Duvarlar ördüm, köprüler yıktım,
Döndüm bir baktım, hiçbir şeyi unutmamışım.
Eğer her şey bitiyorsa bitsin artık yokluğunda,
Eğer her şey bitiyorsa, beni bırakma burada.
Çocuklar toplanıp gittiler içimden,
Dünle unutmak arasındayım şimdi,
Sen yoksun inan, bir tek sen lazımken,
Bir ses ver, yapma, burada bırakma bizi.
Yeminler ettim ne çok konuştum, Döndüm bir baktım, hiçbir şey söylememişim.
Eğer her şey bitiyorsa bitsin artık yokluğunda,
Eğer her şey bitiyorsa, beni bırakma burada.
---------------------------------------------- VOTE VE YORUM BIRAKMAYI UNUTMAYIN !-------------
Beş gün.
Beş lanet olası gün boyunca İlker denen iti döve döve elleri aşınmıştı Öncü'nün.
Gözü ne aile görüyordu ne ağabey ne bir başka olgu. Değerleri yok sayıyordu. Kız kardeşleri korkuyordu, korksundu. Burçak korkmuştu. Onlar da korksundu.
İlker acı çekiyordu,kanıyordu. Yaradan tanınmayan yüzüyle Öncü tarafından bayılana kadar dövülüyordu. Bildiği neler varsa anlatıyordu ; ailesini,takıldığı mekanları,kaldığı arkadaşları.
Sır olmuştu Burçak. Yoktu Burçak. İlker'in piçlerini bir bir oğlanın peşinden söküp almıştı ancak kendisi de bulamıyordu sır olup kaybolan oğlanı. Neredeyse bir hafta olacaktı. Şehre haber salmıştı. Şehre yakın şehirlere kimler varsa yığmıştı.
Burçak'ın gidebileceği her yeri bir bir kontrol ettirmişti lakin tek bir ses yoktu. Tek bir soluk yoktu. Kimseler yoktu. Burçak yoktu.
Öncü yemek yemeden,uyumadan alkol şişelerine sarıla sarıla kan kusa kusa baygınca yürüyordu ve inadına bakılan yerlere fare olsa yeniden girmelerini emrediyordu. İlker'e vuruyordu daha da vuruyordu. Karaca Konağını ateşe vermek istiyordu lakin çakmakla yakılan basit bir ateşle değil.
Kalbinden fırlayan ve közleri taze alevlerle konağı ateşe vermek istiyordu içinde annesine dair ne varsa çıkarıp alarak.
Ne annesini kurtarabilmişti, ne Burçak'ın taze gül kokusunu yellere kaptırmadan kurtarabilmişti.Burçak Karaca'ların pisliğini aleve vermek isterken kendini de ateşe vereceğini bilmeden planlar yapmıştı.
Temiz elleri kire de hiç mi yakışmamıştı.
Öncü bir telefon aldığında uykusuzluktan titreyen bacakları, kanlanan gözleri ve günlerdir traş olmamış darmadağın suratıyla birlikte cevapladı telefonu.
"Abi."diye açtı telefonu Çağrı.
"Abini sikerim..."diye gürledi kısık sesle Öncü sesi yok olup giderken. "Haber yoksa kapat,siktir git kapat."
"Va..Var abi haber.."
--------------------------------------------
Cihangir'in eski evlerinden birinin kapı tokmağını hızla çaldı Öncü Karaca.
Burası Burçak'ın arkadaşlarının birinin eviydi ve öğrendiğine göre Burçak'ın daha önce kaldığı lakin kıskançlık mevzuları yüzünden terk etmek zorunda "kibarca kovulduğu" o evdi.
Bir küfür savurdu Öncü. Arkadaşlarına sahip çıkmayı becerebilselerdi de İlker'in insafına bırakmasalardı,Karaca Konağına asla adım atmak zorunda kalmazdı Burçak. Sağ salim güvende hayatla kavgasını veren bir genç olarak tutunurdu belki neşesine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasaklarda
Romance"Ben seni uzaklarda, ben seni tuzaklarda Ben seni yasaklarda sevdim, ben seni yasaklarda..." Tutulduğum aşkın adı yasak aşk. "Yasaksın..."diye yineledi. "Sen bana yasak elmasın."