Yasaklarda

Nar

Nar, Persephone'nin ölüler ülkesine kaçırılması mitinde de önemli bir sembol olarak yer alır. Buna göre yer altı dünyasına ait olan nar meyvesinden tadımlayarak Hades'in tutsağı ve eşi olmak zorunda kalan Persephone, meyvenin tamamını yemediği için yer yüzüne çıkacağı zamanlar da nar tanelerini kullanarak özgür kalır. Hades ile yer altında esir olmadığı vakitlerde annesi Demeter'e kavuşur. Özgür ve kalarak yeryüzünde gezinir...

-

Vote ve yorum bırakmayı unutmayın!!!!!!!!!!!

-

Burçak sabahın ilk ışıklarıyla yattığı yatakta doğrulurken yavaşça saçlarındaki örgüleri açıp dalga dalga inen karamel tutamlarını yarım topuz haline getirdi ve üzerine kot bir ceket çekip aşağı indi.

Tahmin ettiği gibiydi. Öncü evde yoktu. Zira Burçak burada kaldığından beridir iyiden iyiye sinirleri geriliyor,ondan köşe bucak uzaklara gidiyordu. Onun aptal bir kenar süsü. Kullan atlık bir oyuncak olduğuna dair nutuklar çekerken bu ana şahit olmamak üzere inatla evden gitmeyen oğlandan uzaklara gidiyordu.

Ne hoş.

Burçak kahvaltı masasında oturan Ceylin ve Eflin'e bakındı. Kumaşları İlker'in eksik kumaşındandı ve Öncü onları ne kadar savunmasız yavru kediler gibi görse de Burçak onların yansımasında İlker'i görüyordu.

"Günaydıııın."diye mırıldandı gülümseyen Burçak masaya otururken portakal suyundan kocaman bir yudum aldı. "Nasılsınız?"

"Aaaa Başak!"dedi Ceylin merakla. "Sen gitmedin mi ? Biz seni gittin sanıyorduk."

"Aşkıma sahip çıkıyorum."diye yanıtladı Burçak badem kahvelerini İlker'de gezdirip narin bir tebessüm sunarken. "Her aşık gibi. Sonuna kadar savaşıyorum."

"Ama abim seni ald.."

"Onlar gelip geçici."dedi İlker göz kırpıp. "Burçak kalıcı."

"Küçük kaçamaklar."dedi Burçak şirince. "Evlenene kadar...Oyalansın böyle,ee."dedi Ceylin'e dönen Burçak. "Ne yapıyorsunuz."

"AVM'ye gidip yeni kıyafet alacağız."diye mırıldandı Eflin. "Sonra başka bir AVM'ye sonra bir diğer..."

"Hm.."dedi Burçak merakla. "Ben de gidebilir miyim onlarla birlikte İlker...Nolurrr."diye mırıldandı Burçak dudak büzüp.

"Evden bensiz çıkamazsın."dedi İlker sinirle ve şüpheyle.

"O zaman el ele gidelim birlikte.."diye mırıldandı Burçak dudak büzüp.

"Olmaz.."dedi İlker kaş çatıp. "Düşmanlara prim mi verelim el ele gezip! Saçmalama Burçak.."

"Ö-Özür dilerim.."diye fısıldadı Burçak burun çekip. "Ne kadar önemli bir adam olduğunu unutuyorum ben senin..Hep..Benim..Hatam.."

"Ştt,tamam ağlama."dedi İlker sırıtıp. "Kızlara aldırırım ne istersen. Sen seç beğen sipariş et getireyim.."

"Hmm."dedi Burçak göz kırpıp. "Oldu o zaman tamam."

"He şöyle ya. Ekmek elden su gölden. Otur."diye mırıldandı İlker."Suyuma git böyle. Akıllı ol. Yerini bil.."

"Ceyliiin."dedi Burçak gözlerini kısıp. "En sevdiğin mağaza hangisiydi senin."

"Benim mi ?"dedi kız göz devirip. "Dior."

"Senin Eflin ?"

"Gucci."diye mırıldandı.

Narları uzatmalıydı bir an önce Burçak.

İlker pisti. Pislikle boğulmalıydı.

Bunlar süs köpekleriydi. Süslü olmalılardı.

"Ne güzel işte İlker'in kız kardeşleri benim kız kardeşlerimdir.."diye gülümsedi Burçak. "Hediye alırken özel günlerde şaşırmam artık. Adres belli."

"Ay sağol Başak.."diye güldü Eflin. "Bizim paramızla bize hediye aldığın için."

"Dimi."dedi kıkırdayan Ceylin.

"Tabi.."dedi Burçak dudak ısırıp. "Hayatım şoför bey  aktara uğrayabilir mi? Biraz sinüzitim var da bazı bitki çayları demlemem lazım markette satılmıyorlar."

"Ha.."dedi İlker telefonda her kimle mesajlaşıyorsa.

"Aktar listesi yapsam.."dedi Burçak şirince.

"Tamam ben getiririm.."dedi İlker umursamazca.

"Tamam. Güzelavrat otu."diye gülümsedi Burçak,Ceylin ve Eflin'in çirkin imalı şakalarına bakarken.

"Güzelkarı otu mu ?"

"Güzelleşmem için işte.."diye salladı Burçak kikirderken. "Kaynatıp içicemmm.."

"Bi havuz dolusu alsın abim."dedi Ceylin kıs kıs gülerken.

"Hatta bence bir deniz.."

"Dimi canım size kullanacağız sonuçta."diye fısıldadı Burçak şirince.

"Ne dedin ?"dedi İlker dalgınca.

"Kız kardeşlerin,kız kardeşlerim gibi oldu diyorum."diye Burçak iç geçirdi. "Pek de tatlılar." Ağzını temizlemek istercesine portakal suyundan bir yudum aldı Burçak.

"Sen.."dedi İlker dudak ısırıp. "Evlilik konusundan vazgeçmedin değil mi? Benim olacak mısın.."

"Zaten seninim.."diye fısıldadı Burçak tebessümle. "Güzelavrat otunu unutma ama.."

"Ispanağa benziyor ama çok daha güçlüsü..."

------

Güzel avrat onu kaynattıklarımın nabersiniz diye Karaca familyaya selam veresim var...ehem...

Çok zehirli bir bitki olduğu için ancak uzmanlar tarafından hazırlanan ilaçlar içerisinde kullanılır. Evde kullanılması tehlikelidir. Başlıca zehirlenme belirtileri baş ağrısı, aşırı sinirlilik, boğazda kuruluk ve susuzluk hissi, sayıklama ve hayal görmedir.Güzelavrat otu yanlış tüketildiğinde tüm ciltte kızarıklığa ve uyuşmaya sebep olurken fazla tüketildiğinde ise sürekli uyuma isteği, yüksek ateş, manasız konuşmalar, solunum güçlüğü ve bilinç kaybı gibi sorunlara yol açabilmektedir. Güzelavrat otunun aşırı tüketimi letarjiye, komaya ve ölüme sebep olabilir.