OYUN BOZAN✔ Final Oldu ( İnatçı Aşıklar Serisi 1 )

19. BÖLÜM "Masum peri, Tehlikeli cadı "

Süpriiiiz.
Biliyorum biliyorum iki hafta geçti en Son ki bölümün üzerinden. Bilenler bilir zaten. Bir burun ameliyatından oldum ve hala gripli gibi belirtileri arada devam ediyor. En az bir ayda sürecek gibi ama daha iyiyim. En azından artık eskisi kadar baş ağrısı çekiyorum. Ha, bir de bu aşamada İSMEK'e başvurdum. İstanbul da oturanlar bilir İsmek büyüksehir belediyesine ait farklı branşlarda ücretsiz kurs eğitimi veriyor. Her branş mevcuttur.

Acemi yazar aday, adaylığı dışında bir de yan meslek olarak bayan terzisi olmaya karar verdim canlarım :-D
Yani kurs harici ev ödevlerim de var. Misal şimdi elimde bir bluz var dikmem gereken ama ben onu bıraktım bölümle meşgul oluyorum. Bakın ama kıymetimi bilin he :-D
{özrü, kabahatinden büyük acemi yazar aday, adayı ve geleceğin Nur Yerlitaşı (:-D (:-D }

Şimdi Kasım 2015 İstambul Tüyap Kitap Fuarını duymayan kalmamıştır. Bir çok yeni kitap orada görücüye çıkacak malum. Onlardan bir kaçı can dostlarıma ait. Misal @lemariz FREZYA
@Ozlem_Yalcınkaya siz onu Zalimkumru olarak sanıyorsunuz AŞK KARASI
@Büşra Çivicioğlu AŞK-I KIYAMET
ve daha niceleri.
Medyada bana bu güzel afişi yapan @esmerkeriii Kerime Şimşek'e çok teşekkürler. Aşk ve İntikam.diye seri halinde çok güzel hikâyeleri var. Okumanızı tavsiye ederim. KARACA, ILGAZ'IN ADASI, KRAL SUİTİ, KALB-İ MÜEBBET gibi hikâyeleri var.

KEYİFLİ OKUMALAR :-)
------------------------------------------------------
19. Bölüm
"Masum peri, Tehlikeli cadı"
****

Yemyeşil çayırların görüntüsü, renk renk çiçeklerin mis gibi kokusu, ağaçların tepelerini usul usul, tıpkı bir beşik gibi sallayan rüzgarın esintisi ve altındaki kısrağın güçlü ama zarif bedeni kızı sanki başka bir diyarlara sürüklüyordu. Yanında aynı huşuyla atının üstünde giden adam da onunla aynı hislerde olmalı ki, Ahu gibi oda doğanın eşsiz müziğinin notalarını dinliyordu.

Sabah, sözleştikleri gibi dere kenarında buluşmuşlar ve bir süre sonra vakit kaybetmeden atlarıyla gezintiye çıkmışlardı iki aşık. Klasik nasılsınlardan sonra sessizliği paylaşmışlardı kısa bir süreliğine. Yusuf, Ahu'nun mutlugu resmettiği güzel yüzünde huzurun tadını çıkarıyorken, Ahu, kendini içinde bulunduğu ortama ve yanında giden adamın varlığının verdiği yürek çarpıntısına bırakmıştı. Kulaklarında kuş cıvıltıları, atların toynaklarının çıkardığı nal sesleri ama en çokta adeta sanki kalbinin kulağında atıyormuşcasına patlayan sesi yankı yapıyordu. Bu hisse adamı tanıyana kadar yabancıydı ve halen de alışabilmiş değildi. İçten içe korkuyordu. İnsan, bu kadar yoğun yaşar mıydı duygularını? Ahu, bir bilinmezin içinde gidiyormuş hissine kapılarak düşünceler alemine kapılmış gidiyorken, Yusuf sevdiği kızın sessizliğini merak etmişti. Belki de o billur sesini özlemişti.

"Sessizsin Ahu'm?"

Kızla konuşurken, alelade bir soru da bile bir sahiplenme vardı cümlesinin içinde ve dahi ses tonunda. Gözleri kilitlenmişti ceylan gözlüsüne. Yalancı cenneti andıran bu yer bile, su perisinden daha az dikkat çekiciydi adam için. Onsuz geçen vakitler ziyandı. Bir an önce onun olsun istiyordu. Bu kadar çabuk olması tuhaf karşılanıyordu bir çok kişi tarafından. Ama Yusuf ne istediğini biliyordu. Yaz bitmeden bu ceylan gözlü dilber onun adını taşıyacaktı. Nasılsa bir birlerini zamanla daha iyi tanıma imkânı bulurlardı. Bu önemli ayrıntıyı şimdilik düşünmeyi reddediyordu Yusuf.

"Dalmışım" kafasını ağır ağır salladı adam. Onlar hep bir çekişme yada didişme halinde olmuşlardı bu kısacık zaman diliminde. Hatta tutku hep etraflarında dolanıyordu sürekli. Şu an ki bu durum garip bir o kadar sıkıcıydı Yusuf için. Yüzünü saran gülemsemeye engel olamadı, aklına gelenle.