın sarhoşluğu vardı. Zihnimde dolanan fikirlerse karnımda gıdıklanma hissinin oluşmasına sebep oluyordu. Olduğum yerde dizlerim üzerinde yükselerek pantolonundan da kurtulup sadece iç çamaşırlarıyla yatak başlığına yaslanmış ve gözlerini kapatmış olan Levi'ye yaklaştım. Bacaklarımdan birini diğer tarafa atarak kucağına kurulduğumda göslerini açtı ve hafifçe doğruldu
. Boynuna sarıldım sıkıca. Bir süre ellerimi çıplak teninde gezdirdim. Artık eskisi gibi utanmıyordum. İlk gecemizden sonra fazla ileri gitmediğimiz küçük kaçamaklarımız olmuştu, bugün uzun zaman sonra bir birimize vakit ayırabileceğimiz nadir gecelerdendi.
Neyden cesaret aldığımı bilmiyorum ama daha sıkı sarıldım ona. Kasları göğsüme değecek kadar kendime çektim ve kendimi ona bastırarak hafifçe sürtündüm. Sırtımdaki elleri dairesel hareketlerini asla bozmuyordu. Ona dokunma şeklimden etkilememiş olması garip hissettirirken dudaklarımı boynuna sürttüm. Dilimle gezindim teninde, ardından dudaklarım arasına aldığım tenini dişlerimle ezdim. Küçük öpücüklerimle teninde dolanırken beklemediğim şekilde sırtımı yatakla buluşturmasıyla küçük bir çığlık atmıştım. Yükü tek elinin üzerindeyken baş parmağıyla yanağımı okşadı. Eli boynumdan aşağı kayarak boynumu hafiften sıkarak kavradı. Eğilerek dudaklarını dudaklarını dudaklarıma sürttüğünde öpmek için ileri atılsam bile boynumu sıktığı eliyle yatağa bastırdı beni.
"İzin vermedim." Dedi.
"İzin almadım." Diyerek elimi boynumdaki elinin üstüne koydum.
"Uslu dur." Diyerek uyardıktan sonra boğazımı bırakmadan dizleri üstünde doğruldu. Duruşu beni yıkıp geçiyor, kasıklarımın sızlamasına sebep oluyordu.
Kalçamı hafiften ileri iterek sertliğine sürttüm kendimi. O da benimle eşzamanlı geri çekildi başını sağa sola salladı. "Çok yaramazsın."
"Şu an bunu düşünecek kafada değilim." Dedim kesik nefeslerim arasında. Tekrardan üzerime eğilerek dudaklarımızı birleştirmemizi sağladı. Sert bir şekilde öpüyor oluşu bana bu kez ilk seferden daha farklı şeyler yaşanacağı sezisini veriyordu ama yine de düşünmedim ve öpüşüne karşılık verdim. Dudaklarım üzerinde gezinen dili kendi yerini bulduğunda daha da sızlamıştım. Bana dokunmasına ihtiyacım vardı. Boynumu sıkan eli gevşeyerek geri çekildi. Dudaklarının boynuma kayması bana nefes alma imkanı verirken derin bir acı hissettim boynumda. Dişlerinin acısını...
Tenimi ezip geçen dişleri şok etkisi yarattı vücudumda. Acıya rağmen daha fazlasını istedim. İnleyerek saçlarına geçirdim elimi.
Dudakları boynumdan göğsüme, göğsümden karnıma bir yol çizdi. Belimi hafifçe kaldırmamı sağlayarak sütyenimden kurtulduğunda bir eli göğsümü kavradı. Diğer göğsüm üzerinde hareket eden dili beni kendimden geçirirken sıkıca tutundum çarşafa. Daha da ıslandığımı hissettim. Bacaklarımı beline dolayarak kendimi ona bastırmak istediğimde işini bırakarak üzerimde doğruldu ve bana bıkkınca baktı.
"Biraz olsun uslu duramaz mısın?"
"Bunu benden istemeyi bir kenara bırakıp istediğimi yapamaz mısın?"
"Bir daha sözümün üzerine çıkarsan seni böyle bırakıp giderim." Dediğinde suspus olmuştum.
"Tamam." Başımı geriye yasladım ve bekledim. Dudakları tekrar göğsümü bulduğunda sertçe ısırması inlememe sebep olmuştu. Dilinin göğüs ucumdaki dairesel hareketiyle istemeden sırtımı dikleştimiştim. Elleri külodumu çekip çıkararak beni tamamen çıplak bıraktı. Ardından kendi üzerindeki son bez parçasını da attıktan sonra ikimiz de bir birimize baktık bir süre. Elini bana uzattı. Derin sessizlikle süslenmiş loş ışıklı odada derin sesi duyuldu.
"Doğrul." Elini tutarak beni çekmesine izin verdim. Dizlerim üzerinde doğrulduğumda belimden tutarak kendine çekti beni sıkıca. Altımdaki sertliğin kasıklarım üzerindeki baskısını hissettiğimde mümkünmüş gibi bedemi daha da yasladım ona. Derin ve titrek bir nefes alırken dudaklarıma bir buse kondurduktan sonra kulağıma fısıldadı usulca. "Arkanı dön." İtaat ettim ve dizlerim üzerindeki pozisyonumu bozmadan arkamı döndüm. Bir süre oyalandı. Belimden yukarı doğru kayan eli ensemi kavrayarak başımı yatağa yaslamamı sağladı. Kalçamı hafifçe kaldırdı ve bacaklarımı araladı. Girişimde hissettiğim sertlikle gözlerimi kapattım ve kendimi hazırladım. Duvarlarımı geren sertliğin ardından Levi'nin sessiz inleyişini duymak beni tahrik etmişti. Yavaşça içime girmesine rağmen sertçe hareket etmişti. Derince inlememle daha sert hareket etti. Odada tenlerimizin bir birine çarpma sesi ve inlemelerimiz duyulurken elimin altındaki çarşafı sıkarak yüzümü daha da gömdüm kollarıma. Mümkünmüş gibi olduğum yerde daha da araladım bacaklarımı. Bir anda tüm vücudum titrerken boşalacağımı anlamıştım. İnlemelerim daha da derinleşti. Levinin kalçamı kavrayan ellerinden biri bacağıma indiğinde titrediğimi hemen farketmiş, bir anda içimden çıkmıştı.
Doğrulup ona bakmak istedim, ama sırtımda yer edinen eli beni aşağı bastırdı. Tam da neden bunu yaptığını soracakken açıklamasıyla susmak zorunda kalmıştım.
"Bu kadar çabuk olmasına izin vermem." Tekrar içimde yer edindiğinde daha yavaş ve derin gitmeye başlamıştı. Rahim girişinde hissettiğim baskı inanılmaz bir haz veriyordu vücuduma.
İnlemelerim arasında Levi'nin kesik nefeslerinin daha da hızlandığını duydum. Kalçamı daha da yukarı kaldığında aynı tanıdık titreme tekrar buldu beni, ama Levi bu kez durmak yerine daha da hızlanmıştı. Karnımı kavrayan eli beni yukarı çektiğinde dizlerimin yatakla teması kesilmişti. İnlemelerim çığlıklara dönüştü. Tüm vücudum elektrik çarpmışcasına sarsıldı. İçimi dolduran sıcak sıvının ardından Levi'nin içimden çıkmasıyla yan şekilde yatağa düşmem bir olmuştu.
Nefes nefese bitkin şekilde yatarken yanımda yerini buldu. Başımı çevirdim onu görmek için. Terli vücudunda kasları adeta loş ışıkta parlıyordu. Alıp verdiği nefesle inip kalkan göğsüne iştahla baktığımı farkettiğinde gülerek göz devirdi bitkince.
"Asla doymuyorsun değil mi?" Başımı olumsuz anlamda sallayarak karnına oturdum ve kendimi aşağı doğru sürterek yüzüne eğildim. Dudaklarına kondurduğum küçük öpücüklerin ardından boynuna indirdim dudaklarımı. Belimi kavrayan elleri kalçamı hafiften kaldırıp aleti üzerinde konumlandırdığında başımı boynuna gömdüm ve beni yönlendirmesine izin verdim. Kalçamı aşağı doğru çekerek onu içime almamı sağladığında dudaklarım arasından kaçan inlemeye engel olamadım. Levi'nin ağzından kaçırdığı küfürle tek hamlede üzerime çıkarken benim aldığım pozisyonu alarak yüzünü boynuma gömdü ve hareket etmeye başladı. Bir elimi saçlarına daldırarak başını boynuma daha da bastırdım. Diğer elim sırtında gezinirken yaptığı sert hamleyle tırnaklarını sırtına geçirdim. Gel-gitleri arasında boynumda yer edinen dudaklarıyla baştan aşağı bir ürperti hissettim. Bacaklarımı daha da aralayarak kapattım gözlerimi. Karmındaki gıdıklanma hissi arttı. Engel olamadığım inlemelerim tekrar çığlıklara bıraktı yerini. Tüm vücudum baştan aşağı titredi. İkinci kez boşaldığımda, Levi de boşalarak üzerimde durdu bir süre. Geri çekilmek istediğinde ben izin vermeyerek sıkıca sarıldım ona.
"Gitme." Dedim acıyan boğazım ve kesik nefeslerim arasında.
"Böyle uyuyamayız." Hareket ederek içimden çıktıktan sonra alnımı öptü. Peşinden kalkmak istediğimde beni geri yatırarak çarşafı üzerime çekti. "Burada bekle, banyoyu hazırlayacağım."
Satırarası yorumlar yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just A Soldier - Levi Ackerman
FanfictionLevi Ackerman Türkçe hayran kurgudur. Smut içerir "Peki seni rahatsız eden konu ne?" "Sevilmemek, Hange. Sevilmemekten ölesiye korkuyorum. Normal biri olsa yaklaşır iletişim kurmaya çalışıyım ama öyle değil işte. Vereceği tepkiyi bile ölçemiyorum...