Just A Soldier - Levi Ackerman

Episode 28

Bu bölümü kalbi temiz okurum olan lena_wsmn arkadaşımıza ithaf ediyorum.

İyi okumalar

Ep. 28- bath

Küvette sıcak suya beni başbaşa bırakan Levi bir süre sonra geri dönerek karşıma geçmiş, ayaklarını yan tarafıma uzatarak geriye yaslanmıştı. Ortamdaki sessizlik beni fazlasıyla rahatsız ettiğinden olduğum yerde hafiften kıpırdanarak dizlerimi kendime çektim ve sarıldım.

Her şey o kadar garip hissettiriyordu ki. Temastan nefret eden adamın benimle yaptıkları...

Tam bir çılgınlıktı.

Ayrıca yüzüne bile bakmaya utanırken gösterdiğim cesaretten de bahsetmeliyim.

"Ne düşünüyorsun?" Kollarını sudan çıkararak küvetin kenarlarına yaslamış olan Levi'ye baktım.

"Hiç," dedim neredeyse fısıltıyla çıkan sesimle. "Sarılabilir miyim?"

"Bunun için izin mi alıyorsun?" Cevabını evet olarak kabul ettim. Bacakları arasından kayarak göğsü üzerine yattım ve yerimin rahat olduğundan emin olarak gözlerimi kapattım. Elleri sanki kırılmamdan korkuyormuş gibi narince dolaşıyordu saçlarımda. Midemdeki tanıdık gıdıklanma hissiyle biraz daha yukarı çıkarak başımı boynuna yasladım.

"Levi." Aklıma gelen şeyle ismini seslendirdim.

"Hmm." Mırıltıyla cevap vermesi adeta melodi gibiydi.

"Nadiren de olsa sigara içiyorsun ya?"

"Evet?" Bitkin çıkan sesine karşı burnumu boynuna sürttüm ve çene kökünü öptüm.

"Bir daha içme." İkinci bir öpücük ilkinin biraz aşağısında yerini aldı. Ardından üçüncüsü ve dördüncüsü.

"Neden?" Titreyen sesine karşı gülümsedim. Üzerinde yarattığım etki beni kendime bilemhayran bırakırken sınırlarıyla oynamayı çok istiyordum. Dilimi boynuna sürterek ıslaklık yaratmamın ardından nefesimin o ıslaklığa çarpmasını sağladım. Geri çekildim dikkatli şekilde. Titreyen göz bebekleri yüzümde gezindi bir süre.

"Kokun," dedim. "Kokunu seviyorum. Bunu bastıracak başka bir kokunun olmasını istemiyorum." Gülümsedi. Dayanamayarak ileri atıldım ve kıvrılan dudağının kenarını öptüm. Ardından dudaklarına taşıdım dudaklarımı. "Nefesinin sıcaklığını sigarayla kirletme." Nefeslerimiz bir birine karışırken daha derin şekilde öptüm onu. Geri çekildiğimde gözlerinin kapalı olduğunu gördüm. Yorgundu. En az onun kadar yorgundum ben de.

Hafif aralık gözleri bir süre daha yüzümde gezinirken ben de onu izledim bir süre. Yorgun ama huzurlu olan gevşemiş yüz ifadesini, mavi irislerinin yavaşça hareket etmesini, hareket etmeyen dudaklarını. Sıcak buharın etkisiyle hafiften kızarmış yanaklarını...

"Çıkalım artık." Dediğinde lafını ikiletmeden geri çekildim. İkimiz de güzelce durulanıp arındık ve havluya sarılarak banyodan çıktık. Odaya geçtiğimizde beyaz çarşafların koyu gri olanlarla değiştiğini gördüm. Demek beni banyoya bıraktıktan sonra bununla uğraşmıştı...

Düşünmeden yorganın altına girdim havluyu koltuğa bırakarak. Gözlerimi kapattığımda yatağın diğer tarafının yavaşça çöktüğünü hissettim. Vücudumu saran güçlü kollar beni kendine çekti. Başı çıplak göğüsümde yer edindiğinde tüm kanın yanaklarıma hücum etti.

Sanki az önce altında inleyen ben değilmişim gibi...

"Kalbin çok hızlı." Başını kaldırarak bana baktığında başımı pencereye çevirerek kaçındım dikkatinden.

"Çıplağız." Dedim sakince. Bu onun daha önce gülmediği kadar sesli bir şekilde gülerek dirsekleri üzerince tamamen doğrulup yüzüme baktı.

"Yani?" Kollarımı etrafıma sardığımda biraz kenara kaydı. Yatağın yakınında olan koltuğa ulaşarak aldığı beyaz tişörtü beni doğrultup üzerime geçirdi. "Oldu mu?" Başımla onayladım onu. Karşılık olarak tekrar başını göğsüme koydu. Bu kez sakince saçlarına geçirdim ellerimi. Gecenin güzel anıları zihnimi doldururken yüzüme büyük bir gülümseme yayıldı. Levinin giyindiği takım, elbisem, gün boyu yanında olmam ve güzel sohbetler etmemiz, tanıştığımız insanların hoş ilgisi...

Gerginliğime rağmen eğlenmiştim, çünkü o yanımdaydı.

O gece mutlulukla kapattım gözlerimi.

Kapattığım gibi açmak dileğiyle.

***

Kısa oldu biliyorum ama yapacak bir şey yok

Umarım sevmişsinizdir

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen

Gelecek bölüm görüşürüz