Yasaklarda

Gidiyorum Yolcu Et

Verdiğin acıdan değil zaten içesim varmış 

Uyku tutmuyor değil sabahı göresim varmış 

 Suç sende değil çekip gidesim varmış 

Kal demek kolay değil elin havada kalmış 

 Gidiyorum yolcu et unutacağız elbet 

Bu şehir bu sonbahar artık sana emanet 

Gidiyorum yolcu et unutacağız elbet 

O günler o ilk bahar hiç yaşanmadı farz et 

 Verdiğin acıdan değil zaten içesim varmış 

Uyku tutmuyor değil sabahı göresim varmış 

 Suç sende değil çekip gidesim varmış 

Kal demek kolay değil elin havada kalmış 

 Gidiyorum yolcu et unutacağız elbet

 Bu şehir bu sonbahar artık sana emanet 

Gidiyorum yolcu et unutacağız elbet 

O günler o ilk bahar hiç yaşanmadı farz et

 Verdiğin acıdan değil benim gidesim varmış

------------------------VOTE VE YORUM BIRAKMAYI UNUTMAYIN.----------

İnsan diyordu şair ; üç beş damla kan. Nehir ; üç beş damla su...

Adalet demek istiyordu Öncü; üç beş uygun yasa.Hukuk ; paranın açtığı kapılar... Satın alınabilecek her şey demekti. Davalarına bakan komiserin ilk delili ve operasyon hakkı Oğuz denen piçin ötmesiydi. Lakin ikinci bir sebep gelen ihbar idi.

Dudaklarını öpen dudakların fısıldadığı kelimelerin ihbarıydı.Onu öpen dudaklar Öncü'yü ve tüm ailesini operasyonla uykularından alıp polisin çemberine düşüren dudaklardı. Onun aşkla bakar gibi bakan gözleri,herkesi kandıran gözleri...

Öncü tüm ailesinin karakola alındığı haberiyle birlikte avukatlarını,aile dostlarını, en ağa babalarını arkasına toplayarak " ailesini" aklamaya giderken yumruklarını sıktı.

Onunla hem gurur duyuyordu hem de kızamıyordu.

Öncü bütün ailesini hatta kendisini dahi tonlarca malla birlikte polisin kucağına düşüren Burçak değilmişçesine kalbinde kaynayan bir kazan hissediyordu. "İşte.."diyordu. "İşte benim...Küçük gölgem."

O İlker'in dizinin dibinde ağlayacak eskimeye hevesi olan tek nefeslik bir heves kalmamıştı.

O oturup oyuncak olmaya tahammül edememişti.

O bir kenar süsü değildi.

Burçak kurnaz,zeki ve iyi bir rolle herkesi ağına takan bir örümcek gibi ince ince işlemişti zehrini lakin... Öncü kızamıyordu.

Onun esaretini kabul edilmiş bir aciz bir ruh olduğu düşüncesinden ise seve seve gururlanıyordu tüm ailesini hatta kendisini ömür boyu toprağa gömecek oluşundan.

Sevda böyle bir şey miydi ? 

Mezarını kazan o ise kürek tutan elleri yorulmasın diye öpücükler kondurmak mıydı misal sevda?

Çünkü kuyusunu kazan Burçak'ın dudaklarına öpücükler kondurmak istemişti Öncü. İnce beline sarılırken kendisini yok etmek isteyen bir bedeni sıkıca sarmalamak pişman etmiyordu.

Öncü elini kolunu sallayarak İlker'i  ve kızları içeriden çıkarabilmişti zira yasal olarak Nisa ve Turan Karaca üzerineydi çoğu mülk. Ve İlker Karaca yüksek dozda uyuşturucu barındıran bedeniyle savunmuştu kendini "Evden çıkan paketler.."diye mırıldanmıştı. "Satmıyorum,kendime biriktiriyorum."

Evden çıkan paketler..

"Piç kurusu o yüzden gitmemiş evden!"diye hırladı İlker bir yumruk savurup duvara. "Orospuya bak! Beni..Beni kandırdı kancık! Evde gezinip oraya buraya delil saçmış kancık!"

Öncü istemsizce ona hayran olsa da "Sana aşık olmaması mı üzecekti yoksa seni ?"

İlker sinirle yumruklarını sıkıp. "Polislerin elinde bahanesi var, zırt pırt arama emri ile gelecekler!"

"Emin ol bunu o da biliyordur."diye fısıldadı Öncü abisine alayla. "Yoksa tek seferde hapse gireceğini düşünecek kadar saf değilmiş Burçak,ha?"

"Onun deliğini bin kişiye doldurtmazsam ben de.."diye inledi İlker sinir yumruklarını sıkarken. "Bir tomar adama siktiririm demedim mi,dedim ! Yapacağım da bulayım o kancığı gebertene ka.."

Öncü,ağabeyinin burnundan bir kırık sesi ile ona devasa kırık bir burun armağan ettiğinde alev saçan gözlerle izledi İlker'in kanayan burnunu. "NE DEDİN ULAN SEN!"

"O piçe dedim!"diye gürledi İlker sinirle kardeşini itip. "Benimle iyi geçineceksin kaçmayacaksın dedim. Kaçarsan bin kişiye siktirir,karakolda da polislere siktiririm para verdirip dedim! Dinlemedi sikilmeyi hak e..."

Öncü, İlker Karaca'nın boğazını kavrayıp tek eliyle havaya kaldırırken onu şiddetle sarstı. "ONU BUNUNLA MI TEHDİT ETTİN LAN SEN!"

"Ailesini de bitiricem.."diye tükürdü İlker kardeşinin eline vurup. "Onu da bitircem... Sokaklarda ,ışıklarda parayla satsın kendini hain köpek!"

"Ben seni ne yaparım biliyor musun?"diye fısıldadı Öncü yangın mavilerini ağabeyinin solgun mavilerine çevirirken. "Seni ne yaparım biliyor musun İlker Karaca, polislerin sana yapacakları oyun  bahçesi kalır...O çocuğa dokunduğun an..O çocuğu sıkıştırdığın an sana cehennem yaşatırım."

"Aileni satan bir kancığı mı koruyorsun!"diye gürledi İlker kırık burnunu tutarken.

"Kendini koruyan bir oğlanı savuruyorum."dedi Öncü İlker'in midesine bir tekme savururken. "Ve bu kadar salak olup onu içimize elleriyle getiren uçkur sevdalısı piçi yeriyorum. Adamsan aç ağzını da sikeyim senin ağzını."

"S-sen ne diyon lan!"dedi İlker onu ittiririrken. "Oyuncak benim oyuncağım, alacağım onun canını. Bin kişiye de siktiririm milyon kişiye de,canını da alırım canını da almam.."

"İlker Karaca.."diye fısıldadı Öncü Karaca bir yumrukla İlker'i duvara yapıştırırken. "Babam hapse kesin girecek ve...Artık eteğini öpüp sığınacağın bir baban olmayınca küçük kardeşin seni çiğ çiğ yiyecek."

"Büyük olan benim!"diye tısladı İlker.

"Ama seni uykunda boğacak olan da benim.."diye fısıldadı Öncü. "Şimdi o çocuğa dokunmuyorsun ve bana arkadaşlarının numarasını veriyorsun!"

"Çok geç.."diye fısıldadı İlker hazla gülerken kanını Öncü'ye doğru tükürdü. "Peşine taktım bile bizimkileri!"

Öncü Karaca, karanlık bir depoda yüksek meblalar karşılığında beraat edilen tutuklu ağabeyi ile göz göze geldi.

 Özgürce yarım saat dolandıktan hemen sonra kardeşi tarafından güvenli ve onu bulamayacakları "ıssız " bir depoda iki bacağından silahla sakat bırakmıştı Öncü.

Defalarca kurşunladığı İlker yerde inlerken onun bedenine basıp geçti Öncü ise.

"Çocuk iyi değilse canını alırım. Çocuk iyiyse,sakat kalacaksın zaten.."diye fısıldadı Öncü tükürüp. "Onu tecavüzle korktuğun için."

"S-SEN BOK GİBİ BİR KARDEŞSİN.. Orospu çocuğu."

Öncü bir kurşun daha savurdu onun ayak bileğine.

"Babasının oğlu olduğu için orospu çocuğu olan sensin ; ben annemin oğluyum İlker. Ve anneme edeceğin bir küfür demek, mezarından diriltip seni tekrar vurmam demek. Acıyla sürün burada. Oğlanı bulacağım."