Bölüm 42

63 8 0
                                    

Gecenin bir vakti çıkmaz bir sokakta yalnızdım. Karşımda serseri olduğunu anladığım biri bana seslendi. Başka çarem olmadığından yavaş hareketlerle arkamı döndüm, dönerken aynı zamanda bu işten nasıl kurtulacağımı düşündüm.

Ops.. 2 kişilermiş. Arkamı döndüğümde pis gülümsemeleriyle bana bakıyorlardı.

-"What do your want?" |Ne istiyorsunuz?"|*
Dedim, bir umut anlamalarını bekledim.

Önce birbirlerine baktılar, sanırım anlamamışlardı. Korkuyordum. Zaman kazanmalıydım bu yüzden konuşmam gerekiyordu. Korkudan aklıma söyleyecek hiçbir şey gelmiyordu. Bir dakika zaten anlamıyorlar.

—"Manda yuva yapmış söğüt dalına aman aman, yavrusunu sinek kapmış-"

—"Stai zitto!" |Kes sesini.|*

Onları kızdırdım. Küfür ediyorum falan sandılar herhalde. Üzerime doğru gelmeye başladı biri.

Geri çekilecek bir santimlik yer bile yoktu. Daha çok korkmaya başladım. Elim kolum bağlı bana doğru gelişini izledim. Ellerini belime attı hızlıca ittim. Bağırmaya başladım, ağzımı kapatmaya başladı.

—"aiuto!" |İmdat!|*

Ben bağırdıkça daha sert davranıyordu. Elimden geldiğinde karşı çıkmaya çalıştım ta ki bıçak çekene kadar..

Orada bir duraksadım. Her şey daha korkunç bir hal alıyordu. Tek hamlemde bıçağı yerdim. Sustum ve hareketsiz kaldım. Çaresiz bir şekilde, sessizce ağlamaya başladım. Tek umudum birinin gelmesiydi.

—"Hey!"

Ki öyle de oldu. Sesi tanıdık geliyordu ama karanlık olduğundan görememiştim.

Polisler gelip olaya müdahale ettiler. Ellerim titriyordu ve ayakta durmakta güçlük çekiyordum. Ağlayarak diz çöktüm.

-"Sta bene, signora?" |İyi misin, Bayan?|*

Kafamı kaldırıp bana seslenen kişiye baktım. Bu yurdun görevlisiydi. Sesin tanıdık geldiğini biliyordum.

—"Sì sono buono." |evet iyiyim.|*

Kolumdan tutarak ayağı kaldırdı. Birkaç işlemden sonra yurda dönmek için o sokaktan çıkıp yürümeye başladık.

Ayaklarım titriyordu. Gözlerim karardı ve evet korkudan bayılmışım.

Etrafımda yalnızca anlamadığım konuşmalar duyuyordum. İnsan bağırışmaları, çocukların ağlama sesleri..

Gözümü yavaşça açtım, vücudum uyuşmuştu.

—"Derin! İyi misin?"

Kafamı o tanıdık sese doğru çevirdim. Karşımda Rüzgar'ı görünce gülümsedim.

—"Rüzgar." Dedim oldukça kısık bir ses tonuyla.

—"İyi misin Güzelim."

İyi olduğumu belli edercesine başımı salladım.

—"Çok korktum seni böyle görünce, bir şeyler anlattılar ama, Ne oldu tam olarak?"

—"Ben telefonumu almadan gelmiştim yanına. Akşam yurda döndüğümde kapı kapanmıştı. Senin peşinden gelmek için bilmediğim yollara girdim sonra kayboldum." Dedim.

Devamını anlatmak istemedim, ben yeterince korkmuştum zaten. Onu da korkutmak istemedim.

—"Başka bir olaydan daha bahsettiler Derin, adam akıllı anlat."

—"Önemli bir olay değil 2 kişi kesti önümü ama sonra güvenlikler geldi."

—"Bir şey yapmadılar değil mi sana?"

2! 3!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin