Yardım Eli

3K 242 68
                                    

Öncü savrula savrula yürüdüğü koridorda ters bir bakışla birlikte baştan aşağı süzdü mutfak tezgahına yaslanıp terli terli su içen oğlanı.Yangın mavisindeki gözleri ıslak karamel tutamlara kayarken onaylamaz bir bakışla dudaklarını kıvırıp kaçırdı gözlerini. İlker'e ne anlatsa anlamazdı. İlker'in bir heves getirdiği oyuncağına da anlatsa katiyen anlayabileceğini düşünmüyordu ama rahatsız hissediyordu bu durumdan artık.

Zira üzerinde ince ipek bir şort,uzun bir tişört ve hırka ile dikilen oğlanın terli karamel tutamlarından,ter içinde kalmış suratından ve dağılan yakasından anlaması gerekenden fazlasına şahit oluyordu Öncü.

"İ-İyi geceler Öncü."dedi bardağı telaşla tezgaha bırakan Burçak korkuyla.

"İyi geceler."diye mırıldandı oğlana bakmadan ceketini koltuğa savuran Öncü kaşlarını çatıp. "Sana bir şey söyleyeceğim ve bunu bir defa daha söylemek istemiyorum. O yüzden,umarım tek seferde anlıyorsundur."

"Aslında."dedi Burçak telaşla. "Benim de seninle konuşmak istediğim bir şey var."diye fısıldadı Burçak korkuyla. "Y-Yani...Sanırım çıkarlarımız örtüşüyor..Yoksa bana yardım etmek isteyeceğinden falan değil ama.."

"İlk ben söylüyorum o zaman."dedi Öncü siyah dar kesim vücudunu sarmalayan gömleğinin kollarını sıyırırken. "Ya kendine bir bardak ve bir sürahi çıkar ya da mutfağa inerken üzerine düzgün şeyler giyerek kendine çeki düzen ver."

"A-Anlamadım?"dedi Burçak kendi üzerini süzerken. İlk seferde haklıydı belki ama şimdi gayet normal bir biçimde tişört,hırka ve şort giyiliydi üzeri. Kış olmasına rağmen ev oldukça sıcaktı ve kazakla gezinse muhtemelen herkes bayılabilirdi ısıdan?

"Yatak odanızda olan yatak odanızda kalsın."diye sert bir bakış yolladı yangın mavisi gözler. "Bu evde iki genç kız yaşıyor ve anneleri. Anladın mı demek istediğimi ?"

"B-Ben sizi rahatsız edecek bir şey mi yaptım?"

"Terden birbirine giren yapışan saçlar,üstün savruk. Anlamama gerek var mı?"dedi Öncü tek kaşını havaya kaldırıp. "Her ne yaşıyorsanız,kapının ardında bırakmaya devam edin yani. Daha ne kadar açık olacağım ?"

Öncü dişleri arasından adeta tıslarcasına konuşmuş ve onaylamaz bir biçimde yanakları kırmızının bin tonuna çalan çocuğu süzerek biraz da rencide etmişti. Ama umrunda değildi. Onların seks sonrası görünüşlerine şahit olmaya ne kendi ne başkası mecbur değildi. 

Haline üzülüyordu ve acıyordu daha ziyadesiyle.

"B-Ben öyle bir şey."dedi Burçak'ın gözlerinden damlalar savrulurken. "B-Ben sadece...Ben.."

"Sen?"

"B-Bazen panik atak.."dedi Burçak hıçkırıp. "Atak geçiriyorum ve...Öyle bir şey değildi..Yani İlker ile.."

"Açıklamak zorunda değilsin. Dışarıdan olan bu."dedi Öncü omuz silkip. "Dikkat et diye dedim. Sen ne diyecektin."

"Ben.."diye fısıldadı Burçak yorgun bir bakışla Öncü'ye gözlerini çevirirken. Ayakta bile durmaya olmayan mecaliyle bayıldı bayılacak halde mutfak taburesine oturduğunda içinde bastıramadığı  hıçkırığını koyverdi ve kesik nefeslerle sızlanarak ağlamayı sürdürdü.

İlker'in  nefret ettiği ağlama sesiyle.

Sorsan,seni üzgün görmek istemediğimden derdi. Ama başının ağrıdığını söylerdi.

Burçak kimse için değil,kendisi için ağlamayı sürdürdü..

----------------------------------------------

YasaklardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin