Zerafet

2.5K 205 130
                                    

***Vote ve yorum bırakmayı unutmayın iyi okumalar kuzular.❤***

Baştan aşağı çiçek bahçeleri.
Yumuşak deniz dalgalarının güneş altında teni usulca okşayışı.
Altındaki beden parmak uçlarının dokunuşuyla yay gibi gerilirken Öncü üzerinde usulca gezindiği bedene bir öpücük daha kondurdu.

Sadece bir kez tadına doyamadan koptuğu dudakları dilinin ucuyla okşarken Burçak'ın üzerindeki ince kazak omzunda sıyrılmış,Öncü ve ıslak dudakları için alan açılmıştı.
Burçak'ın narin uzun parmakları cilalı tırnaklarıyla birlikte Öncü'nün  koyu kumral saç diplerine tutunurken Öncü kasıklarının alev aldığını hissediyordu.

Ne kokusu.
Ne de tadı.
Karşı konulamıyordu.
Direnmek manasızdı.
Yasak olan elmayı dişlemeliydi.
Düşlediği elmayı,dişlemeliydi.
Bu sulu ve tatlı kokan enfes tadı dilinin ucunda daha fazla tatmak istiyordu sadece.

Oğlanın kazağının eteklerinden sıyırıp yatağa çıplak gövdesini uzandırarak  irkilmesine neden  oldu Öncü.
Korkuyordu.
Hâlâ tereddütlüydü ufak bedeni ve...

Öncü onun güzel kokulu boynunda nefeslenirken saçlarının daha da hazla çekiştirilmesi bir olmuştu.
İnledi tiz sesiyle Burçak.
"Hayallerin yetmiyor..."diye fısıldadı tatlı sıcak bir nefesle.
"Hayallerine doyamıyorum...."

Öncü onun ince belini sarmalayıp  taytı yavaşça sıyırırken Burçak'ın içine çektiği nefesle belirginleşen kaburga oyuntularına  dil darbeleri gezdirerek ıslattı Öncü.

Oğlanın sütun gibi bacaklarına yangın mavileri kaydığında  dudak dişleyerek mırıldanan ve sere serpe uzanan güzel gözlere bakındı tekrardan.

"Karamellerini hep yatağa saçılmış görmek..."diye fısıldadı oğlanın karnından  aşağı akan diliyle Öncü.
"İstiyorum..."

"Sadece senin yatağına..."diye fısıldadı  Öncü'yü saç diplerinden çekiştiren Burçak titrek bir nefesle.

Öncü oğlanın sertleşmiş pembeliği ile göz göze gelmeden onun nefes kesici iç çamaşırı ile göz göze gelmişti.
Transparan dantel altında belli olan sertliği,onun beline uzanan  ince ipli çamaşırı...

Burçak utangaç bir gülüşle birlikte kendi yüzünü saklamak istediğinde Öncü nefes dahi almayı aklından çıkararak oğlanı kucağına alıp arasındaki kırmızı iple savrulan dolgunlukları kendine bastırdı.
Kucağına aldığı oğlanın boynuna dudaklarını gömerken sayıklarcasına inliyordu.

"Sana...geri dönülemez bir halde aşığım..."diyordu Öncü.
"Yasaklarda..."

"Yasaklar yok,ben buradayım..."diye fısıldaşıyordu utançla  Burçak kendini kucağa bastırırken.
"Kucağında..."

"Utanma..."diye fısıldadı Öncü oğlanın dolgun kalçalarını avucunda yoğururken.
"Korkma...."

"Çok acıtma..."diye fısıldadı Burçak yalvaran bir sesle Öncü'nün yangın mavilerine bakınırken.

Öncü ise onu yeniden altına alıp ince beline öpücükler kondurarak dişleri arasında ezdiği kırmızı ipi hafifçe yana sıyırdı.

Dolgunlukları arasında ufacık bir nokta.
Öncü'nün kalbini kasmaya neden olacak ve soluklarını kesecek...
Ömür boyu orada kalmak isteyeceği kadar lezzetli görünen üstelik.

Öncü,aç bir bakışla birlikte girişe sesli öpücükler kondururken Burçak başını yastığa gömüp utançla avuçluyordu yorganı.
Onun orada olan ıslak ağzını sevmişti.
Öncü'yü her şeyiyle seviyordu.

Ayrı kalmak zorunda kaldıkları saniyelerde nefesinin hayalini kurarak geçmeyen zaman dilimlerinde üstelik.
Hayallerine sığınıyordu.

Onun güçlü kolları arasında sonsuza kadar yaşamak için...
İstek duyuyordu.

Islak dil duvarlarına çarparken içine yollanan parmaklar Burçak'ın acıdan  çığlıklar savurmasına  neden oluyordu.
Acıyı almak için dudaklarıyla kalçalarına öpücükler sunuyordu yangın mavisi gözlü.

O sevmemesi gereken yer altında bir adamdı.
Kendisi ise onun yeryüzünde güneşsiz kalamayan çiçeği.

Lakin aradaki ten uyumu ve bakışların fırtınası yerle gök arasını bir kılıyor,yasakları hiç ediyordu.

Tıpkı şuan Öncü'nün iri erkekliğinin  makas hareketleriyle genişletilmiş delikte kendi yerini araması ve orada hizalanışı gibi.

Acıyacaktı.
Burçak fazla küçüktü.
Öncü ise fazla büyük....

"Göster bana gül yüzünü..."diye fısıldamış ve oğlanı sırt üstü hale getirip kıpkırmızı yanaklarına uzanmıştı Öncü'nün dudakları.

Öpüşmeleri derinlik kazanırken Öncü  çekmecede uzandığı vazelini oğlana iyice yayarak biraz daha yolladı parmaklarını içeri.

Onu ürkek bir tavırla kendine  sarmalanan ellerini,utangaç hallerini...
Göğsüne sarıp sarmalamak orada bir yerde hapsetmek için kıvranıyordu.

Şaha kalkmış iri uzunluğunu hafifçe oğlanın içine yolladığında sırtını delip geçen tırnaklarla birlikte inledi.

Burçak içine dolan sıcak irilikle yırtılacak kadar zorlandığını hissediyor , yanma hissiyle birlikte çığlıklar savuruyordu.
Öncü dudaklarını dudaklarına gömerek acısını hafifletmeye çabalarken nefes nefese öpücüklerine karşılık  veren ve dilini onun ağzına  kaydırıyordu.

Sancılı bir yanma hissiyle birlikte hıçkırıp inlerken Öncü hazla oğlanın dar duvarlarına kendini ittirip karamela buklelerin yastıkta göz alıcı halde yayılışını izledi...

Onun nefes kesen gül rengi yanaklarını ve....

Oğlanın sütun gibi biçimli bacaklarını boynuna dolarken Öncü zarif ayak bileklerine dudaklarını gezdirip hazla güzel ufak ayaklarına ve ince bileklerine öpücük kondurdu.
"Taparım sana..."

Utançla ve içindeki acıyla inleyen oğlanın  krem rengi ojeli ayak bileklerine diliyle sıcak bir his bırakırken boynuna sarmaladığı bacaklar kasılıyordu hazla.

"Ah!"diye inliyordu Burçak kontrolden çıkan nefesiyle.
Doğru yerlerde gezinen Öncü'nün yangın mavilerine bakınırken Öncü daha da şiddetli bir biçimde bastırdı kendini oğlana...

Onunla duvardan duvara ve yatağı kıracak kadar sert bir seks yaşamak istiyordu.
Zevkten titreyerek ağlayan Burçak kendi saçlarını çekiştirip nefes nefese "Öncü!"diye kıvranırken...

Bu kesinlikle cennetten bir fragmandı yangın mavilere sunulmuş olan...

Burçak zevkten ağlayarak titrerken  Öncü onu elinde sarmalayıp kendini daha hızla bastırdı içine.

Her dokunuşta ağlayarak gül rengi yanaklarıyla inleyen o güzellik....
Öncü zevkle kasılan erkekliğini sertçe bir kaç kez daha teni teninde yankılanan sese gömerken Burçak ellerine sıcak bir sıvı yollamış ,eş zamanlı olarak içine akan sıvıyı kalçaları arasına almıştı.

Öncü nefes nefese oğlanın üzerine uzanıp pembe dudaklara gömülürken "Artık konuşabiliriz."

"K-konuşabiliriz..."demişti gül renkli yanaklarla oğlan göz yaşları hala zevkten onun gözüne dolarken.

YasaklardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin