Eveeeet, kaldığımız yerden devam ediyoruz. Hatırlamayalar için kısa bir özet geçeyim.
Yusuf ve Ahu kuyumcuda karşılaştılar ve annelerin de isteğiyle hep birlikte yemeğe çıktılar ve onlar restoranın içine girerken Ahu ve Yusuf birazcık yakınlaştılar. Öpecek kadar...
Unutanlar hemen bir önceki bölümden devam edebilirler. Artık bir aksilik olmazsa inşallah bölümler düzenli aralıklarla gelecek. Malum KAÇAK FİNAL verdi bir özel bölüm gelecek ona da en kısa sürede kısmetse. Ve tabi ki düzenlemeye de girecek ben fırsat bulabilirsem inşallah
Multideki Ahu'muz...
İYİ OKUMALAR (:-)
------------------------------------------------------------------------------------------------------
9. BÖLÜM "İlkler Güzeldir"Nasıl bir gümbürtüydü bu Ya Rabbi! Kalbi Ramazan davulcusunun sesiyle yarışır şiddette atarken acaba adam da duyuyor muydu? bu kulakları sağır eden sesi. Heyecandan dizleri titriyor, kalbi göğüs kafesine dar geliyordu. Yüzüne bir milim uzaklıktaki adamın ferah kokusu genzini yakıyordu. Ve kendi dolgun, doğal bir pembemsi renkteki dudağına değen o, ince ama içini bir hoş eden dudaklar. Allah'ım, şuracığa bayılmazsam iyidir diye içinden bin bir dualar ediyordu genç kız.
İlk öpücüğünü alırken bayılan ve dolayısıyla rezillikte boyut atlayan, ilk insan olarak Gness Rekorlar kitabında kesinlikle yer almak gibi bir çabası yoktu. Ama gel gör ki, yaklaşık olarak onu son yirmi üç yıldır taşıyan bu, sakat olmayasıca bacaklar şu anda tutmuyordu. İki elinin sıkıca bir şeyi, hımmm kalın, sert ve şey sanırım kaslı bir şeyi tutuğunu fark etti. Aman Allah'ım! Bir bu eksikti şimdi. Öpülmeyi beklerken ve ciddi anlamda bunun için yanıp tutuşurken, bir de adamın kaslarla bezenmiş kollarına yapışmıştı. Hah! bir insan öpülmek istediğini bu kadar belli eder miydi canım. Hayır, bir de o kadar zaman yüz verme, her seferinde tersle ama kaçamak bakışlarla adama göz süz. Olacağı buydu.
Ahu, şu anda kendine inanamıyordu. Hatta inanmayı çoktan bırakmıştı. Her gördüğü yerde tepesine bindiği ki, gerçek anlamda da binmisti hani. Malum dere kenarı olayında. Sürekli didişen sanki o değilmiş gibi ve daha da vahimi annesinin olduğu bir mekanda, halka açık bir yerde daha doğru dürüst tanımadığı bir adamla dudak dudağaydı. Annesi onu böyle görse önce bir güzel paralar, sonra evde odasına haps eder ve orada da ayrıca paralamaya devam ederdi. Kesin ve net!
Az önce bir adamla dudak dudağa mı demişti? Adamın nefesini kendi yüzünde hissediyorken ve o nefesle bedenini alazlar alırken düşünme yetisini kaybediyordu. Yoksa ilk öpücüğüne konsantre olması gerekirken, böyle uçuk kaçık saçmalıklar düşünmesi hiç normal değildi en nihayetinde. Tam aklının son kırıntılarıyla adamı itecekken dudağında hissettiği, dudaklarla afalladı. Ve, adios Ahu. Aklı; ondan bağımsız tüm evreni dolaşmaya çıkmıştı.
Dudağının üstünde hareket eden, alt dudağını hafifçe emen... ah, hadi ama! cidden bunu yapmıştı değil mi? Türk filmlerindeki o masum öpüşmelere ne olmuştu? Dudaklarını adeta talan eden adama karşı koymak öyle zordu ki. Nefessiz kaldığını hissediyordu kız. Bir anlık bir nefese ihtiyacı vardı sadece. Ağzını araladı ve o derin bir nefesi alıp ciğerlerini bayram ettirirken adama da eşsiz bir hazinenin kapılarını aralamış oldu. Yusuf Ahu'nun bal, kaymak dudaklarının lezzetiyle mest olurken, aradığı fırsatı bulmuş ve tecrübeli dili o eşsiz ağzın içini keşfe çıkmıştı. Kaç kez öpüştüğünü bilmiyordu. Yada kaç beraberlik yaşadığını. Ama! şu anda dilinin ucuna kadar gelen bu tat, ciğerlerine çektiği bu koku ve özümsediği bu baldan tatlı dudaklar gibisini ne görmüş, ne de tatmıştı.
Ahu kendini kaybetmişti. Bu olay nereye gidiyordu böyle? Adam nihayet ona acıyarak ayırdı dudağını, kızın dudağından. Alnını, genç kızın alnına dayamış, derin nefeslerini bırakıyordu seslice. Ahu, iki koluna birden yapışmıstı adamın ve onunda kolları genç kızı sarmalamıştı. Neydi şimdi bu? Aman Ya Rabbi! O ne muhteşem bir şeydi. Nefessiz kalmış, bedeni tir tir titriyordu. Gözlerini halâ açamıyordu. Ne ara kapanmıştı ki? Yüzü utançtan mı, yoksa az önce tüm benliğinde hissettiği öpüşmeden mi, bilinmez... yanıyordu. Bildiğin, cayır cayır hem de!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BOZAN✔ Final Oldu ( İnatçı Aşıklar Serisi 1 )
Romance15.6.2017 Romantizm #8 #ÖneÇıkanlarda İki inatçı, asi ruh; Huysuz, oyunbaz acayip yaramaz tatlı bir cadı. İşkolik, inat mı inat, kıskanç bir adam. Aynı köprüde karşı karşıya gelen iki inatçı keçi... Bir evin son tekne kazıntısı, şımarık Ahu. K...