Ben geldim 😄
Bir konuda anlaşalım mı? Bazı okurlarımız soruyor. Bunlar niye böyle saçma sapan davranıyorlar diye?
Bu hikayenin yazılma amacı sadece eğlenmek ve keyifli bir zaman geçirmek. Bu hikayede entrika yok. İhanet, bol gözyaşı, bol dram yok. İntikam hiç yok.
Ne mi var? 😋😄
Ahu ile Yusuf var daha ne olsun 😂😂 Kızımız biraz çatlak ya
Hani ondan normal davranışlar falan beklemeyin. Bozuk saat misali günde bir kez doğruyu gösterebilir. 😁
Yusuf ise onu her ne kadar derleyen toparlayan gibi gözükse de en az onun kadar deli.
Diyeceğim o ki? Bu hikayede öyle fazla ciddiyet beklemeyin. Karakterler ciddi değil bir kere 😄😉
Sadece okuyun ve eğlenin. 😊😉 Tıpkı benim yazarken yaptığım gibi
Bu arada satır arası yorumlarınıza bayılıyorum desem 😍😘NOT: Çok uzun zamandır bölüm ithaf etmiyorum. Bu bölüm sana sorun15 Ayşecim 😘iyi ki varsın
Keyifli Okumalar 😊😘
------------------------------------------------------41. Bölüm "Beceriksiz Koca Candır"
"Var"
Sadece üç harf tek heceden oluşan bir kelime ölüm fermanına imza olabilir miydi? Yusuf ağzından çıkan o tek kelimeyi geri almak istiyorsa da artık çok geçti. Hangi akılla söylemişti. Ahu'nun kendini kaybeden öfkeli hallerine çok defa şahit olmuştu elbet. Fakat bu başkaydı. O yeşil gözlerin nasıl kara bulutlara dönüştüğüne, kalem kaşların engebeli bir araziye benzeyişine ve incecik zarif parmakların arasında sıkılan o çatal ve bıçağa da şahit oluyordu gözleri. "Şaka yaptım canım" diye gülse işe yarar mıydı? Göz ucuyla Sera'ya baktığında kafasını gömdüğü yerden kaldırmayan sadık dostu bile onu bu meşakkatli işte tek başına bırakmıştı. O bile kabuğuna çekildiyse Yusuf nerelere soksaydı akılsız başını.
"Yani Sera'nın yavrularından bahsediyorum Ahu'm." Zoraki bir kahkaha attı. "Sende yani... Daha neler?" Kıvırabilmiş miydi ki? Öyle olsa iyi olurdu.
Duy da inanma! Ahu biraz fazlaca abarttığının farkındaydı. Hayal dünyası anlaşılan ek mesai sisteminden vardiyalıya geçiş yapmıştı. Yirmidört saat senaryo üreten işlek bir fabrika gibiydi beyni. Saçmaladığına kanaat getirip hindi misali kabaran vücudunu sandalyeye geri bıraktı. Sıktığı dişlerinden çenesi kasılmıştı. Son dönemlerde bu alıngan hali neydi böyle? Gözüne her şey batar olmuştu. Bilhassa da Yusuf'u kıskanma olayında level atlamıştı. Bu şekilde devam edecek olursa adam ondan kısa sürede bıkacak ve ardına bakmadan kaçacaktı.
Ya giderse? Ya terk ederse beni? Hiiii. Ay salaksın Ahu. Bi' dur de çok çalışan nöronlarına ya!..
İçindeki aklı başında olan Ahu'ya hak verdi. Çılgın ve agresif yanı çoğu zaman galip gelse de, sakin ve akıllı yanıda arada vaziyete el koyuyordu işte. Pekalâ, az kullandığı diğer uslu Ahu'yu devreye çıkarsa iyi olacaktı. Yoksa kuş kafesten bir kaçtı mı, tutabilene aşk olsun. Şunun şurası bir tanecik kocası vardı. Bir daha nerden bulacaktı Yusuf gibi sabırlı adamı?
Lan!
N'oluyordu böyle? Bildiğin annesine benzemeye başlamıştı. Yok yok. Çılgın Ahu iyiydi, hoştu ayrıca komikti. Uslu kız rolüne kendini fazla adapte edince içinden bildiğin Şermin sultan çıkıyordu yahu.Evlerden ırak...
Yusuf karısının tepkilerini takip ederken duygudan duyguya geçiyordu. Gerilmiş, rahatlamış ve yine gerilmişti. Güya rahatlamaya gelmişlerdi buraya. Yönetmenlerin tatil konulu korku yada gerilim filmi neden çektiğini bir daha sorgulamayacaktı. İki üç kişi baş başa kalınca, e etrafta da kimse olmayınca haliyle bir birlerini yiyorlardı. Belkide savaş alanından kaçmak için en uygun zaman şu andı. Dereden balık tutma bahanesiyle tüyse miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BOZAN✔ Final Oldu ( İnatçı Aşıklar Serisi 1 )
Romantik15.6.2017 Romantizm #8 #ÖneÇıkanlarda İki inatçı, asi ruh; Huysuz, oyunbaz acayip yaramaz tatlı bir cadı. İşkolik, inat mı inat, kıskanç bir adam. Aynı köprüde karşı karşıya gelen iki inatçı keçi... Bir evin son tekne kazıntısı, şımarık Ahu. K...