OYUN BOZAN✔ Final Oldu ( İnatçı Aşıklar Serisi 1 )

Yeni Hikaye (Seri Devam Ediyor)

Evet canlarım ciğerlerim.
Başlıktanda anlaşılacağı üzere Oyun Bozanın devam hikayesi yani seri devam ediyor. KIZIL BELAM başladı nihayet. Ve hızlada devam edecek nasipse 😄

Belki kütübanesinde ekli olmayanlar varsa bildirim gelmeyenler yada belki aradan geçen zamanla unutuanlara kesin duyurumdur.  
KIZIL BELAM yani namı değer Yılmaz'ın havuc kafası Beste'mizle  onu deli eden ama sevmekten de hiç vazgeçmeyen Yılmaz'ın hikayesi bir hafta önce başladı.
Hatta ilk 9 bölümü yayınladım bile hemen peşinden de diğer bölümler gelecek 😄😁😉

Haydin koşun sırayla ne yapıyorduk Yılmazcılar ve Besteciler

Kütübane
Okuma
Oy
Yorum

Aynen sıralama bu 😁😄

Unutanlara ufak bir alıntıda iliştireyim şuracığa 😄😉

KIZIL BELAM (ALINTI)

"Yanımdan milim ayrılmıyorsun Beste. İki dakika yalnız bıraktım etrafını çakal sürüsü sardı. Artık ne dediysen adama! Hemen yavşamış hödük" gözlerini kısıp baktığı kızın dibine girmişti.

Kulaklarına inanamadı Beste. Anca aklına gelebilmişti anlaşılan beyefendinin. Pis zampara. Ukala pislik. Bir de iki dakika ayrıldım demiyor muydu?

"Allah Allah ya! İki dakka ayrılmışmış. O bonus kafanın ağzının içine giren bendim zaten. 'Kardeşin bana emanet, aklın kalmasın' deyip eli işte gözü oynaşta olan da bendim. Hatta nerde gözü dönmüş sapık kılıklı senin cinsinden kart zampara varsa çağıran da benim. Sen hiç bi' şey yapmadın. Tüm suç benim"

Tepesi atan Beste yine motor takmış gibi saydırdıkça Yılmaz keyiften dört köşe oluyordu. Bu kızı kızdırmak ne kolaydı.

"Bak kendin de kabul ettin. Ben hiç bir şey yapmamışım" alaylı konuşması kızı iyice dellendiriyordu.

"Ama seni takdir ediyorum. Yani suçunu itiraf etmek ve kabul etmekte bir erdem" diye de ekledi Yılmaz. Bu kızı kızdırmak ayrı bir keyifti onun için. Fazla sevimli oluyordu.

Durduğu yerde tepinme noktasına gelen Beste bir ayağını yere vurarak "Aaaaaa, deli ediyorsun beni" diye isyan etti sonunda bağırarak.

Yüksek çıkan müzikten dolayı bağırsa da, bar ve masalardan uzakta oluşları kızın sesini kimsenin duymamasını sağlıyordu.

"Biliyorum bebeğim" iyice eğildi ve kulağına doğru sanki bir sır verir gibi "Tüm kadınlar bana deli olur zaten" dedi.

Duyduğu ile o anda iyice kayışı koparan Beste topuklu ayakkabılarına rağmen Yılmaz'ın ayak bilegine sert bir darbeyi geçirdi. Hak etmişti egoist pislik. Bu ona ukala olmamayı ve kendini beğenmemeyi öğretirdi.

"Ahh. Kahretsin! Lanet lanet" bacağını tutan Yılmaz tek ayak üstünde zıplayarak acı içinde yüzünü buruşturarak Beste'ye ölümcül bakışlar yolladığında tüm karizması yerle bir olmuştu. İyi de olmuştu.

Beste gülmemek için alt dudağını ısırmaktan koparacaktı neredeyse. Çok mu sert vurmuştu acaba?

Oda kaşınmasaydı canım. 'Tüm kadınlar ona deli olurmuş' oh olsun sana.

"Manyak mısın kızım sen? Seni cani ruhlu havuç kafa. Az önce seni kurtaran bana böyle mi teşekkür ediyorsun?"

"Hah! teşekkür edecekmişim. Çok beklersin. Hem sen beni nasıl o her gün düşüp kalktığın kadınlarla bir tutarsın ya. Beni buraya gözümün önünde başka kadınlarla nasıl güzel vakit geçirdiğini gözüme sokmak için mi getirdin? Derdin ne ha! Bıktım tamam mı! Senin bu dengesiz hallerinden bıktım. Ne halin varsa gör. Gidiyorum ben" iyice bozulan ve ağlamaklı olan kız adama bakmadan arkasını dönüp gittiğinde, Yılmaz ayağının acısı bir yana kendine küfür etmekle meşguldü. Yine aptalca davranıp onu üzmeyi başarmıstı işte. Derdi neydi ki sanki. Ah, Yusuf ah diye söylendi içinden kardeşim dediği dostuna. En çokta korkak olan kendine.