SOL YANIM (Tamamlandı)

Bölüm-32

"İdil anne dediğin tabağı bulamadım."
Diye bağırdığımda içeriden ses gelmedi onun yerine Cem geldi. anlamış olacağınız üzere akşam yemeğine Cem'lere geldik. İdil anne benden bir tabak istedi ama bulamadım gitti.
"Hangi tabağı bulamadı bakiyim benim küçüğüm." aaa şuna bak
"Sensin küçük!" Diyip dolaba geri döndüm.
"Ben miyim küçük şimdi sevgilim ? " Diyip beni belimden tutup kendine çevirdi sonra tezgahın üzerine oturttu.
"Ben miyim peki ?" Dedim küçük çocuklar gibi.
"Benim küçüğüm olamaz mısın ? " Dedi masum masum. Ama ben seni yerim.
"Neden ki " dedim merak içeren sesimle.
"Çünkü sen benim herşeyimsin , yani küçüğümde oluyorsun." diyip yanağımdan öptü.
"Imm şey şu tabağı bulsak mı artık ?" dedim kafamı yere eğerek.elini çenemin altına yerleştirdi yavaş yavaş kaldırdı ,
"Benim yanımdada mı ?" Dedi
"Tabak" diyip Cem'i ittirdim sonra yere atladım. yok hayır bu sefer sakarlık yapıp ayağımı bürkmedim. ben bir dolaba bakarken Cem diğer dolaba bakıyordu.
"Buldum." diye aniden bağırınca kafamı dolabın rafına çarptım. hep sizin nazarınız deydi işte.
"Ahh" açıyor ya!
"Naptın yine sakar ." şuna bak ya insan sevgilisine sakar dermi ?
"Sensin sakar! "Diyip elinden tabağı aldım. hızla adımlarla salona doğru ilerleyip bir yandan da boşta kalan elime kafamı uvalıyordum. yemek masasına geldiğimde herkes muhabbet kurmuş konuşuyordu.
"Ihım şey istediğiniz tabak bu muydu ?" Dedim elimdeki tabağı göstererek . ah kaynana ah kafamı yarıcaktım senin yüzünden.
"Ah evet canım teşekkür ederim." diyip hem tabağı elimden aldı hemde ayağa kalkıp içine salata koydu. sadece bunun için miydi ? Bu muydu yani ? Kafamı yarıyordum ben ya ! Masaya geri oturup yemeğini yemeğe devam ettim . salata tabağı için kafamı yarıyordum ya ! Sakin duru sakin.
Masada konuşulanları dinlemeye başladım babamların konusu dikkatimi çekti .
"Uludağ daha iyi bence bu proje için ." hangi proje benim niye haberim yok ya ?
"Ah evet orası olabilir , hatta olur . " dedi Mehmet amca.
"Hatta şey yapalım sömestır tatiline girerken çocuklarında alalım öyle gidelim biz işimizi hallederken onlar eğlenir ." dedi. canım babam ya ne düşünceli adam.
"Evet olabilir aslında. " diyip yemeklerine geri döndüler . bakalım kadınlar ne konuşuyormuş ?
"Öyleymiş baksana sokağa çıkamıycaz yakında." dedi İdil anne. yok bunların sohbeti baydı beni. başka kimse kalmadı ki zaten . Yemeğimden başımı kaldırdığımda Cem'le göz göze geldim.
Kaş göz işaretleriyle 'gelsene bir' dedi. bir dakika bunu ben nerden anladım ?
Neyse ya anladım ya onada şükür.
"Baba biz kalkabilir miyiz?" Dedi Cem .
"Olur tabi." dedi Mehmet amcada. yavaştan kalktım. lavobaya gidicektim ki
"Küçük hanım odam bu tarafta." dedi. ne odasından bahsediyor bu ya ?!
"Ne odası bayım ?" Dedim 'seni döverim' mesajı içeren sesimle.
"Gel bir şey göstereceğim." dedi merak ettim bak.
Ses çıkartmadan yürümeye başladım oda başladı. o önden ben arkadan daha önce girmediğim Cem'in odasına gidiyoruz. en üste kata çıktığımızda sadece iki kapı vardı. ben hangisine gitcez diye bakarken Cem anlatmaya başladı,
"Burası ablamın odası. evet holdingin tek varisiyim çünkü ablam evli hatta çocuğu var . yani yenge oldun bile çoktan." diyip önüne döndü. benim şimdi görümcem mi var ? Off bunlar kaynana görümce bir olur.
"Duru daha bekliyecek misin ?" Cem'in sesiyle bu düşünceden ayrıldım.
"Hıh yani şey geliyorum." diyip odadan içeri girdim. siyah ve kırmızının hakim olduğu odada yatağın karşısındaki duvarda sadece kocaman bir başlık altında benim fotoraflarım vardı. Duvarın karşısına geçip nasıl şanslı olduğumu düşündüm.
Bunca yıl yaşadıklarımın böyle bir sonuca varması. böyle bir mutluluk, böyle bir huzur. ben bunları düşünürken Cem gelip arkamdan sarıldı , çenesini omzuma koyup
"Beğendin mi küçüçüğüm herşeyim ?" dedi duvardaki başlığı çalarak. Okulun en yakışıklı çocuğu sevgilisi için bunları hazırlıyor. ya da kendi için gerçekten sevdiği için kim bilir ama bir kızı nasıl mutlu edebileceğini gerçekten biliyordu.
"Beğendim." diyip ona doğru döndüm , yüzünü ellerimin arasına aldım yaklaştım yaklaştım , nefesini hissedebiliyordum . kalbimin üzerinde horon tepen su aygırlarını ve yanaklarıma hücum eden kan hücrelerini saymasak gayet sakin ve iyiyim. daha çok yaklaştım bu güzel şeyin bir teşekküre ihtiyacı vardı.
"DURU !! CEMM !!" Ahh İdil anne ya !
Bir anda toparladım kendimi kaynana işte nolcak . aldı sevgilimi ellerimin arasından.
"Efendim anne ?" dedi Cem kapıya doğru ilerlerken. tabi bende odanın mimarisini incelemeye başladım. kocaman bir odaydı . camın önünde bir koltuk , koltuğun iki kenarında kitaplıklar. Kitaplığı bir kaç adım geçince sağ tarafta iki kapaklı bir dolap. acaba yetiyor mu yani bütün eşyaları sığıyor mu ? Daha dikkatli baktığımda bunun bir kapı olduğunu anladım. kafa gitti Napcan . dolabın hemen sağ tarafında büyük beyaz bir çalışma masası. masanın arkasındaki duvarda benim resimlerim , resimlerimin üzerinde kocaman harflerle 'KÜÇÜÇÜĞÜM HERŞEYİM' yazıyordu. arkama döndüğümde tek kişilik ama büyük bir yatak , iki yanında komidin vardı. yatağın üzerine oturup resimlerime bakmaya başladım. çoğu sosyal medyada paylaştığım fotoğraflardan ama bir kaçı sadece telefonumda olan unutulmuş fotoğraflardı. nerden bulduğunu öğrenmem lazım. yataktan kalkıp odayı gezmeye devam ettim . odayı ikiye bölen ama tamamen bitirilmeyen bir duvar vardı. duvarın arkasında büyük geniş siyah renkte olan bir 'L' koltuk tam karşısında bizim salondaki kadar büyük televizyon, televizyonun iki yanında CD'ler oyunlar felan.
"Duru" dedi Cem'in olduğunu anladığım kişi. duvarın arkasından çıkıp
"Buradayım ." dedim.
"Gezintiye çıktın sanırım." dedi.izinsiz odayı gezdim hiç olmadı.
"Iımm şey yani öyl-"
"Tamam tamam Boşver bak ne diycem ablam gelicekmiş bu hafta sonu ." görümce mi ? Ahh hayır ya bunlar ana kız bir olur öldürür beni. filmlerde de öyle oluyor ya hani. Of tamam saçmaladım .
"İyi." dedim kapıya doğru giderken ama gidemedim bir kuvvet beni tutup kendine çevirdi
"Hatırladığım kadarıyla bir işimiz yarım kaldı." Aaa bak sen şuna sapık çıktı. yanağını öpüp hızlı adımlarla merdivene yöneldim. arkamdan bağırdığını duydum
"Seni küçük hızsız seni öpücüğümü çaldın." hiç utanma yok öküz nolcak !
Merdivenlerden indiğimde Neriman annemle , babamın kalktığını gördüm.
"Gidiyor muyuz ?" Dedim
"Evet hadi sende giyin." diyip montunu giydi babam. hemen giyip kapıdan çıktım yoksa Cem'den kurtulamazdım.
"Yine gelin efendim." dedi İdil anne.
"Bu işi bir ara başbaşa konuşalım Kenan" dedi Mehmet amcada.
"Tabi ." diyip arabaya doğru yürüdü babam , arkasından ben . arabaya bindiğimde gözlerimle savaşa başladık. hep arabada uykum geliyor haksızlık ama ! Aman neyse diyip gözlerimi kapattım. rahatsız ama huzur dolu bir uyku beni bekliyormuş zaten.